EDEBALİCE

BOR MİNERALİ

Ali İhsan TOSUN

[email protected]

 Geleceğin en önemli minerali “bor” mineralidir. Geleceğin en önemli enerji kaynağı da yine “bor” mineralidir.

Dünyanın en yüksek rezervlerine sahip Türkiye, bor madenini stratejik ürünlere dönüştürebilmek için Ulusal Bor Araştırma Enstitüsü (BOREN) bünyesinde “araştırma – geliştirme “ faaliyetlerine hız verdi.

'Bor'da 26 ürünün patentini alan Türkiye  “ham madde” yerine “katma değerli mamul”e odaklanarak ülkemizin milli gelirinin yükselmesi için uğraş vermektedir.

BOREN Genel Müdürü Doç. Dr. Abdülkerim Yörükoğlu; "Borlu ürünler için 26 patent aldık, 12 patent başvuru süreci devam ediyor. Bu ürünlerden 10 tanesi ticarileşti. Öte yandan, Çin Bor Enstitüsü ile bir iş birliği anlaşması öncesindeyiz. Onlardan bize, biz-den onlara araştırmacı gidecek. Sıkı iş birliğine gireceğiz. Borlu ürünlerin dünyadaki pazarı 30 milyar dolar. Treni kaçırmış değiliz. Bora dayalı sanayiyi yakalayabiliriz" diye konuştu.

Yörükoğlu yaptıkları projeler hakkında da bilgi verirken; "Bunlardan biri bor ile üretilen kumaş. Alev geciktirici. Geç tutuşuyor ve suyu içine almıyor. Bu kumaşlara bor ekleyerek yanmaz kumaş elde ediyoruz.” dedi.

 Yağmur ve kar suları, borlu gübreyle birleşerek tarımsal üretimde verim artışı %30’lara kadar yükselmektedir.

İstanbul Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yaşar Onay; küresel iklim değişikliği nedeniyle verimli tarım arazilerinin azalması, içme suyu kaynaklarının yetersizliği ile insanoğlunu büyük bir felaketin beklediğini belirtti.

Prof. Onay; “Petrolü kontrol ederseniz belli bir bölgeyi, belli bir zaman kontrol edersiniz ama gıdayı kontrol ederseniz tüm dünyayı kontrol edersiniz .” dedi.

“ Bölgemizde yaşanan savaş, çatışmalar ve kitlesel göçe zorlamaların asıl sebebi petrol gibi enerji kaynakları değil, Batılı ülkelerin kendi halkları için alan açma çabasıdır. Ortadoğu kasıtlı olarak boşaltılıyor.” diye konuştu. (Sanal basın - Hürriyet)

Buradan alınacak iki önemli uyarı var;

İlki “petrol” gibi önemli bir enerji kaynağının yanında “bor” gibi alternatif kaynaklara yönelmeliyiz. Böylece geleceğin enerji kaynağı olan “bor”u ham madde olarak değil, mamul madde olarak değerlendirebiliriz. Bu daha kârlı bir yatırım olur.

Bor madenini tarımsal alanda gübre yapımında kullanarak ürünlerimizi % 30 oranında fazlalaştırmış oluruz. Çiftçinin de kar etmesine katkıda bulunulmuş olur. Tarımsal ürünlerimiz dünya ülkeleriyle rekabet gücüne kavuşur. Türkiye'nin sahip olduğu 90 milyar liralık bitkisel üretim değeri göz önünde bulundurulduğunda, verim ve kalitede elde edilecek yüzde 30'luk artışla ekonomiye 27 milyar liralık doğrudan katma değer sağlanmış olur.

Diğeri ise; zorunlu göçe maruz bıraktıkları yerlerde Batılılar ve İsrail, tarımsal faaliyette bulunarak kendi insanının refahını düşünmektedirler. Göç sonucu Türkiye’nin sorunlarını daha da büyütecekler. Bu da olumsuz yönüdür.

@ @ @

Bor minerali, antimikrobiyal etkisinin yanı sıra hücre yenilenmesinde de etkili olmaktadır. İlaç yapımında kullanılarak kanser tedavisinde de önemli başarı elde edilmiştir. Şu ana kadar 20 hasta üzerinde denemeler olumlu oldu. Proje tamamlandığında ilaç endüstrisinde ciddi bir ithalatın önüne geçilecek.

@ @ @

Şimdi anladık mı Türkiye’nin başı neden dertten kurtulmuyor?

Buna rağmen bence Türkiye’yi iyi günler bekliyor!... dilekleryle!...