1900lü yılların başında Amerika´nın Kaliforniya eyaletinin Los Angeles şehri yakınlarında adı bizde ÇOBAN PÜSKÜLÜ diye tercüme edilebilecek bir yerde çok önemli bir toplantı yapılmaktadır.

Katılımcılardan biri “Yepyeni bir endüstri oluşmalı beyler” diye başladı söze, “tüm dünyada hayranlık uyandırmalı bu sektör, herkes cazibesine kapılmalı, tüm dünyanın beynine ulaşmanın tek yolu budur. Bu sektör ne midir? bu sektör sinemadır beyler sinema” Bunları söyleyen THOMAS EDİSON´du.

Bu ve benzer içerikli konuşma bir hafta devam etti ve çok üst düzey katılımcıların hemen hepsi ittifak halinde böyle bir endüstri kurulması için start verdiler. Başlama noktası da bundukları yer yani bizdeki adıyla Çobanpüskülü denilen ama kendi adlarıyla HOLYWOOD o zaman hayata geçti.

Derhal dev sinema şirketleri kurulması için düğmeye basıldı. Stüdyolar kuruldu. Artist okulları açıldı, yarışmalar yapıldı.

Bu sektöre ABD´li para babaları da sermaye yatıracaklardı ama hem onların hem de ABD hükümetinin şartları vardı.

Nerdeyse her filimde başta Kilise olmak üzere, silah, sigara ve içki algısı vurgulanacaktı.

İşte böylece algı operasyonları başladı. Tüm dünya Amerikan kovboylarını-Türkçesi sığır çobanıdır- hayranlıkla izlerken, onların ağızlarından hiç düşürmediği, sigarayı da, bellerinden hiç eksik etmedikleri çifte tabancalarını da, her filmde mutlaka birkaç sahneye yer verdiği kilise dualarını da hayranlıkla izledi.

Öyle artist ve aktristeler peyda ettiler ki sor vatandaşa üç tane cumhur başkanının adını söyleyemez ama onlarca Amerikan artistini hem de filmleriyle anlatsın sana.

Masraftan kaçmadılar, “İslamiyet´i en güzel anlatan film ” diye Antony Quin abimi başrole oturtup bize milyonlarca TL ye sattılar. Rusların başyapıtı olan DR. JIVAGO´yu bile Ruslardan önce onlar yaptı. Film rekor kırdı Ömer Şerif amcam sayesinde.

Sanal kahramanlar yaratarak beyinlerimizi uyuşturdular, çocuklarımız Türk kahramanlarından ikisini sayamazken örümcek adamından, Süpermen´ine, hepsini bilir.

Şimdi yeni bir algı operasyonu dalgası başladı kurtulmak ne mümkün.

Savaş Oyunları.

Olağanüstü efektler, canlı gibi mekan ve kişiler, akla hayale gelmeyecek silahlar ve stratejilerle millet sanal dünyada birbirini yiyor.

Amerika kendi içinde bunlarla uğraşmıyor emin olun. Dış dünyayı uğraştırıyor. Beyinleri laçka ediyor düşünme, okuma, anlatım, zeka gelişimi konularında insanları dumura uğratıyor, yani istediğini yapıyor.

Sadece her filmde mutlaka bir mesaj vardır felsefesinden yola çıkarak bakın neler göreceksiniz.