Çalık yaptığı açıklamada ?3 Mayıs Dünya Basın özgürlüğü gününün gerçek anlamda, basın özgürlüğü olmasını diliyoruz, ülkemizde ve dünyamızda olup biten her şeyin ama her şeyin basın görevlisine açık olmasını ve bu yolla halkımızın da her olup bitenden haberdar olmasını diliyoruz.

Basını; toplumumuzun orta ve dar gelirli insanlarının sesi ve savunucusu olarak görüyoruz. (Sosyete basını hariç) Ve gerçekte de basın; ezilen, haksızlığa uğrayan, sesini en üst düzeydeki idarecilere duyuramayan ve büyük bir çoğunluğa sahip alt ve orta gelirli insanların sesidir.

Ayrıca Basın; toplumun kültürel ve ekonomik gelişmesine katkısı olan en büyük etkenlerden birisidir diyoruz. Çünkü: Dünyada, gelişmekte olan toplumlarda ne yazık ki, iktidarlar zaman zaman silah zoruyla yönetime hakim olmakta veya seçim sistemlerini kendi lehlerine düzenleyerek iktidar olmakta, böylece halkın söz hakkını elinden almaktadırlar.

Bu durumda kendilerinin karşısına sadece basın çıkmakta, karşılığında da zaman zaman saldırılara uğramakta hatta özgürlüğü kısıtlanarak cezaevine girmekte, hatta zaman zaman bu mücadelenin karşılığını hayatları ile ödemektedirler.

Toplumlarda kişilerin tek başına toplumun sorunlarını anlatması veya çözümü yolunda çabası çok büyük bir anlam ifade etmemektedir.

Genel problemlerin çözümü ya sivil toplum kuruluşları tarafından dile getirilecek, ya da basın yoluyla dile getirilecektir. İdarecilerin daha çok çalışmalarında, olumlu itici unsurların başında basın gelir.

Çünkü basın hem öncelikli sorunları dile getirir, hem de idarecinin çalışmalarını topluma duyurarak, idareciyi ödüllendirerek daha çok çalışmasında teşvik edici unsur olurlar.

Ülke için olumlu yatırımlar yapılmasında veya toplumun, mutluluk ve refahı için sosyal hakların elde edilmesinde basının önemi büyüktür. Ayrıca toplumun kültürel farklılığının eşitlenmesinde de basının önemi büyüktür.

Sivil toplum kuruluşlarının ve halkların sorunlarının çözülmesinde en büyük güç, en büyük yardımcıdır. Toplumun özgürlüğü, basının özgürlüğü ile eşdeğerdir.

Bu nedenle de basının özgür olması toplum için yüce bir değerdir. Ancak olumsuz özgürlükleri de özgürlük olarak değerlendirmek yanlıştır.

Toplumun olumlu olan örf, adet, gelenek, ahlak ve milli değerlerini rencide edecek, aile yapısına uymayan yayınların da özgürlüğünü savunamayız.

Toplum olarak; ilkeli, dürüst ve tarafsız yayıncılık yapan tüm basınımızı her şartlarda korumak ve kollamak zorundayız. Onların baskıya ve işkenceye maruz kalmasına göz yumamayız. Çünkü; Basın tüm toplumların sesi ve kulağıdır.

Basın, halkın olumlu taleplerine üst yöneticilere ulaştırıp, çözümler üretilmesinde İdarecileri yönlendiren büyük bir elçidir. İdarecilerin yaptığı yanlışları da cesurca dile getirerek, önlem alınmasında Yargının en büyük yardımcısıdır.

Her türlü düşünce ve görüşün sesini duyurması yolunda, Demokrasimizin, Cumhuriyetimizin temel sigortasıdır. Toplum kültürünün gelişmesinde, bilgi akışının sağlanmasında, farklı toplumlar arasındaki iletişimin sağlanmasında ana arterdir.

Tema Vakfı olarak bunun bilincindeyiz ve diyoruz ki; Hangi düşünce ve görüşten ve inanıştan olursanız olun, basınımıza ve çalışanlarına görevlerini yapmada zorluk değil, kolaylık sağlayalım.

Onları aşağılamadan, rencide etmeden, gerekli sevgi ve saygıyı gösterelim. Sonuç olarak Ülkemizin en büyük sivil toplum kuruluşlarından olan Tema Vakfı?nın bu kadar büyümesi ve halkla kucaklaşmasında en büyük dost ve yardımcı basındır.

Tema çoğu sivil toplum kuruluşları gibi maddi bir gücü olmayan kuruluştur. Buna rağmen basın sayesinde çok hızlı büyüyen ve hatta şu anda dünyada sayılır Sivil Toplum Kuruluşları arasında yer alan büyük bir kuruluş haline gelmiştir.

Bu nedenle toplumun ve ülkenin gelişmesinde olumlu katkılar sağlayan tüm yazılı ve görsel basınımızın fedakâr çalışanlarının bu gününü kutluyor, desteklerinden dolayı da kendilerine Tema Vakfımız adına şükranlarımı arz ediyorum? diye konuştu. Haber: Erdal KESİCİ