MEDLER İLE LİDYALILAR FİRİZ’DE - 2

Ali İhsan TOSUN

Araştırmacı gazeteci yazar

www.edebalice.blogspot.com.tr

Dünyanın en ilginç olayından birisi MÖ 585 yılında Sarıhıdır’da yaşanmıştır, Medler ile İlyadalılar’ın savaşı. Güneşgede iki milletin “Güneş tutulması ile savaşa son verdikleri ilginç bir olay!... Bu ilginç olay “Ürgüplüler Turizm Tanıtma Kültür ve Dayanışma Derneği Yayın Organı ÜRGÜP” dergisinin 60. Sayısında yayınlanmıştır.

FİRİZ TÜNELİ

Sarıhıdır Köyünün 3 km doğusunda, batıya doğru akan Kızılırmak’ın güney – kuzey istikametine doğru kavis yaptığı “volkanik tüf” kayaların tam ortasında yer almaktadır “Firiz tüneli”. Kayalıkları dolaştıktan sonra tekrar batı istikametine yönelmektedir. Kızılırmak’ın kavis yapmasının sebebi de bu kayalıktır.

Fransız araştırmacı Eric Gilli, “Kızılırmak Nehri’nin Derivasyonu”[1] adlı çalışmasının “özet” bölümünde; “Sarıhıdır’daki Kapadokya volkanik tüfe kazılı tünel Persler ve Yunanlılar arsında doğal sınır olan Kızılırmak Nehri’nin yönünü değiştirmiş ve bu sayede karşı tarafa geçiş sağlanmıştır. Bu çalışma bir koruma alanının ya da bir dinlenme tesissinin olduğunu düşündüren mağara yerleşmeleri ile tamamlanmıştır. Tünelin yaşı bilinmemektedir. Herodot’un bir yazısında, Milattan önce 550 yılında Krezüs ordusunun Cyrus krallığındaki Peteria kentine saldırı yapmak için Kızılırmak yatağını değiştirdiği belirtilmektedir. Tasarım Thales’e atfedilmektedir. Bu çalışma söz konusu olabilirdi, fakat kazı muhtemelen çok eski. Konumu antik ulaşım yollarının coğrafyasını belirlemeye yardımcı olmaktadır.” görüşünü benimsemektedir.

Eric Giili’nin bahsettiği savaş Medler ile Lidyalılar arasındaki “güneş tutulması” sonucu son verilen MÖ 585 yılındakisavaştan sonraki Krezüs’un Peteria’ya karşı yaptığı savaş olmalıdır.

Oysa yukarıda da belirttiğimiz gibi Firiz Tüneli’nin yapımı, Medler ile Lidyalılar MÖ 590’da savaşa başladıklarına, savaş yaklaşık 6 yıl sürdüğüne göre bu tarihten çok öncelere dayandığı düşünülmektedir. O günkü teknolojiyi düşünerek MÖ 700-600’lü yıllara kadar gidebilir.

KRAL YOLU

Medler’in hâkimiyeti sırasında Ege Bölgesindeki Pessinoute’den başlayan ‘Kral Yolu’ Gordion, Ankeva, Pteria ve Tavium, Komana- Pontika ve Stalata’dan geçerek Firiz üzerinden Mazaka’ya (Kayseri) ulaşır.[2]

Anadolu’da dağlık alanların fazla oluşu, doğu-batı istikametinde sıralanışı; tarihi ‘Kral Yolu’nun Kızılırmak Nehri’ni takip ettiği de düşünülürse bu tünelin antik çağda ordu ve ticari kervan için kullanıldığı muhtemeldir. Öyleyse ‘Firiz Tüneli’nin kazılması zannedildiğinden daha eski dönemlere kadar gittiği düşünülmektedir.

İPEK YOLU

Selçuklular Dönemi’nde “İpek Yolu” adı verilen yol Kızılırmak’ı takip ederek ilerlemektedir. “Han Yolu” bunun göstergesidir. Tarihi Kral Yolu’nu takip ettiği düşünülmektedir.

Selçuklular Döneminde bu yol üzerine birçok kervansaraylar yapılmıştır. Bunlardan birisi de ‘Sarıhan Kervansarayı’dır. Kervansaraylar yaklaşık kervanın bir günlük yol alabileceği mesafeye göre yapılmıştır. Sabah erkenden yola çıkan kervan yaklaşık 9–10 saatli yürüyüşten sonra bir diğer kervansaraya ulaşır, burada istirahat ettikten sonra gündüz yoluna devam ederdi. Böylece kervanın ‘haramiler’ tarafından soyulması önlenirdi.