İnsan yaşadığı zor anlar karşısında kendini karar vermek durumunda hisseder.  Yaşadığı alanın daraldığını görür ve bir çıkış yolu arar. Ailesinden, çevresinden bıkar, usanır. Toplum kendine bir başka görünür. Öyle anlar gelir ki ne yapacağını dahi bilemeyebilir. İşte öyle anlarda ikileme düşer.

   Gitmekle kalmak arasında bir seçim yapmak durumunda kalır.

    Sözün bittiği yerdedir artık ya terk edip gitmeli ya da durup kendisiyle, ailesiyle çevresindekilerle mücadele etmelidir.

    Ancak gitmek çok zordur.

    Bırakıp da gitmek. Her şeyi geride bırakarak gitmek...

    İnsan her yönüyle bağlıdır. Yaşadığı topraklara, ailesine, sevdiklerine, çevresine…

     Evlere, ağaçlara, sokaklara, parklara, alanlara, dükkânlara ve en önemlisi de sevgiyle kendine bakan kimselere…

    Hayatta insanı bağlayan ne varsa sevgiyle göz kırpar. Ve o göz kırpışlar kolay kolay silinmez, yok olmazlar.

     Gitmek bu bakımdan zordur. Bağlı olunduğundan, hem de sıkı sıkıya bağlı olunduğundan.

     Gitmek zordur bu yüzden. Hoşnut olsa da olmasa da İnsanı bağlayan o kadar şey var ki. Yerli yersiz, lüzumlu lüzumsuz. Her şeyden bıkmak da çözüm değil ama yine de insan kaçmak istiyor her şeyden kendinden kaçar gibi.

     İnsanı üzen, derdest eden, düşündüren, canını sıkan o kadar şey var ki! Hangi birini saymalı. Güç yetmiyor ve siz bir şeyler yapamıyorsunuz. Aile içinde de o kadar insanı sıkan durumlar olur ki insan kendini yalnız hisseder. Her şeyn bittiğini düşünür. Bir şeyler yapması gerekmektedir. Eğer sözünün ve gücünün (?) yetmeyeceğini düşünmeye başlarsa bilin ki esas o anda önemli sorunlarla baş başadır…

    Ara sıra bir farklı yerlere gitmeli. Başını dinlemeli. Değişik yerler ve insanları görmeli. Hayatın şarkısını eni iyi bir şekilde dinlemelidir.

    Kaçmak kolaydır beldi de. 

    Her şeyi geride bırakarak çekip gitmek.

    Ya sonra?

    Geçmişi insanı rahat bırakır mı? Mümkünü yok!

    Bu bakımdan yani her bakımdan bir insan kendi hayatını her yönüyle güzelleştirmenin bir yolunu bulmalıdır. Gitmek ve kaçmak maalesef çözüm değildir.

    İnsan kendini yenilemeli, farklılıkları görmeli, duymalı, yaşamalı. Hayattan haz almalıdır. İyi yaşamanın yoluna bakmalıdır.

  Yaşam var olmak ve var olanı sevmektir, demektir. Elbette bir insanın nasıl yaşadığı önemlidir. Ancak şurası da unutulmamalıdır; şikâyet ettiğiniz yaşam beki de bir başkasının hayalidir.

   Hayata iyi bakın, iyimser olu, iyi yaşayın ve zorluklarla da mücadele edin. En önemlisi de her şeyi sevin!