Memur-Sen Genel ve Eğitim-Bir-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın ile de bir araya gelen Özdemir, 15 Temmuz Şehitler Köprüsü’nün 15 Temmuz’un taraflarını, o gün yaşananları bütün çıplaklığıyla mezceden mekan olduğunu ifade ederken, “Köprünün bir tarafında FETÖ’nün ve mankurtlarının hainliği, vahşiliği tescillenirken, diğer tarafında ise milletin evlatlarının Anadolu mayasından tevarüs eden yiğitliğinin, iman ve takvasından neşet eden şehitliğe ve gaziliğe talipliğinin tarihe kaydedildiğini vurguladı.

Özdemir, “Bu köprü, 15 Temmuz’u anlamak ve anlatmak isteyenler için sayfa sayfa okunacak kitaptır. Bu köprü, vatanını koruyanların geçtiği, vatanını satanların düştüğü sırattır. 15 Temmuz hain FETÖ darbe teşebbüsünün üzerinden tam iki yıl geçti. Küresel güçlerin emir eri FETÖ, kırk yıllık ihanet planının altın vuruşunu yapmaya ve millet iradesini tümden ortadan kaldırmaya kalkıştı. Hainlerin amacı; Boyun eğmeyene boyun eğdirmek, Diz çökmeyene diz çöktürmekti, Soysuzların Hedefi; Milleti başsız, Ümmeti umutsuz, İnsanlığı soluksuz bırakmaktı. Sandılar ki millet; İradesinin çalınmasına boyun eğer, Liderlerinin darağacında sallandırılmasına göz yumar, Âlimlerinin, aydınlarının zindanlara atılmasına eyvallah der. Yanıldılar. Allah’ın hesabının bütün hesapların üstünde olduğunu gözden kaçırdılar. İstikbali ikbalden, vatanı maldan mülkten, izzeti alçakça bir ömürden, istiklali makam ve mevkiden aziz gören milletin cesaretine, dirayetine, ferasetine yenildiler. Milletin meydanı, kendileri gibi korkak, dinini, vatanını satacak alçaklara bırakacağını sandılar. Hesapları tutmadı, fesatları ayaklarına dolandı. Yanlış hesapları Bağdat’tan değil, İstanbul’dan, Ankara’dan, bütün Anadolu’dan döndü. Fesatları, fitneleri, kumpasları, tezgâhları ihanet çöplüğüne gömüldü. Millet, iradesine, idaresine, liderine, memleketine ve devletine sahip çıktı. Yem etmedi istikbalini kurda kuşa, bırakmadı istiklalini soysuza namussuza. Aldı abdestini, helalliğini; çıktı er meydanına, çıplak elleriyle, tankları uçakları durdurdu! Çıplak elleriyle, vatanını ve bağımsızlığını korudu! Tam da bu yüzden; millet, vatanını şehitlerine borçludur, gazilerine borçludur diyoruz” ifadelerini kullandı.

FETÖ, sadece millete değil İslam’a da ihanet etti

15 Temmuz’da, sadece vatanın işgalden kurtarılmadığını, milletin, yeni Türkiye’yi inşa ufku, Ümmetin, adaletle diriliş umudu, insanlığın adaletsizliğe direniş ufkunun kurtarıldığını kaydeden Mustafa Özdemir,“Haçlı ordularını durduran Kılıç Arslan, Kudüs’ü işgalden kurtaran Selahaddin, Çanakkale’de, Kutulamare’de, Yemen’de Ümmet bilincini kuşanan aslanlar ne yaptıysa 15 Temmuz’da da şu anda bulunduğumuz 15 Şehitler Köprüsünde Ankara’da, İstanbul’da ve bütün vatanda Anadolu’nun yiğit evlatları aynısını yaptı. 15 Temmuz’da millet, kadim tarihiyle birlikte yeniden ayağa kalktı. FETÖ’yü taşeronlaştıranlar, geçmişte laiklik ve Kemalizm gerekçeleriyle darbe yapanlar, 15 Temmuz’da din kisvesiyle darbe yapmaya kalkıştılar. FETÖ, sadece millete değil İslam’a da ihanet etti. İnanca sadakati, Kardeşliğe muhabbeti, Cemiyetlerimize hürmeti bitirmeye çalıştılar. Milletin izzetine ve dirayetine, devletin kudretine, insanımızın ferasetine tosladılar. Memleketimize fitne ekenler, şehitlerimizin kanlarında boğuldular. O gece şehadet makamına yürüyenler, gaziliği nasp edenler, ‘İçimizdeki hainler ve beyinsizler’ yüzünden bizi helak olmaktan kurtardılar” diye konuştu.

Dört yiğidimizi Peygamberimizin aguşuna teslim ettik

“15 Temmuz gecesinde Anadolu’yu baştan başa saran, milletin kuşandığı o muazzam duygu her an ihya edilmelidir” diyen Eğitim-Bir-Sen Nevşehir Şube Başkanı Mustafa Özdemir, “FETÖ benzeri yapı ve örgütlerin ortaya çıkması, gelişmesi, yeni ihanet zeminleri üretilmesinin engellenmesinin en büyük temennileri olduklarını belirtti. Bunun engellenmesinin yolunun özgür birey ve adil devletten geçtiğinin altını çizdi. Yalçın, sözlerine şöyle devam etti: “Değerlerimizi istismar eden, insanımızı kendisine esir eden grupların beslendiği cehalet bataklığının kurutmaktır. Bunları başardığımızda, ihanet kumpası bu topraklarda maya tutmayacaktır. Memur-Sen olarak, 15 Temmuz’da 1 milyon üyemizle; zerre tereddüt etmeden, davet ve işaret beklemeden, akıbetimizi düşünmeden meydanlara çıktık, safları sıklaştırdık, ihanete karşı diklendik, FETÖ’ye ve mankurtarına had bildirdik. ‘Vatan da meydanlar da bizim’ haykırışıyla, alanları kardeşlik ve dayanışma meydanına çevirdik. O gece Memur-Sen ailesinden dört kardeşimiz, milletin iradesine halel gelmesin diyerek göğsünü siper eden dört yiğidimiz şehadete yürüdü. Prof. Dr. İlhan Varank’ı, Yusuf Elitaş’ı, Ali Alıtkan’ı, Cuma Dağ’ı Kutlu Neb’inin, Peygamberimiz’in aguşuna teslim ettik. Ruhları şad, mekânları cennet, makamları ali, mevzileri Cemalullah olsun. Allah, onların bıraktığı emanetin hakkını vermekte hepimizin, bütün milletimizin yar ve yardımcısı olsun.”

İstiklal için ‘sala’ okuyanlar, ihanet için ‘bela’ okuyanları mağlup etti

Memur-Sen olarak o muazzam iradenin paydaşı, o karanlık gecenin ay ışığı olduklarını anlatan Yalçın, “O gece ‘sen’ ‘ben’ yok, sadece ‘biz’ ve milyonlarca nurlu yüz vardı. Akif’in ‘Toplu vurdukça yürekler onu top sindiremez!’ çağrısına ram olanlar; Darbenin taşeronu FETÖ’ye de FETÖ’nün patronu üst akıl denen küresel çeteye de zilleti yaşattı. O gece istiklal için ‘sala’ okuyanlar, ihanet için ‘bela’ okuyanları mağlup etti. Çünkü; 15 Temmuz, şehadet davetiydi. 15 Temmuz, diriliş gayretiydi. 15 Temmuz, cesareti kuşanmış bedenlerin, imana adanmış yüreklerin direniş heybetiydi. 15 Temmuz, ‘Türkiye, Türkiye’den ibaret değildir’ manifestosuyla Anadolu’dan dünyaya sesleniş gecesiydi” ifadelerini kullandı.

Gelecek nesillere 15 Temmuz hakikatini içeren ciddi bir müktesebat bırakmalıyız

15 Temmuz’un bir daha yaşanmamasının hiç unutulmamasıyla mümkün olduğunu vurgulayan Yalçın, 15 Temmuz gecesinin; Meclis’in bombalandığı, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nin ağır silahla tarandığı, Özel Harekât Daire Başkanlığı ve Emniyet Genel Müdürlüğü’nün hunharca hedef alındığı, MİT ve daha birçok kuruma haince saldırıldığı bir gece olduğunu sözlerine ekledi. Hain FETÖ’cülerin 250 vatandaşımızı şehit, iki binden fazla kişinin de gazi olmasına sebep olduğunu aktaran Yalçın, “Bunu unutmak gaflet, unutulmasına göz yummak delalettir. Darbe girişimi başarılı olsaydı; İnsani, İslami, ahlaki değerlerden yoksun, sapkın Bâtıni kadrolar, ülkeyi yönetecekti. Türkiye, Siyonizm’in ve emperyalizmin emrine teslim edilecekti. Sisi’nin Mısır’da yaptıkları FETÖ’yle Türkiye’de hayata geçirilecekti. Türkiye bir sömürü ve yağma ülkesi haline getirilecekti. 28 Şubat tam da bunun provasıydı. Bütün bu gerçekler, ‘o gece kanı pahasına darbeyi engelleyen şehitlerimize vatan borçluyuz’ demeyi gerektiriyor. Gelecek nesillere 15 Temmuz hakikatini içeren ciddi bir müktesebat bırakmalıyız. Çünkü FETÖ ve küresel akıl yeni planlar üretmeye, darbe gerçeğini sulandırmaya, hakikati karartmaya biteviye devam ediyor” diye konuştu.

15 Temmuz’un ehemmiyetini anlamayanlar ya da anlamak istemeyenler var

Özdemir, “15 Temmuz’un ihanet tarafı, bazı mahfillerde hala varlığını sürdürüyor. Algı mühendisleri, medyadan, siyasi zeminlerden, sınır ötesi menzillerden saldırmaktan geri durmuyorlar. Hakikati sulandırma, zihinleri bulandırma, darbe gerçeğini saptırma, Pensilvanya’da mukim tescilli hain FETÖ liderini masum gösterme şeytanlıkları, iade etmeme aymazlıkları sürüyor. Buna rağmen, hâlâ milletin zaferini benimsemekte, milletin tarafında yürümekte zorlananlar, 15 Temmuz’un ehemmiyetini anlamayanlar ya da anlamak istemeyenler var. FETÖ’nün iddialarıyla 15 Temmuz’u küçültmeye, çarpıtmaya kalkışanlar var. 15 Temmuz’da milleti vesayetten, vatanı işgalden kurtaran irade; bu toprakların özünden, değerlerinden ve fıtratından. Anadolu insanının fazilet mayasından beslenmiştir. 15 Temmuz’da milletin dirayetiyle sahiplendiği Yeni Türkiye istikameti, millet, ümmet ve insanlığın ortak hedefi hükmündeki ‘Dünya beşten büyüktür’ iradesinin, ‘Başka bir dünya mümkün’ mücadelesinin zaferle sonuçlanması için desteklenmiştir” dedi.

15 Temmuz’daki dirayet ruhundan, feraset hâlinden hiç kopmadık

Memur-Sen olarak, 15 Temmuz’dan bugüne iki yıldır ulusal ve uluslararası her zeminde ve büyük bir kararlılıkla kirli tezgâhlara karşı direnişte olduklarını vurgulayan Mustafa Özdemir, sözlerini şöyle tamamladı: “Nasıl ki 15 Temmuz’da ve devam eden günlerde meydanlarda direniş çadırları kurup nöbet tuttuysak, FETÖ ve bütün darbe heveslileri; kirli emelleri, ahlaksız stratejileri, bu topraklardan her zerresiyle sökülüp atılana kadar nöbette olacağız, teyakkuzda kalacağız. 15 Temmuz’daki dirayet ruhundan, feraset halinden hiç kopmadık, kopmayacağız. 15 Temmuz gecesi canımızla, kanımızla koruduğumuz inancımızın, vatanımızın, itibar ve istikrarımızın sinsi stratejilerle hedef alınmasına izin vermeyeceğiz. Biz Memur-Sen olarak, ‘Tasalanma yiğidim zaman bizden yanadır /Dünya düşman olsa da iman bizden yanadır’ inancıyla bu büyük davayı omuzlayan şehitlerimizin yolundan yürümeye devam edeceğimizi dost düşman herkese ilan ediyoruz. Biz, uzun soluklu bir hatt-ı siyaseti, şuuru ve basireti tatbik ve temsil ediyoruz. O karanlık geceyi aydınlatan, ölüm kusan silahları canlarıyla durduran, o gece bizlere yeniden bir vatan hediye ve emanet eden 15 Temmuz şehitlerimize Yüce Allah’tan rahmet diliyor, gazilerimize şükranlarımızı sunuyoruz. Bu vatanı, bu davayı, bu zaferi yedi düvele karşı gözümüz gibi koruyacağımıza şehitlerimize söz veriyoruz.”