31 Mart’tan sonra Türkiye’de bir şeyler oldu. Gerçekten de bir şeyler oldu ama ne olduğunu pek çok kişi anlamadı. Bu nedenle de önce İstanbul’da sonra tüm Türkiye’de toplum ikiye bölündü. Bu bölünme şu anki durumuyla seçimlerin iptali yönünde.   

      Olmalıydı/olmamalıydı.

      Aslında tam olarak ikiye bölünme de değil. Bir de üçüncü bir kitle var ki onlar da MUTMAİN olmayanlar grubu. Yani meseleyi tam olarak kafalarında netleştirememiş, her iki tarafın da feryatlarına bakarak haklı olanı tam seçememiş, bu nedenle de şu ya da bu kesim haklı diyemeyen kalbince de mutmain olmayan kesim.  

     Bence, siyasi partiler 23 Hazirana kadar, İstanbul’da seçime katılmayan iki milyona yakın insanın peşine düşeceklerine, daha etkili olacağına inandığım bu gri alanda yer alan kesime odaklanmalıdırlar. Çünkü eminim son ana kadar her iki tarafı da sabırla dinleyecekler ve onları kim tatmin etmişse oyunu o yönde kullanacaktır. Bu kesim seçime katılamayan kesime oranla sayıca çok daha fazla.

    Bizzat İstanbul’da görüştüğüm pek çok kişiden aynı yanıtı aldım. Ve şunu hemen belirteyim bu gri kesimde yer alanların büyük bir bölümü MHP’li. Evet her ne kadar liderleri sayın Devlet Bahçeli kayıtsız şartsız seçimlerin yenilenmesi yönünde rengini belli etmişse de tabanı pek öyle düşünmüyor.

   Görüşü net olarak siyah ve beyaz olan partililer dışında gri alanda yer alanlar şu an pür dikkat gelişmeleri takip ediyor ve hala MUTMAİN olmuş değiller.

   Bu gri alanda yer alanların içinde Millet ittifakından pek kimse yok. Çünkü o blok YSK nın vermiş olduğu kararın kesinlikle adil olmadığı inancındalar. Bu gri alan içerisinde AK Parti ve MHP’nin üst kademelerinden, teşkilatta yer alan idareci ve yönetim kadrosundan da pek kimse yok. Gri alanı teşkil edenler halk tabiriyle benim gibi “boz seçmen” olarak adlandırılan, parti le çok fazla ilişkisi olmayıp gönül verenler grubu.

    İşte bu alan içerisinde yer alanlar sanırım yenilenecek İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçiminde en etkili olacak olanlardır. Hemen tüm partilerin yarından tezi yok İstanbul’a mitili atacak olmalarının nedeni de budur.

   Her iki ittifak da şimdiden en yetkili organlarını toplayarak İstanbul’a en etkili stratejistlerini gönderip dertlerini anlatacaklar. Zaten 50-50 olan oran bakalım ne ölçüde değişecek bunu hepimiz merak ediyoruz.

    Bu oranın değişmesinde bu bahsettiğimiz alanda yer alanların görüşleri üst düzeyde etkili olacak ama başka faktörler de var tabii. Ki bunların başında her hangi bir ittifak lehinde adaylıktan çekilecek olan partiler.

   Bekleyip göreceğiz gelişmeleri.