Başkan Çiftci, "Dünyanın birçok ülkesinde olduğu gibi Türkiye’de de Covid-19 ve pandeminin etkisi ve diğer bileşenlerin katkısıyla; ekonominin makro-mikro verileri, bütçe gösterge ve gerçekleşmeleri, enflasyon faiz ve kur tarafının oran ve değişimleri, belli sosyal kesimler açısından daha fazla olacak şekilde kayıp, sorun ve sıkıntı üretmektedir.

2020 yılı enflasyonu yüzde 14,6, Merkez Bankası politika faiz oranı 2020 Ocak’ta 11,25 iken 2020 Aralık’ta ise yüzde 17, 2020 Ocak ilk iş günü 5,95TL olan dolar kuru aynı yılın son günü 7.41 TL olmuştu. Bütün bu veriler, 2020 yılının kamu maliyesi ve bütçesinden daha az olmayacak şekilde kamu görevlilerinin maaş ve bütçelerinde de kayıp ve zarar üretmiştir.

2020 yılı bütünü itibariyle oluşan bu fotoğraf, 2021 yılının ilk üç ayında da benzer bir içerikle kendini göstermiştir. Faiz, enflasyon ve kur tarafında oluşan oran ve rakamlar; kamu görevlilerinin maaşlarında, ücretlerinde ve diğer mali haklarında kamu işvereni ve maliyesi eliyle telafi, tazmin ve temin sorumluluğunun sergilenmesini gerektiren seviyeye ulaşmış görünüyor. Bilindiği gibi 2020 ve 2021 yıllarında kamu görevlilerinin maaş ve ücretleri ile diğer mali haklarında yapılacak artışlar, iyileştirme ve sair değişimler;  5. Dönem Toplu Sözleşme süreci kapsamında Kamu İşvereninin teklifleri ve Kamu İşveren tarafı temsilcilerinin takdirleri doğrultusunda Kamu Görevlileri Hakem Kurulu kararıyla belirlenmiştir. 2020 yılında yüzde 4+yüzde 4 maaş artış oranına karşın yıl sonunda (birinci ve ikinci altı ay için enflasyon farkı oluşan bir şekilde)  yüzde 14,60’lık enflasyon gerçeği bir tarafta duruyor. Diğer taraftan 2021 yılı için ise yüzde 3+yüzde 3 şeklinde maaş artış oranlarına karşın yıl sonu enflasyon hedefinin yüzde 11’in üstünde, enflasyon tahminin ise yüzde 15’ler seviyesinde olması gibi bir gerçeklikte vardır. İçinde bulunduğumuz hafta kur tarafında yüzde 15’lere yaklaşan sert artış gerçekleşmiştir. Diğer taraftan ise Merkez Bankası politika faizini yüzde 17’den 2 baz puan ve yaklaşık yüzde 11,70’lik oransal artışla yüzde 19’a yükseltmiştir. Kaba tabirle dolara yüzde 10, faize yaklaşık yüzde 12 oranında zam yapılmıştır. Aralık 2020’den bugüne faiz yüzde 15’den 4 puanlık ve yüzde 26’lık bir artışla yüzde 19’a çıkması, kurda yaşanan yüzde 10-yüzde 15 bandında gerçekleşen sert yükseliş ve yıllık enflasyonun yüzde 15’ler, yıl sonu enflasyon tahminin yüzde 13-yüzde 14 seviyesinde olması gibi görünür veriler karşısında; kamu görevlilerinin maaşlarındaki ve mali haklarındaki erimenin,  bütçelerindeki sarsılmanın, alım güçlerindeki azalmanın görülmemesi imkansızdır. Ayrıca, yakın dönemde açıklanan Ekonomi Reform Paketi içeriğinde, kamu görevlilerinin ve yetkili temsilcisi konumundaki Konfederasyonumuzun ve sendikalarımızın beklentilerine, taleplerine ve teklif ve tepkilerine uygun cevap niteliğinde hüküm ve hedeflere ne yazık ki yer verilmemiştir. Kamu görevlilerinin maaş ve ücretlerinde 2020 ve 2021 yılı açısından (Kamu Görevlileri Hakem Kurulu’nun keyfi, gerçeklere kayıtsız, ekonomik verilerle uyumsuz kararıyla) gerçekleşen yetersiz/adaletsiz/hakkaniyetsiz maaş-ücret artışlarının telafi ve tazmin edilmesini gerektiren süreçler yaşanmış, sonuçlar gerçekleşmiştir.

Maaşlar Seyyanen Zamla Yükseltilmeli, Mali Haklar İyileştirilmeli

Özetle kamu görevlilerinin maaşları ve bütçeleri, kamu maliyesi ve kamu bütçesinden daha az olmayacak şekilde mevcut gelişmelerden olumsuz etkilenmiş ve etkilenmeye devam etmektedir. Bu sonuç, Kamu İşvereni’nin gerçeklerle uyumlu teklif sunmamasının, Kamu Görevlileri Hakem Kurulu’nun ise gerçek duruma gözlerini ve gerçekleri ifade eden beyanlara kulaklarını kapatmasının eseridir. Kamu İşvereni ve Hakeminin birlikte ürettiği bu sonucu telafi ve tazmin etmek ise hiç kuşkusuz siyasi iradenin, hükümetin ve kamu yönetiminin ortak görev, yetki ve sorumluluk alanındadır. Bu itibarla; kamu görevlilerinin maaşlarında, ücretlerinde, bütçelerinde ve mali haklarında yaşanan erimenin, kayıpların ve sarsıntının sona ermesi giderilmesi amaç ve hedefleriyle; 

a) Kamu görevlilerinin maaşlarına Ocak ayından geçerli olmak üzere en düşük devlet memuru maaşının yüzde 20’si oranında seyyanen zam yapılması,

b) Kamu görevlilerinin gelir vergisi oran ve matrahları nedeniyle yaşadıkları kayıplarının giderilmesi ve gelir vergisi oranlarının yüzde 15 olarak sabitlenmesi,

c) Kamu görevlilerinin yararlandıkları ek ödemelerinin faiz ve kur tarafında oransal noktada gerçekleşen sert artışlarla uyumlu olacak şekilde  (aynı oranda) artırılması,

d) Kamu görevlileri Hakem Kurulu kararıyla  hüküm altına alınan 5. Dönem toplu Sözleşme çerçevesinde oluşan enflasyon kaynaklı maaş-gelir kayıplarının münhasıran hesaplanmak suretiyle enflasyon farkı tazminatı adıyla kamu görevlilerine (01 Ocak 2020’den bugüne  oluşan zararın defaten ödenmesi suretiyle) ödeme yapılması talep ve tekliflerinin uygulamaya konulmasını sağlayacak yasal ve yönetsel düzenlemelerin Nisan ayı içerisinde hayata geçirilmesini bekliyoruz. İnsani kalkınma ve adalet bunu gerektirir." dedi.