Kapadokya sivil mimarisinin en iyi korunan özgün örneklerinin barındığı Nevşehir'in Ürgüp ilçesine bağlı Mustafapaşa köyünde, yerli ve yabancı turistlerin daha çok ağırlanabilmesi için projeler hayata geçiriliyor.

Birleşmiş Milletler (BM) Dünya Turizm Örgütü tarafından "En iyi kırsal turizm destinasyonu" seçilen, Mustafapaşa köyünün Kapadokya'yı ziyaret eden turistler için tercih edilen bir destinasyon olabilmesi adına çeşitli çalışmalar yürütülüyor.

Nevşehir Valiliği ve Kapadokya Üniversitesince (KÜN) Kapadokya'daki turizm faaliyetlerinin daha geniş alanda yürütülebilmesi amacıyla hazırlanan projeler kapsamında köy çevresindeki vadilerde yürüyüş alanları oluşturuluyor, tarihi kilise ve konaklar restore edilerek turizme kazandırılıyor.

Yaklaşık 1300 nüfuslu köye, 2005 yılında kurulan KÜN'e kayıtlı 6 bin 500 öğrenci de bölgeye hareketlilik katıyor.

"BİTKİ ÖRTÜSÜNDEN TARİHİ YAPILARINA KADAR ÖNEMLİ"

KÜN Rektörü Prof. Dr. Hasan Ali Karasar, köy meydanının trafikten arındırılmasından tarihi ve kültürel değerlerin restore edilerek turizme kazandırılmasına kadar birçok alanda proje çalışması yürüttüklerini söyledi.

Üniversitelerinin ana yerleşkesinin bulunduğu Mustafapaşa köyüne fayda sağlamak adına doğal, kültürel ve tarihi mirasların korunmasını misyon edindiklerini dile getiren Karasar, "En önemlisi mirası gelecek kuşaklara aktarmak. Bu coğrafya, jeolojik olarak dünyanın en önemli yerlerinden birisi. Bitki örtüsünden tarihi yapılarına kadar önemli." dedi.

Mustafapaşa köyünü Türkiye ve dünya gündemine taşımak için yaptıkları çalışmaları anlatan Karasar, yürüttükleri projeyle 75 ülkeden 175 başvuru arasından, bağımsız ve uluslararası bir değerlendirme kurulunun çalışmaları ile geçen yıl aralıkta köyün "En iyi kırsal turizm destinasyonu" ödülüne layık görüldüğünü anımsattı.

KÖYE GELEN TURİST SAYISI ARTTI

Karasar, köydeki bazı tarihi yapıların turizm sektöründe faaliyet gösteren firmalarca restore edildiğini aktararak, şunları kaydetti:

"Ziyaretçi sayısı katlanarak artıyor. Burası büyükşehirlerin gürültüsünden uzak bir noktada tarih, kültür ve doğayla iç içe olunabilecek eşsiz bir yer. Üniversitemiz bu konuda lokomotif rolü oynamak durumunda. Tarihi yapılar, içinde yaşanmadığı ve kullanılmadığı süreç boyunca kendi kaderlerine terk edilmiş ama üniversitenin köye gelişi ile bu durum değişti. Bölgenin karakterine aykırı en ufak bir şey yapmamak bütün kurum ve kuruluşların görevi."

Çalışmaların tamamlanmasıyla köyün Kapadokya'daki başlıca turizm merkezlerinden biri konumuna geleceğini belirten Karasar, bölgede yaklaşık iki gün olan gecelik konaklamanın dört günün üzerine çıkabileceğini ifade etti.

KÖYDEKİ 250 KONAK TESCİLLENDİ

Muhtar Gültekin Kan ise köylerinde tarihi 650 konak ve 23 kilise olduğunu, yakın zamanda turizmden hak ettikleri payı almayı beklediklerini dile getirdi.

Mustapaşa'nın bugüne kadar daha çok Yunan turistleri ağırladığını, bundan sonraki süreçte turist yelpazesinin genişleyeceğine inandığını belirten Kan, "Çok zengin turizm potansiyeline sahibiz. Kapadokya'nın en büyük turizm alanına sahibiz. Turizm tesisi olabilecek 52 parselimiz var. Köyümüzdeki 250 konak tescillendi, diğerleri için de çalışma sürüyor. Yatırımlar da artmaya başladı." diye konuştu.

Köydeki "Asmalı Konak" olarak tanınan tarihi yapının sahibi ve işletmecisi Süleyman Öztürk de çocukluğunun geçtiği tarihi konakta turistlere otel ve restoran hizmeti sunduklarını söyledi.