Karlov´a isabet eden 9 kurşunla 9 ayrı mesaj verilmiştir. İstiyorlar ki, Astana masasından çözüm çıkmasın, Türkiye, Rusya ve İran Halep konusunda anlaşma sağlayamasın, Halep´te mazlumlar katledilmeye devam edilsin, direnişten dirilişe geçen Türkiye durdurulsun” dedi.

Özdemir, mevcut sendikal yaklaşıma tepki olarak Memur-Sen´i kurduklarını belirterek, Türkiye´de sendikal zeminin insan merkezli, değer merkezli, onur merkezli yapılmadığını, zıtlıklar üzerinden yola çıkılırken, Memur-Sen´in kavga sendikacılığına “hayır” dediğini söyledi.

Sendikacılığı köhne bir zihniyetin sopası olarak kullananların bu millete emek alanında, ekmek alanında, değer alanında bir şey katmayacaklarını bildiklerini vurgulayan Eğitim-Bir-Sen Nevşehir Şube Başkanı Mustafa Özdemir,“Zaman bizi haklı çıkardı.

Çünkü adı sivil, beyni üniformalı yapılar bu millete bir şey kazandırmadılar. Sadece nöbetleşe kullanıldılar. Bu ülkede toparlanamayışımızın altındaki temel hikâye buydu. Yola çıkışımız kolay olmadı, çünkü sendikacılığa inanmayan bir zeminde siz bir iş yapmaya çalışıyorsunuz. ‘Bu iş size göre değil´ diyorlar.

Aslında doğru söylüyorlar. Esnafın camı, kaldırımın taşı, milletin arabasıyla sorunu olan, şiddet, vandalizm, anarşizm içeren bir yapıyı bize uygun görmüyorlardı. Elhak doğrudur. Çünkü bu sendikal anlayışın bizim kitabımızda yeri yoktur. Sendikacılığın kitabını yazan bir noktaya gelişimiz, sendikacılığın kitaptaki yerini arayan noktada doğru olan yerden başlangıcı yapmamızdan kaynaklıdır.” 

Rus Büyükelçi Karlov´a düzenlenen suikastın, sıkılan kurşunun Orta Doğu´nun bağrına isabet ettiğini kaydeden Memur-Sen İl Temsilcisi Mustafa Özdemir, “Hedef Orta Doğu´da daha fazla kan, daha fazla katliam ve sömürüdür. Tetikçinin silahından çıkan 11 kurşunun 9´u Karlov´a isabet etmiştir.

Karlov´a isabet eden 9 kurşunla verilen 9 ayrı mesaj vardır. 1. Kurşun: Astana masasından çözüm çıkmasın, 2. Kurşun: Türkiye, Rusya ve İran Halep konusunda anlaşma sağlayamasın, 3. Kurşun: Halep´te mazlumlar katledilmeye devam edilsin diye atıldı. Durmadılar, 4. Kurşun: Suriye´deki kaos Türkiye´ye taşınsın, 5. Kurşun: Marka haline gelen Türkiye değer kaybına uğrasın, 6. Kurşun: Milyonlarca mülteciye kucak açan Türkiye yalnızlaşsın, 7. Kurşun: Türkiye merhamet diplomasisi yürütemez hale gelsin, 8. Kurşun: Direnişten dirilişe geçen Türkiye durdurulsun, 9. Kurşun: Türkiye bağımsız politikalardan vazgeçsin, Fırat Kalkanı operasyonu son bulsun diye atıldı. Durmayacaklar, ama biz de durmayacağız, heveslerini kursaklarında bırakacağız” şeklinde konuştu.

Fırat Kalkanı operasyonunda Şehit olan askerlerimize Allah´tan rahmet, yaralılarımıza acil şifalar dileyen Özdemir, “Cerablus´u terörden temizleyip, özgürleştiren yiğitlerimizin El Bab´ı da terör koalisyonundan temizleyip özgürleştirmesini engellemek istiyorlar. Lanet olsun kirli planlarına. Modern frankensteinlerin, emperyalizmin ve terörizmin oyunlarını bozacağız. Heveslerini kursaklarında bırakacağız. Emperyalizmin, Orta Doğu´nun sınırlarını değiştirme, bölgenin haritasını yeniden çizme arayışına izin vermeyeceğiz” ifadelerini kullandı.

Türkiye´nin NATO´ya üye olduktan sonra birçok sıkıntı çektiğini ifade eden Eğitim-Bir-Sen Şube Başkanı ve Memur-Sen İl Temsilcisi Mustafa Özdemir, “Zorlukları aşarak, bariyer ve barikatları teker teker sökerek bugünlere geldik. Yaşadığımız acılardan, sancılardan, travmalardan ders alarak geldik ve bizler bu ülkede şu tahlili yaptık: 1946´dan sonra, NATO konseptine girdikten sonra bu ülkenin başı beladan kurtulmadı. Her 10 yılda bir darbe geleneksel hale geldi. Kontrgerilla denilen şey bir tasvir falan değil, bir tespit” dedi.