Kuzey Kutup rüzgarları sert eser, kutuplar milyonlarca yıl buzullarla kaplı. Ancak, Küresel ısınmaya neden olan sera gazları kuzeydeki buzulların erimesine ekolojik çevrenin bozulmasına neden olmakta.

2018’i geride bırakırken dünya insanının önünde çözüm bekleyen büyük sorun, küresel ısınmaya neden olan fosil yakıtlar, Karbonmonoksit, metan gazları ve üretimi artırmak adına kullanılan “kimyasallar, Pvc atıklar, kötü ilkel üretim metotları, endüstriyel sanayi atıkları“ gibi birçok etken var.

Kyoto sözleşmesi, BM’in bu bağlamda akıllı projesi gezegenimizin, geleceği için küçük başlayan, büyük adımlarından birisi.

EKONOMİK SORUNLAR

2018 ekonomik anlamda Türkiye açısından çalkantılı geçti. Parada sert iniş ve çıkışların yaşanıldığı, faizlerin tutarsız izlenim sergilediği günler yaşadık. Buna bağlı iktisadi tutarsızlık ön plana çıktı.

FED, faiz oranlarını artırdı/düşürdü derken dünya genelinde dolar kurunda da istikrarsızlık yaşanıldı.

Fransa’da yine işçi ücretleri ve alt gelir gruplarının başlattığı Sarı Yelekliler eylemi AB ülkelerinde de yayılma eğilimiyle birlikte tüm Avrupa’da endişe yarattı.

İleriye yönelik Birleşmiş Milletlerin 1948 yılında çıkardığı insan hakları genel beyannamesine benzer “ devlet otorite gücünün adil/ölçülü kullanılması adına” önümüzdeki yıllarda kapital sermayenin sosyalleşmesi adına da bir evrensel beyanname hazırlaması beklenilen bilir. Çünkü, sermayenin serbest dolaşımının avantajlarından çok dezavantajı daha fazla. Devletlerin mali bütçesi, sosyal devlet olmanın gerektirdiği mali politikalarını karşılamakta yetersiz kalmakta.

Dolayısıyla, artık sermaye de kendi üzerine düşecek Sosyal Kapitalizim ilkesini geliştirmek durumunda.

•••

Türkiye Savunma Sanayisinde büyük atılımlar yaptı. Savunma ve buna bağlı teknolojisini büyük oranda geliştirdi. Buna bağlı olarakta Türkiye dış politikasında çıkarları doğrultusunda kendi çekim gücünü oluşturma yolunda büyük mesafe kaydetti. Türkiye’nin bu büyük başarısı gözardı edilmemeli.

Yine Türkiye, dünya ekonomik/siyasi konjonktüründe, Arenada kırmızı gören boğa gibi öngördüğü mili politikası doğrultusunda kararlı politikalar izledi. Ve bu durum Türkiye’ye Uluslar arası olağan dışı prestij kazandırdı.

MÜLTECİ VE GÖÇMEN SORUNLARI

Dünyanın önünde çevre, ekonomik, terör, ekolojik ve küresel ısınma ve buna bağlı göçmen, mülteci sorunu çözüm bekleyen büyük problem olarak önümüzde durmakta.

Orta Doğu’da açığa çıkan siyasi istikrarsızlığın ortaya çıkardığı istenmeyen durum. Uzun zamandır bölge insanının yerleşkelerini terkedip başka ülkelerde mülteci durumunda kalmak gibi bir göç etme gereksinimi doğurdu. Ve beraberinde onlarca felaket olarak nitelenecek istenilmeyen olumsuz insanlık dışı eylemlerin yaşanılmasına tanıklık etmişlerdir. Bu siyasi istikrarsızlık bölge içinde/dışında binlerce insanın ölümüne, sefaletine neden olmuştur.

Türkiye bu konuda devlet ve millet olarak üzerine düşen insani sorumluluk ve komşuluğun gerektirdiği ödevi büyük ölçüde yerine getirmekte başarılı olmuştur. Sınırlarını bu insanlara açarak milyonlarca evsiz, aşsız, işsiz mültecilere kucağını, evini açtımıştır.

Mülteci sorunu, Latin Amerika ülkelerinde de ABD’ye doğru yaşanmaktadır. ABD, henüz bu mültecilere ilgi göstermemekte büyük kısmına sınırlarını açmamakta ısrar etmektedir.

AŞIRILIK YANLILARI VE KUTUPLAŞMA

Şu var ki, dünyanın pek çok bölgesinde iç ve dış politika da insanların dini inançları, mezhepleri ve etnik farklılıklar toplumda ayrışma, öteleştirme aracı olarak kullanılmaya devam etmekte. Bu farklılıklar, toplumlarda yaşanılan anti demokratik hukuksuz uygulamaların yaşanılmasının temel dinamiğine dayanak gösterilmekte.

Ne yazık ki; bu sorunda başlı başına önümüzde çözümlenmeyi bekleyen hedef problem olarak önceliğini korumakta.

Aşırılık yanlıları “ fanatik, radikal, militer ve militan” vari hapis ruh içeren düşünce ve eylemlerini kendi, farklılıklarının doğru gerçekçi kabul edilebilir bağlılıklarından değil, çıkarlarına en gerçekçi popüler dayanak olarak görmelerinden ve suistimallerinin, sorgulanma gereğinin üzerini örtmek, kapatmak amacı gözetilerek kullanılmaktalar..

Ruhsal sakatlık, düşünce bozukluğu yapacağı bağnazlığa alan açmak için kendine konforlu, donanımlı araç olarak mezhepselsel etnikeyi seçiyor.

Bu duruma en bariz örnek, geçtiğimiz günlerde Suudi Arabistan’nın Türkiye /İstanbul’da ki kendi Elçiliğinde Gazeteci Cemal Kaşıkçı’ya yönelik hunharca işlediği diplomatik cinayaet gösterilebilir.

Türkiye, bu cinayetin çözülmesi, aydınlığa kavuşması adına üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmek üzere taktir edilecek girişimlerde bulundu. Konuyu Uluslar arası camiaya taşımaktan çekimserlik göstermedi.

Ne yazık ki, dünyanın pek çok gelişmiş ulusu bu bağnaz diplomatik cinayetin faillerinin yakalanması, açığa çıkarılması için gereken katkıyı vermekten kaçınmışlardır.

Gireceğimiz 2019 yılın da umarım ilgili uluslararası çevreler bu insanlık dışı cinayetin açığa kavuşması faillerin cezalanmadı için gerekli çalışmayı başlatırlar.

Ve dünyanın her yanında ki aşırılık yanlısı hapis ruhlu canavarlaşmış insanlar, yaptıklarının bir cezai yaptırımı olacağını, haksız eylemlerinin bedelini ödemek gibi durumla karşı karşıya kalacaklarını, kavramış olurlar.

•••

Gazete çalışanlarına, okurlarımıza ve yaşadığımız Türkiye insanına selam ve sevgilerimi sunar.

Önümüzdeki 2019 yılında herkese sağlık, huzur ve yaşama seninci diliyorum.

•••

Evet, kendinize değer verin, sevin, önemseyin ve dokunulmaz ayrıcalık atfedin. Hiç bir şey sizden daha değerli ve önemli olamaz.

Kendini sevmeyen önemsemeyen, başkasını da sevip sayamaz. Kendisini önemseyip değer atfetmeyen haricindeki, varlıklarada gereken ölçülü itibarı gösteremez.