TÜRKÇE ADI     : ARMUT PSİLLİDİ

LATİNCE ADI    : CACOPSYLLA PYRI 

İNGİLİZCE ADI : PEAR PSYLLA- EUROPEAN PEAR SUCKER

Hastalık Tanımı

Armut ağaçlarında birden fazla psyllid türü bulunmasına karşın, yaygın ve çok bulunan tür C. pyri olduğu için bu tür ele alınmıştır. Ergin böcekler, genel olarak açık kahverengi, sarımsı-turuncu kahve renklidir. Kanatları saydam olup abdomen üzerinde çatı şeklinde katlanmıştır. Uçabildikleri gibi, arka bacaklarının morfolojik yapısı gereği sıçrayabilirler. Erginlerin daha küçük (1.95 mm) ve daha açık renkli yaz formu ile daha irice (2.12 mm) ve daha koyu renkli olup kışı geçiren kış formu vardır. Yumurtaları oval, yeni bırakıldığında krem-beyaz, açılmaya yakın sarı renklidir. Yumurtalar, arka kısmında bulunan bir sap ile bitki dokusuna tespit edilirler. İlk üç dönem nimf yassıca oval, krem-san renklidir. Dördüncü dönem nimf daha öncekilerden daha oval, mavimsi-yeşil kahve renkte olup gelişmekte olan kanatlara sahiptir. Bu dönemler salgılamış oldukları tatlı maddeler ile örtülüdürler, beşinci dönem nimfler ise daha az tatlı madde salgılar ve çevrelerinde böyle bir tatlı madde örtüsü bulunmaz. Kışı ergin olarak ağaçların kabuk çatlakları, yarıkları gibi korunaklı yerler; tomurcuk çevresi, dal çatallarında ve yerdeki yaprak altları, artıklar arasında geçirir. Kışlayan erginler yumurtalarını tomurcukların dibindeki sürgünlere, tomurcuklar kabarmaya başladığında daha küçük çatallara bırakır. Tomurcuklar açıldığında yumurtalar taze yaprakların saplan ile orta damarları boyuna ve çiçek salkımlarında çanak yaprakları ile çiçek saplarına bırakılır. Yumurtadan çıkan nimfler 5 nimf dönemi geçirerek ergin hale gelirler. İlk dört dönem nimfler, özellikle orta damara yakın olmak üzere yaprak alt yüzlerinde bulunur ve salgıladıkları şurupsu bir tatlı madde ile kaplıdırlar. Bu dönemlerde oldukça az hareket eder ve aynı tatlı madde damlacığı içinde kalabilirler. Beşinci nimf döneminde ise çoğunlukla tatlı madde damlacığını terk eder ve kendisi de az beslendiği için az tatlı madde salgılar, yapraklarda, gelişen sürgünlerde dolaşır veya yaprak saplan ile taze, sulu gövde kısımlarında toplu halde bulunurlar. Bu nimflerden gelişen ilk yaz (1. döl) erginleri, kış formundan farklı olarak uçmaz; yumurtalarını yaprakların yakınına ve taze uçlara bırakır. Yılda 3-4 döl verebilir. Armut psillidi genç, taze, sulu dokuları yeğler. Çok önemli Psillid zararı görmüş yapraklar, daha sonraki döllerin gelişimi için uygun değildir. Bu nedenle mevsim başındaki yüksek populasyon uygun yapraklı kısım olmadığı için, yaz ortasında oldukça düşük bir düzeye inebilir. Gelişme dönemi süresince sıcak ve kuru hava; ilk dönem nimfleri örten tatlı maddenin kristalleşmesine ve son iki dönem larvanın da kurumasına neden olarak; nimf populasyonunda % 60-75 oranında azalmaya yol açabilir. Ayrıca sıcak yaz havası, erginlerin bıraktıkları yumurta sayısını da azaltır. İlkbaharda ise, serin hava koşulları ile taze dokuların varlığı psillidlerin hızla artmalarına yardımcı olur. Aynı şekilde hasattan sonra, serin hava koşullan, armut ağaçlarında yeni sürgün faaliyetine yol açarak psillid populasyonunda artışı kolaylaştırır.

Yaşayış

Bu zararlının nimfleri, esas olarak yapraklarda ve sürgünlerde beslenerek zararlı olur. Yoğun bulaşmalarda ağaçların gelişmesi durur, yaprak ve meyve dökülmeleri, meyve şekil bozuklukları meydana gelir. Birkaç yıl tekrarlayan yoğun bulaşmaları takiben ağaçların dallarında ve tümünde ölüm meydana gelir. Salgıladıkları tatlı maddeler üzerinde de solunum ve foto sentezi engelleyen, ağaca genel bir zayıflık veren ayrıca meyvelerin pazar değerini düşüren bir isli yapı (fumajin) oluşur. Özellikle armut arasında ara ziraatı (sebze, bostan gibi) yapılan bu nedenle sık sulanan bahçelerde zarar daha fazla olur. Ayrıca bazı hastalık etmenlerinin (özellikle Ateş Yanıklığı)'nın vektörlüğünü yaptıkları da kaydedilmektedir. Populasyon yoğunluğu değişmekle birlikte armut dikilen her yerde bulunmaktadır.

Kültürel Önlemler

Armut psillid'lerinin pekçok doğal düşmanı vardır. Bu yararlılar içinde en yaygın ve önemlileri Anthocoris ve Deraeocoris cinsine bağlı predatör türler olup bunların gerek nimf gerekse erginleri zararlının yumurta ve nimtlerini yiyerek etkin olmaktadırlar. İlaçlanmamış bahçelerde, bu predatörler temmuz ve ağustos ayları süresince hızla çoğalıp psillid populasyonunu önemli ölçüde düşürürler. Ancak gerek parazitoitler gerekse predatörler erken dönemde (ilkbahar ve yaz başında) Psillidlere oranla sayıca daha az olduklarından yeterli kontrol sağlayamazlar. ? Armut bahçelerinde ara ziraatı yapılmamalıdır. ? Zararlıya karşı dayanıklı armut çeşitleri yetiştirilmelidir. ? Ağaçların budanması, gübrelenmesi gibi kültürel işlemlere özen gösterilmelidir. Bu zararlının oldukça çok olan doğal düşmanlarının korunması ve etkinliklerini arttırılması için gereksiz, zamansız ve fazla ilaçlamalardan kaçınılmalı, yaz ilaçlamaları, özellikle yararlıların etkin olduğu döneme rastladığından, bu ilaçlamalar ancak zararlı populasyonunun çok yüksek ve bulaşmanın fazla olması durumunda yapılmalıdır.

Kimyasal Mücadele

Armut psillidleri ile mücadele, psillidlerin kısa zamanda çeşitli pestisitlere dayanıklı populasyonlar geliştirmeleri yüzünden oldukça özen istemektedir. Psillidler çok zararlı olup çabuk çoğaldıkları için, yıl boyunca bulaşmalar en düşük düzeyde tutulmalıdır. Bu nedenle, mevsim başında bir yıl önce psillid zararı bulunan tüm birbirine komşu bahçelerde aynı anda, ilaçlamalar yapılmalıdır. Bu uygulama hem etkinliği arttırır, hem bir bahçeden diğerine geçişleri engeller.

İlaçlama Zamanı

Kışlayan döl erginlerinin bıraktığı yumurtaların hemen hemen tamamının açılıp iki ve üçüncü dönem nimfler görülmeye başladığı ve sürgünlerin % 15'den fazlasında bulaşma görüldüğünde ilaçlama yapılır. Her sürgünde bir birey görüldüğü zaman o sürgün bulaşık kabul edilir. Nisan ayı başından itibaren yapılmaya başlanan kontrollerde, kışlayan döl erginlerinin bıraktığı yumurtaların hemen tamamının açılıp 2 ve 3 yaşlı nimfler görülmeye başladığı zaman yapılan tek bir ilaçlama yeterlidir. Ancak nimflerin salgıladığı tatlı madde akıntısının görülmesi, giderek artması halinde ilaçlama için geç kalınmış demektir ve bu zamanda yapılan ilaçlamanın etkisi de çok düşüktür. İlkbahar ilaçlaması yapılmamış ve yazın yoğun bulaşmalar olmuşsa, doğal dengeyi korumaya ve hasat ile ilaçlama arasında güvenli zaman aralığını bırakmaya özen göstererek yaz ilaçlamaları yapılabilir.