Mustafapaşa'nın, İspanya'nın başkenti Madrid'de düzenlenen BM Dünya Turizm Örgütünün 24. Genel Kurulu'nda ödül alması köyde sevinçle karşılandı.

Tarihi konakların, müzelerin, manastır, şapel ve kayadan oyma mekanların bulunduğu vadileri ile doğal ve kültürel zenginlikleri bünyesinde barındıran, 2005 yılında Kapadokya Üniversitesinin kurulduğu Mustafapaşa köyü, bölge turizmine daha fazla katkı sunmaya hazırlanıyor.

Kapadokya Üniversitesi (KÜN) Rektörü Prof. Dr. Hasan Ali Karasar, köye değer katmak amacıyla yürüttükleri proje sonunda Mustafapaşa'nın, 75 ülkeden 175 başvuru arasından, bağımsız ve uluslararası bir değerlendirme kurulunun çalışmaları sonucu, ödüle layık görülen 44 turizm destinasyonu arasında yer aldığını söyledi.

Mustafapaşa'nın tarihi dolu dolu yaşamış bir köy olduğunu belirten Karasar, birçok köyde nüfus yoğunluğu azalırken, üniversitenin katkısıyla burada ekonomin geliştiğini, tarım ve istihdamın arttığını anlattı.

Köyün yapısını koruyabilmek için bundan sonraki süreçte de katkı sunmaya devam edeceklerini dile getiren Karasar, şöyle konuştu:

"Mustapaşa, ülkemizin en güzel destinasyonlarından olan Kapadokya'nın tam merkezindedir. Şimdiye kadar hak ettiği dikkati çekmemiş olan Mustafapaşa gizli bir hazineydi. En iyi turizm köyü seçilmesi vesilesiyle hem Türkiye çapında tanınırlık sağlandı hem de uzun yıllara sarkacak şekilde bölgedeki koruma ve kullanma dengesini gözeten yaklaşım kuvvetlendi. Köye daha fazla ziyaretçi gelecek. Konuklar bizim münferit turist olarak tabir ettiğimiz, daha fazla para harcayan ve çevresel konulara önem veren turist tipinden olacaktır.

Mustafapaşa sadece yabancı turistleri değil, Türkiye'nin metropollerinden gelecek ziyaretçileri de bekliyor. Elbette köyün ekonomisine çok büyük faydası olacak. Özellikle pandemi sonrası turizmin yeniden yapılandırılmasında en önemli unsur olarak sürdürülebilirlik terimi karşımıza çıkıyor. Bu deyimin hakkını vermemiz lazım."

"ÜNİVERSİTEMİZİN BU KÖYDE OLMASI BÜYÜK AVANTAJ"

BM'ye sunulan projenin mimarlarından KÜN Öğretim Üyesi Doç. Dr. Halil Burak Sakal ise Mustafapaşa'nın en iyi turizm köyü seçilmesinde, yöredeki doğal ve kültürel varlıkların korunmasının en önemli kriter olduğunu vurguladı.

Ekonomik gelişimi tetikleyici kararın köylüler açısından sevindirici olduğunu ifade eden Sakal, "Üniversitemizin bu köyde olması büyük avantaj oldu. Çünkü, BM'nin sürdürülebilir kalkınma hedefleri arasında, cinsiyet eşitliği, iklim değişikliği ile mücadele, iş imkanlarının yaratılması gibi konular var. Üniversitemiz bu konularda öncü görev üstleniyor." diye konuştu.

Kapadokya Araştırma Merkezi Müdürü Şükran Ünser de köyün Geç Antik Çağ'dan bugüne zengin kültürel mirasa ev sahipliği yaptığına dikkati çekerek, "Burada özellikle 19. yüzyılda Rumların ağırlıklı olarak yaşadığını biliyoruz. Tanzimat ile artan imtiyazlarla buraya çok güzel değerler katılıp, tarihi yapılar inşa edildiğini biliyoruz. Bu yapıların birçoğu ayakta. Mustafapaşa'nın benzerlerinden en önemli farkı, bu zenginliklerin büyük ölçüde korunabilmiş olmasıdır." değerlendirmesinde bulundu.

Köy sakinlerinden Cavit Çelebi de Mustafapaşa'nın ayrı bir kıymet kazandığını dile getirerek, şunları ifade etti:

"Köyün tanıtımı açısından önemli bir ivme yakalandı. Mustafapaşa, Kapadokya’nın en güzel yerlerinden biridir. Bozulmamış tarihi yapıları ve evleri ile hakikaten kayda değer bir yer. Gelen çok memnun kalıp, seviyor burayı. Böyle bir kararın alınması değil bizi, tüm Türkiye'yi mutlu eder."