Urgenç açıklamasında “Tarih bir milletin hafızasıdır. Hafızamızı diri tutmazsak bizlere emanet edilen vatanı yaşatamayız. Bu coğrafya'da Baki olmanın kaynağı şanlı tarihimizdir. Ülkemize yönelik işgal girişiminde büyük bir feraset örneği sergilenmiş, milli birlik ve beraberliğimiz güçlenerek tehlike bertaraf edilmiştir.

Aziz Türk milleti yekvücut olarak vatanına ve Bayrağına sahip çıkmıştır. Sömürgeci Batı ve işbirlikçi piyonlar, Türk milletinin bayrak ve vatan sevgisini, 15 Temmuz'da tekrar öğrendiler. Aziz Türk milleti, Türk bayrağını eline alarak çağdaş (!) Batıya demokrasi dersi vermiştir.

Devletimizin uğradığı bu talihsiz işgalci darbe girişimini yüce Türk milleti tarihten aldığı feyz ve derslerle bertaraf etmesini bilmiştir. Bu acı tecrübe göstermiştir ki; devlet yönetiminde tek bir kişiye, cemaate, gruba, sınıfa, partiye zümreye ayrıcalık tanınamaz.

Devlet yönetiminde hiç bir ayrımcılık yapılmadan tüm vatandaşların Liyakat esasları doğrultusunda değerlendirilmesi gerekmektedir. Türk Milliyetçileri dün olduğu gibi bugünde "devleti ebedi müddet" için her daim karşılıksız vatan sevgisiyle bayrak nöbetindedir.

Zaman zaman özyurdun da garip ve parya bir yaşam kendilerine reva görülse de hiç bir zaman İstiklal mücadelesini istikbale tercih etmediler. İlkokul çağlarından itibaren haykırdıkları "Ne Mutlu Türk'üm Diyene!" ifadesiyle Atalarının izinden yürüdüler. Vatanı tehlikede gördüklerinde de cepheye atılmaktan geri durmadılar. Bayrağı soldurmamak için şehadete erdiler.

Bunu yaparken bir emirle telkinle değil Kalplerindeki ulvi vatan sevgisiyle, gönül pınarlarının dışa yansıması ile gerçekleştirdiler. Demokrasi ve İstiklal mücadelesinde ebediyete uğurladığımız tüm şehitlerimizi rahmetle anıyorum. Ruhları şad olsun” diye konuştu.