13. yüzyılda Horasan'dan gelerek Türklerin Anadolu'ya yayılımı konusunda büyük etkisi olduğu bilinen Hacı Bektaş Veli'nin bölgede yaşayan Hristiyanlara hoşgörü ile yaklaşarak ortaya koyduğu öğretileri, günümüze değin izlerini sürdürüyor.

Selçuklu döneminde, farklı dine mensup kişilerin barış ve birliktelik içinde yaşamalarını sağlayan Hacı Bektaş Veli'nin birçok alim yetiştirdiği külliye, 1964 yılından beri müze olarak faaliyet gösteriyor.

Hacı Bektaş Veli'nin öğretilerinin zamanla Balkanlar ve Ortadoğu'da yaygınlaşması sonucu her yıl yüz binlerce turist çeken külliye, geçen yıl 523 bin 273 ziyaretçi ile Türkiye'nin en çok gezilen dördüncü müzesi oldu.

Hacı Bektaş Veli Kültür ve Sanat Etkinlikleri adıyla her yıl düzenlenen ulusal ve uluslararası anma törenlerine ev sahipliği yapan külliyeyi ziyaret edenler, aslanlı çeşme, üçler çeşmesi, aş evi, çilehane, pir evinin yanı sıra Hacı Bektaşi Veli'nin türbesini ziyaret edip, müzede sergilenen Bektaşi dergahına ait günlük kullanım eşyaları, el yazmaları ve hat örneklerini görebiliyor.

Ziyaretçiler, külliyenin giriş kısmında 1850 yılında yapılan aslanlı çeşmeden su içerek başladıkları ziyaretlerinde, geniş bir avluya açılan, tevazu gereği alçak inşa edilen kapılardan eğilerek geçip farklı bölümleri geziyor.

Daha sonra "Pir evi" olarak adlandırılan alana geçen konuklar, burada Hacı Bektaş Veli Türbesi ile yetiştirdiği alimlerin meftun olduğu kabirleri ziyaret ediyor.

"Burası hoşgörünün merkezidir"

Müze Müdürü Ayşe Akan, Hacı Bektaş Veli'nin günümüze kadar ulaşan engin düşünce ve hoşgörü anlayışının gelecek yüzyıllara aktarılması için müzenin UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi'nde yer almasını önemsediklerini belirtti.

Kültür ve Turizm Bakanlığıca külliyede 2008-2011 yılları arasında bakım ve onarım çalışmaları yapıldığını aktaran Akan, külliyenin ücretsiz gezilebildiğini, yılda 500 bini aşkın ziyaretçi ağırladıklarını ifade etti.

Külliyenin UNESCO Dünya Mirası Kalıcı Listesi'ne girebilmesi için çalışmaların sürdüğünü anlatan Akan, şöyle konuştu:

"UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi’ne geçiş için hazırlık yapılırken, binanın yapısı ve eserlerin yanı sıra Hacı Bektaş Veli'nin günümüze kadar ulaşan engin felsefesi ve öğretisi de ön plana çıkarıldı. Burası hoşgörünün merkezidir. Burada herkes bir kabul edilmekte, 'incinsen de incitme' düşüncesiyle yaklaşılmakta, kadın ve erkek ayrımı yapılmamaktadır. Güçlü ile güçsüz yan yana kabul edilmiştir. Bu görüşlerin geçerliliği yüzyıllar boyu da devam edecektir. Bu dokuları gezerken yaşanmışlığı ve bu sözlerin bütün anlamlarını görebilmektesiniz. Müze farklı bölümlerden oluşmaktadır. Ülkemiz genelinde ilk 10 müze içinde yer alıyoruz, geçen yıl ziyaretçi sayısı bakımından dördüncü sırada yer aldık. Daha çok yerli ziyaretçilerimiz var ancak Balkan devletlerinden de yoğun ziyaretçi alıyoruz. Korunması ve tanıtılması gerektiğini düşünüyoruz. Müzenin listeye alınması buna katkı sağlayacaktır."

Külliye, Hristiyanlığın ilk yıllarında yapılan kayadan oyma tarihi kilise, manastır ve şapellerin bulunduğu Kapadokya bölgesine 50 kilometre mesafede yer alıyor.