Ev sahibi E.Y, gazetecilere yaptığı açıklamada, cumartesi gecesi saat 22.30 civarında yatmak için odasına geçtiğinde dışarıdan ses geldiğini, pencereden baktığında B.Ç'nin merdivenden inerek kaçtığını gördüğünü anlattı.

Daha önce evin giriş kısmındaki bölmeyi yaktığını ileri sürdüğü B.Ç'nin, yine kundaklama girişiminde bulunduğunu düşünerek, balkondan el feneri ile evin girişine baktığında bombayı fark ettiğini belirten E.Y, durumu polise bildirdiğini aktardı.

Zanlının daha önce de çeşitli saldırılarına maruz kaldıklarını iddia eden E.Y, "Gece bir tıkırtı geldi. Balkondan baktığımda giriş kapısı görünüyordu. Kontrol edince tel ve ortasında yumruk gibi bir şey gördüm. El feneriyle bakınca el bombasını gördüm. Polisi aradık, hiçbir şeye dokunmayın dediler. Parmak izi kaybolmasın diye hiçbir yere dokunmadık. Bizi balkondan tahliye ettiler." dedi.

"Bahçeye uyuşturucu gömüp şikayet etmiş ama aklandık"

H.Ç. (26) ise birlikte yaşamaya başladıklarından itibaren şiddet gördüğünü, cezaevinde ziyaret ettiği B.Ç'ye ayrılmak istediğini ilettiğini dile getirdi.

Cezaevinden bir süre önce çıkan B.Ç'nin tehditlerde bulunduğunu, 1,5 yaşındaki küçük kızlarını kendisinden almak istediğini anlatan H.Ç, şöyle konuştu:

"2,5 yıldır beraberdik. Son 1,5 yıldır zaten cezaevindeydi. Sonra firar etti ve yakalandı. Ben de cezaevine gidip ayrılmak istediğimizi söyledim. Cezaevinden çıkınca tehditlere başladı. Evin dış tarafındaki bölmeyi yaktı. Araç kundakladı, evi kurşunladı. Güvenlik sebebiyle bir hafta Kadın Sığınma Evi'nde kaldım. Bahçeye uyuşturucu gömüp şikayet etmiş ama aklandık. En sonunda da bunu yaptı. Şiddet gören kadınlar kimseye boyun eğmesin, sonuna kadar savaşsınlar. El bombasını bir yerden temin etmiştir çünkü çok rahatlıkla satın alabiliyor silahı, bombayı. Resmi nikah düşünmüştük ama iyi ki de olmamış."