Küratörlüğünü Fulya Erdemci ve Ilgın Deniz Akseloğlu´nun (Yardımcı Küratör) üstlendiği Cappadox 2018 Çağdaş Sanat Programı´nda ses ve ışık enstalasyonlarından performanslara, heykel yerleştirmelerinden video çalışmalarına uzanan, bağlama duyarlı ve mekana özel projeler yer alıyor. Davetli sanatçılar “Sessizlik” in farklı yorumlarına ve metaforik anlamlarına yanıt arayacaklar. Sanatçıların işleri, Kapadokya´da görünmez kılınmış tarihlerin, ezilenlerin ve çatışmaların sessizliğini, ve sessizliğe kulak vermenin sunduğu farkındalığı ele alıyor.

Festivali, Kapadokyalılarla ve bölgeyle iç içe geçirmeyi hedefleyen Cappadox Çağdaş Sanat Programı, her yıl Kapadokya´nın farklı ilçe ve vadilerine yoğunlaşıyor. Bu yıl, Cappadox Çağdaş Sanat Programı´nın merkezi olarak Uçhisar ve Ürgüp arasında bulunan Ortahisar kasabası ve Balkanderesi Vadisi seçildi. Tarihi 1000 yıl öncesine dayanan kasaba, adını bölgenin en büyük peri bacası olan ve manzaraya hakim Ortahisar Kalesi´nden alıyor. Balkanderesi Vadisi ile bilinen Ortahisar, doğal soğutma ve koruma sağlayan ve depo olarak kullanılan birçok derin mağarası nedeniyle Orta Anadolu´nun narenciye ve patates deposu olarak kabul ediliyor.

Aydan Murtezaoğlu ve Bülent Şangar

İstanbul´da SALT Beyoğlu´nda 17 Nisan - 22 Temmuz 2018 tarihleri arasında ilk retrospektifleri izleyiciyle buluşacak olan Aydan Murtezaoğlu ve Bülent Şangar, Cappadox 2018 için geleneksel bir müzik formatını, bir sanat performansına dönüştüren bir proje gerçekleştirecek.

Çoğunlukla çalışmalarının iki savı var: Çağdaş sanatın kapitalist ve kapalı sistemlerde oynadığı rolü sorgularken, aynı zamanda da, sanatın olası gücünü ve sosyal değişimdeki rolünü ortaya koymak. Ortak işleri, genellikle izleyiciyi performans temelli interaktif işlere katılımcı olarak dâhil eden, toplumsal adalet ve kültürel praksise ilişkin stilize edilmiş metodolojik eğilimlerden meydana gelir. Bu işlerin belki de en önemli özelliği, çağdaş sanatın işlevinin kendisini, gerçek hayattaki durum ve meselelerle ilişkisi üzerinden sorgulamasıdır.

Cansu Çakar

Cansu Çakar eserlerinde çoğunlukla “minyatür” temelli geleneksel Türk sanat ve zanaat tekniklerini, çağdaş hikâyeleri tersyüz ederek anlatmak için kullanır. Çalışmalarıyla yarattığı sembolik diyalog, modern dünyada gelenekleri sürdürmenin görünürdeki anlamsızlığına ve doğurduğu çatışmaya üstü kapalı biçimde işaret eder. Çakar´ın geleneksel sanat biçimlerini ilham perisi olarak ve tersyüz edici şekilde kullanması Türkiye´nin modernleşme ikilemlerine, açmazlarına da işaret eder. Geleneksel tarzlarda çalışmasının yanı sıra, sanatçının kolektif üretim ve düşünce geleneğine olan ilgisi de işlerinin merkezindedir. Bunlar yürüttüğü atölyeler vasıtasıyla pratiğinde belirleyici rol oynar.

Çakar´ın atölyeleri, geleneksel sanat ve zanaatları atipik bir biçimde öğretir. Atölyeler, günümüz hikayelerini, sorunlarını ve fikirlerini ortaya çıkarmak için geleneksel Türk resminin bir nevi anarşik canlandırmalarıdır. Cappadox 2018 için Çakar, Ortahisar kadınlarıyla bir atölye çalışması düzenleyecek.

İnci Eviner

Kısa bir süre önce, 2019 Venedik Bienali Türkiye Pavyonu´nda yeni bir yerleştirme yapmak üzere seçilen İnci Eviner, Cappadox 2018 için Ortahisar´ın ilk kütüphane binasında yeni bir çalışma yapacak.

Eviner´in genellikle farklılaşan perspektifler, fikirler ve kanılar üzerine yaptığı işleri, bu fikirlerin, başta kadın ve kadın bedeni olmak üzere kültürel ve toplumsal kimliğe dair daha kapsamlı mefhumlarının nasıl şekillendirildiğiyle ilgilenir. Eviner işlerinde, çizimden yerleştirmeye, video, performans ve fotoğrafa pek çok mecra kullanır. İzleyiciden hem tek tek bireyleri hem de kolektif olanı aynı anda fark etmesini talep eder. Eviner´in toplumsal veya kültürel yorumları sansürsüz ve tarafsızdır; işleri de eşine az rastlanır tekil bir özne etrafında şekillenir çünkü bu öznenin tek bir anlatıcı sesi yoktur, birden fazla ana karaktere, dolayısıyla da okumaya imkân sağlar.

RAAAF (Rietveld Architecture-Art-Affordances)

Sanat ve mimarlığa felsefi bir bakış niteliği taşıyan RAAAF 2006 yılında mimarlık alanında Roma Ödülü (Prix de Rome) sahibi Ronald Rietveld ve felsefeci Erik Rietveld tarafından kuruldu. Felsefi ve mimari bakışlarıyla mekâna özgü ve bağlama duyarlı işleri, “stratejik müdahale” olarak adlandırdıkları tasarım yaklaşımına dönüştü. Korumacı mimari geleneğin yıllanan binalar üzerindeki etkilerini tersine çevirme amaçlı faaliyetlerin aksine, Rietveld´ler, korumanın gerçekte ne anlama gelebileceği ve ne sonuç verebileceğine dair özgün tarihsel ve mekânsal tasavvurlarını ifade etmek için kısa bir süre önce “ekstrem miras” (“hardcore heritage”) terimini ortaya attılar. Çalışma tarzları bilim insanları ve başka uzmanları da sürece katan çok disiplinli araştırmalara dayalıdır. Bu da belirli yerleri uzun vadeli stratejilerle ve tarihlerin yaratıcı biçimde mekânsal olarak korunması için yol ve yöntemlerle buluşturan, gerçekleştirilebilir düşünce modelleri üretilmesine imkân sağlar. Cappadox 2018 için, bir zamanlar Ortahisar Balkanderesi Vadisi´nde canlı olan yaşamla ilişkili üç parçadan oluşan bir proje üretecekler.

Cappadox 2018 Çağdaş Sanat Programı

Cappadox 2018´in Çağdaş Sanat Programı´nda 14 sanatçı ve sanatçı grubu tarafından “Sessizlik” teması etrafında düşünülen ve üretilen işlerin yanı sıra, Ortahisar´la ilgili bir fotoğraf sergisi, yerel bir STK ile işbirliği ve tematik yürüyüşler ve çağdaş sanat turları da bulunuyor.

Cappadox´un 14 Haziran – 9 Temmuz tarihleri arasında gerçekleşecek çağdaş sanat sergisi hakkında daha fazla detay önümüzdeki günlerde açıklanacak

Bu yıl 14 – 19 Haziran 2018 tarihleri arasında "Sessizlik" teması altında dördüncüsü düzenlenen Cappadox, Volkswagen ana sponsorluğunda Kapadokya´nın özel doğasında gerçekleşiyor.