Toplantının açılış konuşmasını Türk Eğitim Sen Ürgüp İlçe Başkanı Hasan Fındıklı gerçekleştirdi. Hasan Fındıklı konuşmasında Suriye’nin kuzeyinde İdlib bölgesinde Türk askerini Bahar Kalkanı harekatında gösterdiği mücadeleden dolayı tebrik ederek, şehit olan askerlerimize rahmet diledi.
“Türk Eğitim Sen amasız, fakatsız Türk ordusunun ve Türk devletinin yanındadır” diyerek konuşmasına devam eden Fındıklı; yıllardır sendikal çalışma içerisinde bulunduğunu, eğitimcilerin kurumlarında karşılaştıkları problemleri çözdüklerini, eylem yaparak seslerini duyurduklarını iletişim yoluyla bürokrasi ile çözemedikleri konuları ise mahkemeye taşıyarak çözdüklerini belirtti.
Türk Eğitim Sen Nevşehir Şube Başkanı Tayfur Urgenç; “Şahsımda dahil mülakat sistemi ile bir çok arkadaşımızın yöneticilik görevi sistematik olarak ellerinden alındı. Mülakat komisyonlarında elendi. Ancak Mülakatın torpilin devre dışı bırakıldığı 2019 yılında yeniden yazılı sınava göre arkadaşlarımız yeniden yönetici olarak atandı. Biliyorsunuz önümüzdeki 15 Martta Yöneticilik yazılı sınavı yapılacak yine bakanın talimatıyla mülakat sınavı devre dışı kalacak. Mülakatın yönetmelikten tamamıyla çıkartılması gerekmektedir. Liyakat ve ehliyeti ön plana çıkartan bir atama sistemi ihdas edilmelidir. Bir çok problemimiz çözüm bekliyor. Eğitim ve öğretim ödeneğinden tüm eğitim çalışanları yararlanmalıdır. İl içi sıra sistemi çalıştırılmalıdır. Ücretli öğretmenlik ve sözleşmeli öğretmenlik sona erdirilmelidir. 3600 ek gösterge havada kaldı. Ek göstergeden tüm devlet memurları yararlanmalıdır. Vergi dilimi zulmü devam ediyor. Kılık kıyafet yönetmeliği ile ilgili düzenleme yapılmadı. 6 yıldır eylem yapıyoruz. Meslek kanunu, öğretmenliği kariyer mesleği haline getirecek şekilde gündeme gelmelidir. Yetkili sendikanın temsilcisi masada çalışanların sorunlarını gündeme getirmekten aciz kaldığını, hükümetin bile teklif edemediği toplu sözleşme masasında kendisinden başka kimsenin bulunmamasını istemiştir. Yetkili sendika çalışanların hakkını mı, koruyup geliştirecek yoksa işverenin saha sorumluluğunu mu yerine getirecek. Görüyoruz ki bizden yana değiller. Proje okullarına yönetici ve öğretmen atama şekli derhal değiştirilmelidir. Bu okullara yönetici ve öğretmen ataması yapılırken mahalle ve sınıf ayrımı terk edilmelidir. Objektif yazılı sistemler istihdam edilmelidir. 4+4+4 sistemi Türkiye’de eğitimin tıkanmasına sebep olmuş ara elaman sıkıntısına neden olmuş, mesleki eğitimi bitirmiştir. Cumhuriyetin geliştirdiği 1+5+3 sistemine dönülmelidir. Tarihte yaşananlardan ders çıkartılmalı eğitim barışı tesis edilmelidir. Geçenlerde önceki yıllarda mülakat komisyonu başkanlığı yapan bir eğitimci sosyal medya hesabından paylaşımda bulundu; kendisine Gülşehir’in Abuşağı köyüne kadar il genelinde atanacak kaç yüz küsür yöneticinin listesinin sendika ve parti tarafından tevdi edildiğini belirtti. Bunu zaten biz biliyorduk ancak bunu bizzat olayı yaşayan birisinin açıklamasını da tarihsel hafızamızı not ettik. İlerde olur ya adaletin terazisi doğruyu gösterir. Hukuk; kim bu siyasetçiler? Kim bu sendikacılar diye sorar? Bizde tarihe şahitlik ederiz. Ben şuna inanıyorum, elimde bastonumla da olsa mazlumların ahını alanların sonlarını göreceğiz. Zaten görüyoruz da anlayan olursa bakın Ürgüp’e etrafınıza kim nerde? İnsanlar eşiyle, işiyle, sağlığıyla, görevlendirmesiyle, kadrosuyla baskı altına alınarak bir sendikaya üye yapıldı/yapılıyor. Sendikacılığı çalışanların gözünde menfaat şebekesi pozisyonuna düşürdünüz. Biz gelecek nesillere mücadelemizin şerefini anlatacağız. ya siz? Ne anlatacaksınız. Birileri de demokrasiden bahsedecekler ama demokratik haklarını kullanarak terör örgütlerine karşı duran üyelerini ihraç edecekler. Herkes durduğu yeri ve konumunu iyi seçmek zorundadır.” dedi.
Urgenç; “Türk Eğitim Sen, Türkiye’nin milli refleksidir. Türk Eğitim Sen, milli birlik ve beraberliği esas alır. Devletten başka hiç bir yapıya sadakat duymaz. Milliyetçi, Atatürkçü, laik, Cumhuriyetçi, muhafazakar, ulusal değerleri esas alarak çalışanları ötekileştirmeden evrensel ilkelerle sendikal faaliyette bulunan demokratik bir sivil toplum kuruluşudur. Bu özellikleri ile tüm çalışanların güven duyduğu bir sendika olmuştur.” diyerek sözlerini tamamladı.
