TEMA Nevşehir İl Temsilcisi Orhan Çalık bu acı gerçeği net bir şekilde görüyoruz ki ve kabul etmeliyiz küresel ısınma dediğimiz bu büyük canavar büyüyerek geliyor ve doğa intikamını alıyor dedi.

Tema İl temsilcisi Çalık açıklamasının devamında şu ifadeleri kullandı. ?Dünyamızın çeşitli bölgelerinde yaşanan doğa felaketleri en son kendini Filipinler`de gösterdi. On binlerce can yok oldu. Yıkılan yuvalar, yetim kalan çocuklar, cesedi bulunamayan insanlar.

Korkumuz şudur ki, bu felaketler; ileri ki günlerde, ileri ki yıllarda daha da acımasız bir şekilde karşımıza çıkacaktır. Ve bir gün bizim ülkemizi de değişik şekillerde vuracaktır. Lütfen bu acı gerçeği unutmayalım. Bilim adamlarımızın bizlere anlattıkları bu acı gerçekleri bizler de toplumumuza anlatmaya çalışıyoruz ama ne yazık ki yeterli destek ve ilgiyi göremiyoruz. Tüm dünya sadece yardım yapmakla yetiniyor ama problemin kaynağının çözümü yolunda adım atmıyorlar.

Çünkü Tüm dünya devletleri, politikacılar, iş adamları ve Dünya insanlarımız bugününü kurtarmaya çalışıyor, küresel ısınmanın mücadelesinde harcama yapmak istemiyorlar ve olan felaketleri çabuk unutuyorlar. Bilim adamlarımızın söylediklerini bıkmadan, usanmadan halkımıza anlatmaya devam ediyoruz ve edeceğiz.

Anlatılan gerçek şudur: Küresel ısınma nedeniyle, dünyanın neresinde olursa olsun, geceler daha çok soğurken, gündüzler de o derece ısınmaya başlamıştır. Gündüz ve gece değişimi çok sıcak havanın yükseğe çıkması, yukarıdaki çok soğuk havanın da aşağıya inmesi sonucu, kasırgalar ve hortumlar meydana gelmekte ve sonuç olarak ta böyle felaketler meydana gelmektedir. Dünyamız her yıl 0,25 derece ısınmaya devam ediyor ve dünyanın artan nüfusuna bağlı olarak daha çok karbon gazlarının oluşmasına neden oluyoruz, bu da dünyamızın her geçen gün daha fazla ısınmasına neden oluyor.

Isınma daha çok ormansız bölgelerde çölleşmeye dönüşürken, ormansız bölgelerdeki bitki çeşidinin yok olmasına, yağmur ve kar yağışı gittikçe azaldığından içme sularının yok olmasına neden oluyor ve gelecekte bu bölgelerde kuraklığın getireceği; susuzluk, açlık ve kıtlığın karşımıza çıkması kaçınılmaz bir gerçeğe dönüşüyor.

Serin olan deniz, ormanlık ve yüksek dağlık bölgeleri de bekleyen tehlike ise; kurak bölgelere yağamayan yağmurların bu bölgelerde birikerek birden boşalması sonucu sel felaketlerinin kaçınılmaz oluşu, gece ve gündüz sıcaklık farkının da sel ve hortuma dönüşerek büyüyerek gelen felakete dönüşü kaçınılmazdır.

Lütfen bu acı gerçekleri iyi görelim, sadece bu günümüzü kurtarmaya çalışıp çocuklarımızın, torunlarımızın geleceğini yok etmeyelim. Çevremizi, doğal varlıklarımızı koruyup, karbon gazlarının daha fazla salınımına engel olalım. Ormanlarımızı koruyup, daha fazla ormanımızın oluşması için ağaç dikelim. Haber: Erdal KESİCİ