İstanbul faal olarak görev yapan Nevşehir?in yetiştirdiği önemli hukuk adamlarından Av. Hüsnü Güneş,  iş güvenliği alanında yapılan uygulamaların yeterliliğinin ve yapılması gerekenlerin bir kez daha sorgulaması gerektiğini açıkladı.

Güneş, yaptığı basın açıklamasında şu ifadelere yer verdi;  ?Maalesef bu kazalar sadece şehrimizde olmayıp  ülkemizin başka şehirlerinde de halen iş kazaları olmaya devam etmektedir.

Bu kazalar sonucunda çalışanlar vefat etmekte ya da sakat kalmakta, bunun yanında ekonomimize de olumsuz yansıyan  işletme kayıpları oluşmaktadır.

Ülkemizde İş Sağlığı ve  Güvenliği ile ilgili yasal düzenlemeler, 1936 yılında çıkarılan 3008 sayılı iş Kanunu, 1967 yılında çıkarılan 931 sayılı İş Kanunu, 1971 yılında çıkarılan 1475 sayılı İş Kanunu ve 2003 yılında çıkarılan 4857 sayılı İş Kanunu içinde yer almış;

Ancak 2012 yılında çıkarılan 6331 sayılı iş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu ile gerçek kimliğini kazanmıştır. İş sağlığı ve güvenliği alanında yapılan modernizasyon çalışmaları, hali hazırda 6331 sayılı İş Güvenliği Kanunu ve bu kanun çerçevesinde çıkarılan  ve çıkarılmaya devam eden yönetmelikler çerçevesinde sürdürülmektedir.

 Söz konusu  yeni yasa ile birlikte temelde iş kazalarının önüne geçilmesi amaçlansa da; Yasa koyucunun toplumsal ihtiyaçlar ve güncel gelişmeler doğrultusunda ortaya koyduğu irade neticenin hasıl olmasına tek başına yeterli olmamakta,

bunun için toplumun her kesiminin bu iradeye katkı sağlaması gerekmektedir. Peki nedir bu grizu patlaması, bu patlamaların önüne nasıl geçilir ve mevcut yasal düzenlemeler çerçevesinde neler yapılabilir?

Yeraltından çıkan Metan Gazı ve havanın birleşiminden meydana gelen karışım halk arasında  Grizu olarak adlandırılır. Yeraltı çalışmalarında yanıcı veya patlayıcı ortam oluşması riski meydana getirecek miktarda metan gazı çıkma ihtimalinin olduğu yerler grizulu kabul edilir.

Grizulu ocaklarda havalandırma ile ilgili değerler her vardiyada ölçülür, metan gazı ölçümleri bu ölçümlerle beraber yapılır. Havada % 1?den çok metan gazı tespitinde, bu oran  % 1?in altına düşünceye kadar ölçümler aralıksız sürdürülür.

Üretim ünitelerinden dönüş havası içinde ve üretim yerlerindeki gazların birikebileceği yerlerde metan gazı seviyesi sürekli olarak izlenir. Bu durum madencilikte çok önemlidir. Her ne sebeple olursa olsun göz ardı edilebilecek bir konu değildir.

Maden kazalarının büyük bir çoğunluğu grizu patlaması sonucu yaşanmaktadır. Kazaların önlenmesi bakımından,  son çıkarılan kanun ve yönetmeliklerle hem işverene hem de çalışanlara belirli ödevler yüklenmiş,

İş kazalarının ve meslek hastalıklarının önlenmesi için yol haritası sunulmuştur. Yasal düzenlemelerin işler hale getirilmesinde ve yasanın beklediği amacın hâsıl olmasında kanaatimizce en önemli  etken: İşveren ve işçilerin bu düzenlemelerin hayata geçirilmesinde istekli olmalarıdır.

İşverenler  genellikle iş yoğunluğu ya da da artan maliyetler nedeniyle  iş güvenliği kurallarını arka planda bırakmaktadırlar. Çalışanlar da yaptığı işte değişime açık olmayıp, getirilen kuralların gereksiz olduğunu düşünerek  kurallara uymamaktadır.

Yaptığı işten kazanacağı paranın çok daha fazlasını yaşanabilecek bir iş kazasında kaybedebileceği gerçeğini, maalesef bilerek ya da bilmeyerek  göz ardı eden işveren ya da İş güvenliği kurallarını gereksiz ya da önemsiz olarak değerlendiren çalışanlar için,

sürekli anlamda eğitim ve bilinçlendirme çalışmaları yapılmalı diye düşünüyorum. İş kazalarının önüne geçmek ve yaşanan bu elim olayların bir daha  tekrarlanmaması için yapılması gerekenleri özetlersek de;

İş güvenliği eğitimlerine ilköğretim aşamasından başlanmalı ve ulusal bilinç oluşturulmalı, İş müfettişleri artırılarak iş güvenliği alanındaki denetimler sıklaştırılmalı,

İşçilerden önce işveren eğitimlerine önem verilmeli, Kanun ve yönetmelikler tamamlanmalı, İş güvenliği alanında gazete, radyo, TV yayınları sıklaştırılmalıdır, hiçbir iş ve kazanılacak para insan hayatından daha değerli değildir? dedi.