İçten içe, sessiz sessiz yok oluşun feryadını çığlıklarla duyurmaya çalıştık.

Yerel basına sahip çıkın diye defalarca haykırdık.

Ama çığlıklarımıza hep kulak tıkandı.

Geçtiğimiz aylarda Türkiye Gazeteciler Federasyonu ve Gazeteciler Cemiyetleri Basın Vakfı olarak; CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Ak Parti Genel Başkan Yardımcıları;  STK’lar ile İlişkiler Başkanı Jülide Sarıeroğlu, Seçim İşleri Başkanı Ali İhsan Yavuz ve Ekonomiden Sorumlu Lütfi Elvan ile yaygın ve yerel medyanın genel durumunu değerlendiren TGF ve Basın Vakfı heyet üyeleri, hazırladıkları geniş kapsamlı “Medya Raporu-2019” dosyasını siyasetçilere sunmuş, çözüm için destek istemişti.

İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Ak Parti Genel Başkan Yardımcıları Jülide Sarıeroğlu, Ali İhsan Yavuz ve Lütfi Elvan yapılan görüşmelerde TGF tarafından sunulan dosyadaki basının sorunlarına ilişkin gerekli girişimleri yapacaklarını, bu bağlamda çözüme kavuşturmak için konunun takipçisi olup gündemde tutacaklarını, Anadolu basınının daha da güçlenmesi ve sorunlarının çözülmesi noktasında çalışacaklarını ayrı ayrı beyan etmişlerdi.

Kısaca hatırlayalım neler söylemişlerdi…

Kemal Kılıçdaroğlu;

“Medyanın sorunlarını çok iyi biliyoruz. Arkadaşlarımız sürekli olarak meclise bu konuları taşıyorlar ama yetmez. Bundan sonra sizlerin sorunlarını ve çözüm önerilerini daha fazla aktarıp sizin sesinizi duyuracağız”

Meral Akşener;

“Mecliste de sizlerin sorunlarını aktarıp çözüme kavuşturulması noktasında tüm arkadaşlarımla beraber çalışacağımıza söz veriyorum. Güçlü bir yerel basın güçlü Türkiye demektir. Bizlerde bunun bilincinde olarak sorunlarınıza ortak olup basını güçlendirmek için sizlere destek olacağız”

Ali İhsan Yavuz;

“Sorunlarınızı sizden iyi bilen kimse olmaz. Bu sorunların takipçisi olacağıma söz veriyorum ve mecliste her fırsatta dile getireceğim. Güçlü bir basın için arkadaşlarımızla birlikte çalışmalar yapacağım”

Jülide Sarıeroğlu;

“Gazetecilerin refahını da yükseltmek bizlerin görevi. Sorunlarınızı aktardığınız rapora ilişkin araştırma ve çalışmalar yapacağız. Sizlere yardımcı olmak bizlerin görevi. Ak Parti hükümeti olarak basına katkı sağlamak bizlere gurur verir. Medyanın sorunlarını dile getirecek çözüm için çalışıp takipçisi olacağız”

Lütfü Elvan;

“Bizlerin göremediği bir çok hususu dile getirerek aynı zamanda bizleri de bilgilendirmiş oldunuz. Dosya halinde aktarmış olduğunuz bu sorunların çözüm noktasında Ak Parti olarak var gücümüzle çalışacağız. Gazetecilerimizin mağduriyetlerinin giderilmesi noktasında daha özverili olacağız”

Aynen bu şekilde dile getirmişlerdi siyasilerimiz.

Peki ya sonuç ?

Elde var “O”

Yazılı medyayı bitirecek sinsi oyunlar hala devam ediyor.

Anadolu Basınının yanında yaygın basında bu işe dahil oldu.

Bugün bin yerel gazete diken üstünde, çalışanları tedirgin, işsiz kalma korkusu evlerine ekmek götürme telaşı had safhada.

Bugün iktidarda olanlar, muhalefette olanlar sizlere sesleniyoruz;

Gazetelerimiz kapanırsa yarın iktidarın muhalefete düştüğü, muhalefetin iktidar olduğu bir dönemde sizleri yazan kalmayacak.

Bizler yani Anadolu Basını ayakta kalırsak sayfalarımız yine sizlere açık olacak.

Bizler sermayenin değil, Anadolu insanının medyasıyız.

Bizler bulunduğumuz şehrin arşiviyiz. Bizleri yok etmek şehirlerin gelecek kuşaklarını geleneklerini yok etmektir.

Buradan bir kez daha sesleniyoruz;

Anadolu Basınına sahip çıkınız,

Gazetelerimizin kapanmasına engel olunuz,

Binlerce gazete çalışanını aşsız, işsiz bırakmayınız,

Sorunlarımıza çare olunuz,

Şunu asla unutmayınız ki Anadolu basını “MİLLİ”dir,

Milli değerlere sahip çıkmak ise siz siyasilerin görevi ve onurudur.