Kırşehir Basın Konseyi Başkanı Sait Yanık, gündemi meşgul eden o konuyla alakalı basın açıklaması yaptı. Yanık, yaptığı açıklamasında şunları kaydetti;

“Çok kıymetli hemşehrilerim;

Yaklaşık bir haftayı geçen süre içerisinde gerek şahsımı, gerek Kırşehir Basın Konseyimizi ve gerekse Kırşehir kamuoyumuzu meşgul eden konu ile alakalı olarak bir açıklama yapmak zaruriyet haline gelmiştir.

Değerli hemşehrilerim;

28 Eylül 2020 tarihinde Basın Konseyi Müzemizin son durumunu istişare etmek üzere Kırşehir Belediye Başkanımız Sayın Selahattin Ekicioğlu’nu ziyarete gittim. Belediyede makamına gittiğimde Milletvekilimiz Metin İlhan’ın şoförü Mesut Karakurt ile koridorda karşılaştım konuşmaya başladık sonra konuşma sırasında haberi yapmadığım halde Karakurt “geçen yıl 29 Ekim törenlerinde sayın vekilim önünü kapatmadı diyerek haber yaptın, yaptığın haberi kaldırmak için rüşvet istedin” dedi. Bunun üzerine bende kendisine 2018 genel seçim çalışmalarında Abi Metin Beyle anlaş bizi de görürsün diye sen söylemedin mi dedim esas rüşveti isteyen sensin dedim rüşveti isteyen de alan da diye sözlerimi tamamlamadan hışımla üzerime yürüdü yumruk ve tekmeler ile bana saldırdı. Ne olduğunu anlayamadan çevremizde olanların araya girmesi ile büyük bir faciadan dönüldü.

Malum yaşadığımız salgın sürecinin etkisi ile hastaneden herhangi bir darp raporu almaya gitmedim. Mesut Karakurt’tanda şikayetçi olmadım. Bir basın mensubu olarak bu tür iftiralarla ne yazık ki karşılaşıyoruz, lakin yılmıyoruz ve işimizi yine gerektiği şekilde yapmaya gayret ediyoruz. Ve bende öyle yaptım. Olay yerinden ayrılır ayrılmaz milletvekili Sayın İlhan’ı aradım yaşadığımız olayı ve şoförünün iddiaları için görüşlerini sordum. Milletvekili Metin İlhan “ne böyle bir konuşma nede böyle bir şey yaşandı, ben gerekeni yapacağım ” dedi.

Aradan geçen süre içerisinde durumun özetlendiği bir dilekçe ile CHP Kırşehir Merkez İlçe Başkanlığına, İl Başkanlığına ve CHP Genel Merkezine bilgi verdim.

Olayın üzerinden bir hafta geçmesine rağmen Milletvekilimiz Metin İlhan’dan herhangi bir girişim göremediğim gibi tam tersi ve acemice hazırlanmış bir iftira açıklamasının altında imzasını gördüm. Bunu da çok doğal karşıladım. Nihayetinde Sayın Milletvekilimizin yaptığı açık bir nepotizm’dir. Teyzeoğlu, şoförü ve sırdaşı dururken neden bir basın mensubunun tarafından yer alsın ki?

Yaşadıklarımı samimiyetle ifade ettim. Takdiri aziz Kırşehir halkına ve Cumhuriyet Halk Partisi seçmenine bırakırken, sözlerimi ulu önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün şu veciz sözü ile bitiriyorum.” Gazeteciler kanunun ve umumun menfaatlerinin aksine muamelelere şahit ve vakıf oldukları takdirde gerekli yayında bulunmalıdır”