Nevşehir´de yaşamak sabır gerektirir. Hevesinizi, coşkunuzu, enerjinizi törpüler. Aksayan bir şeylerin bir yerinden tutmaya kalktığınızda, tuttuğunuz yerden kopmasına alışmanız gerekir. Hayatınıza devam edebilmek için bir an evvel boş vermeye başlamalısınız. Her şeyi kafanıza takarsanız Allah korusun kafayı yiyebilirsiniz.
Son açıklanan verilere göre Nevşehir genelinde 291 bin 365 kişi yaşıyor. Merkezde ise bu rakam 106 bin 738.
Aslında çok büyük bir nüfusu olmayan Nevşehir´de sanki her şey yaşamı daha da zor hale getirmek için yapılıyormuş gibi.
Mesela kurallara uymak gibi kimsenin bir derdi yok. Hatta bazı insanlara kural dediğinizde Kural mı? O ne ola ki? Cevabı alabilirsiniz.
Nevşehir´de objektiflere takılan yaşama dair bazı kareler…
Tek yön yolda araçların park etmesini önlemek amacıyla duba yerleştirilmesine ve park yasağı olmasına rağmen yolun hali
Ana caddede yaya geçidine “Buradan yaya geçemez” dercesine park eden resmi bir araç
Suriye ve İran gibi çeşitli ülkelerden gelen insanlar hayatımızın her alanında
İş sağlığı ve güvenliğinin en üst seviyede olduğu bir tabela indirme işi
25 metre boyunca iki taraflı park etmenin yasak olduğu tabela az kalsın araçların altında kalacakmış
TIR´ların girmesinin yasak olduğu şehir trafiğinde çadırsız şekilde bims yüklü bir tır
Belediye tarafından insanların rahat yürüyebilmesi için yapılan kaldırımlara, belediye ve insanlara meydan okurcasına esnafların ürün ve malzeme koyması
Ama her şeye rağmen Nevşehir´de yaşamak çok güzel.
Canın sıkıldığında ırmak kenarında çay içmek, hafta sonunda dünyanın görmek için fırsat kolladığı peribacaları arasında gezmek, sıcak hava balonuna binip Kapadokya´yı kuşbakışı izlemek ve daha onlarcası...
Başka bir şehre gittiğinizde hemen özlediğiniz şehir, “Nevşehir”