UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi'ndeki alanda bulunan çok sayıdaki dini yapıdan Karanlık, El Nazar, Tokalı, Elmalı kiliseleri ile Azize Barbara, Aziz Basil şapelleri, başlıca ziyaret edilenler arasında yer alıyor. İlk dönemlerde daha sade çizimlerle süslenen kilise, şapel ve manastırlarda, üçüncü yüzyılda Roma İmparatoru 1. Konstantin'in Hıristiyanlığı kabul etmesinin ardından duvar ve tavanlara resmedilen freskler aradan geçen asırlara rağmen orijinalliğini koruyor.

Kültür ve Turizm Bakanlığına bağlı müzeler arasında, Türkiye'nin en çok ziyaret edilen ilk 10 turizm merkezi arasında yer alan Göreme Açık Hava Müzesi'nde bulunan kilise ve şapellerde yer alan orijinal fresklerdeki "Doğum", "Vaftiz", "Kudüs'e giriş", "Beytüllahim'e yolculuk", "Üç müneccimin tapınması", "Lazarus'un diriltilmesi", "Son akşam yemeği", "İsa çarmıhta" ve "İbrahim peygamberin misafirperverliği" tasvirleri, turistlerin ilgisini çekiyor.

Turist rehberi Özay Onur, Roma dönemindeki sorunlar nedeniyle Hristiyan topluluklarının milattan sonra 67 yılından itibaren Kapadokya'daki saklı vadilerde yaşamaya başladıklarını, yaptıkları dini mekanların günümüzde turistleri tarihi yolculuğa çıkardığını belirtti.

Hristiyan halkların miladi ilk asırda, bölgede yaşama tutunarak dinlerini özgürce yaşayabildiklerini anlatan Onur, "O dönemde Hristiyanlık, Romalılarca yasaklanmış ve baskı altında tutuluyordu. Kapadokya, onlar için çok önemliydi. Tarihi İpek ve Baharat yollarının kesiştiği bir yer. Bu bölge, kolay ulaşıldığı gibi kolaylıkla saklanma imkanları da sunmuş. Bölgede çok sayıda saklı vadi var." dedi.

BÖLGEDE İRİLİ UFAKLI 17 ŞAPEL VE KİLİSE VAR

Geçmişte bölgenin, Hristiyan inancına sahip kişiler açısından stratejik konumda olduğunu ifade eden Onur, şöyle konuştu:

"Göreme Açık Hava Müzesi'nde irili ufaklı 17 şapel ve kilise var. Bunlardan en iyi korunanı ve önemlisi Karanlık Kilise. Bu kilise geç ortaya çıktı ve temizleme, restorasyon çalışmaları yapıldı. Kapadokya bölgesinde kültür ve tarih var. Kapadokya'daki kayadan oyma kiliseler olmasa bugünkü Hristiyan sayısı yarı yarıya az olabilirdi. Buradaki kiliselerde eğitim verilmiş. Bir dine mensup olan kişi o dinin geliştiği yeri görmek ister. Kapadokya'ya gelenler yer altı ve yer üstünde kültürel varlıkları gezebiliyor."

TARİHİ YAPILAR TURİSTLERİ CEZBEDİYOR

Panamalı turist Jaima Luna da kayadan oyma tarihi kilise ve şapelleri gezip, duvar resimlerini incelediğini belirterek "Burası dünya çapında çok önemli bir bölge. UNESCO tarafından koruma altına alınan bu alanları herkesin gelip gezmesini tavsiye ediyorum. Göreme Açık Hava Müzesi içindeki kiliseleri gezdim. Ben bir Katolik inancına sahibim. Buradaki tarihi fresklerde azizlerin resimlerinden çok etkilendim." diye konuştu.

Romanyalı turist Marius Dalca ise yüzyıllar önce duvarlara nakşedilen fresklerin bulunduğu yapıların hala ayakta olmasından etkilendiğini kaydederek "Burada çeşitli yüzyıllarda yapılan kiliseler beni cezbetti. Daha önce birçok ülkedeki turizm alanlarına seyahatte bulundum ama burası gerçekten de çok eşsiz bir yer." ifadelerini kullandı.

Arkadaşları ile alanı gezen Tuğçe Küçükadalı da bölgenin dokusunun ilgi çekici olduğunu, çevresindekilere Kapadokya'yı mutlaka ziyaret etmelerini tavsiye edeceğini söyledi.