Türk Eğitim-Sen, “Gönülleri Birleşenler Büyük Türkiye Buluşması” temasıyla düzenlediği Şube Yönetim Kurulu Üyeleri İstişare Toplantısı 1-4 Kasım 2018 tarihinde Antalya’da gerçekleştirildi.

Toplantıda: Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Talip Geylan ve Genel Merkez Yönetim Kurulu Üyeleri, Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı Önder Kahveci, İLKSAN Yönetim Kurul Başkanı Tuncer Yılmaz, TÜRKAV Genel Başkanı Ebubekir Korkmaz, Türk Haber-Sen Genel Başkanı Yücel Kazancıoğlu, Türk Ulaşım-Sen Genel Başkanı Nurullah Albayrak, Türk Yerel Hizmet-Sen Genel Başkanı Mustafa Yorulmaz, Türk Eğitim-Sen Şube Başkan ve şube yönetim kurulu üyeleri hazır bulundu. Toplantıda Öğrenci Andı da hep bir ağızdan okundu.

Saygı Duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan toplantıda Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Talip Geylan açılış konuşması yaptı.

Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı Önder Kahveci ve TÜRKAV Genel Başkanı Ebubekir Korkmaz da birer konuşma yaptı.

Türk Eğitim-Sen’in 16 yıl önce 125 bin üye sayısı şu an 201 bin 425 ise, bu dinamik bir yapı olduğunu gösteriyor.

Türk Eğitim-Sen’in yürekli üyeleri ile gurur duyduğunu belirten Geylan, 16 yıldır devletin tüm imkânlarını ölçüsüzce, acımasızca yandaş kuruluşlara peşken çekenlere rağmen Türk Eğitim-Sen’in üye sayısının arttığına dikkat çekti. Genel Başkan Geylan şunları kaydetti: “16 yıl önce Türk Eğitim Sen’in mutabakat sayısı 125 bin 863 idi. 2018 yılında yapılan mutabakatta ise üye sayımız 201 bin 425’e ulaştı. Bu, 16 yılda yaklaşık olarak 100 bin artış demektir. Emekli olanları, değişik nedenlerle ayrılanları dahil ettiğimizde bu en az 250 bin, 300 bin yeni üye kaydı yapıldığını gösterir. Böylesine olumsuz koşulların olduğu bir ortamda 250 bin, 300 bin kişiyi ikna edebilmek, üye olarak kaydedebilmek muazzam bir başarıdır ve her babayiğidin harcı değildir” dedi

Türk Eğitim-Sen’in sendikal performansı neticesinde üye olsun olmasın her kamu çalışanının sempatisini kazandıklarını söyleyen Geylan, “Sahaya indiğimiz zaman başımız dik geziyoruz. Her kesimden insan, ‘Helal olsun, siz bu işi yapıyorsunuz’ diyor. Sendikal anlamda herhangi bir eleştiri almıyoruz. Peki neden? Çünkü boşluk bırakmıyoruz. Eğitimin meseleleri ile ilgili her konuda bir çalışma ortaya koyuyoruz. Hiçbir şeyi pas geçmiyoruz. Aynı zamanda milli bir sivil toplum kuruluşuyuz. Dolayısıyla sendikal itibarımız hamdolsun olması gereken gibi” diye konuştu.

4+2 imiş, 3+2 imiş dubleksmiş tripleksmiş kabul etmiyoruz. Tüm öğretmenler kadrolu olarak atanmalıdır.

Millî Eğitim Bakanlığı’nın 2023 Vizyon Belgesi’ne değinen Genel Başkan Geylan, bu belgeye katkı yapmak amacıyla Türk Eğitim-Sen’in görüş ve önerilerinden oluşan bir raporu Milli Eğitim Bakanı Sayın Ziya Selçuk’a sunduklarını söyledi. Görüş ve önerilerimizin bir kısmının belgede yer almasından memnuniyet duyduğunu ifade eden Geylan, eleştirilerini de sıraladı. Belgede ücretli öğretmenliğin yer almasının sakıncalarını anlatan Geylan, “Bu durum ücretli öğretmenliği meşrulaştırmaktadır. Ücretli öğretmenlik modern köleliktir. Geçtiğimiz yıl yaptığımız araştırmaya göre Türkiye’de ücretli öğretmen sayısı 63 bin 656’dır. Valiliklerden aldığımız bilgilere göre mesela Afyon’da geçen yıl ücretli öğretmen sayısı 858 iken bu yıl 998 oldu. Çorum’da ücretli öğretmen sayısı 367 iken, bu yıl 420 oldu. Gümüşhane’de ücretli öğretmen sayısı 293 iken, bu yıl 335 oldu. Tunceli’de ücretli öğretmen sayısı 70 iken, bu yıl 91’e yükseldi. Ücretli öğretmenliği kökten reddediyoruz.” dedi. Vizyon belgesinde sözleşmeli öğretmenliğin kaldırılmayıp, 3+1 şeklinde esnetilmesini de kabul etmediklerini bildiren Geylan, “Türk Eğitim-Sen olarak sözleşmeli, ücretli öğretmen istihdamına karşıyız. 4+2 imiş, 3+1 imiş dubleksmiş tripleksmiş kabul etmiyoruz. Tüm öğretmenler kadrolu olarak atanmalıdır. Bu minvalde vizyon belgesi revize edilmeli, sözleşmeli ve ücretli öğretmen istihdamı belgeden çıkarılmalıdır.” diye konuştu.

Teşvik uygulaması hem öğretmenlerimizin gönüllü olarak o bölgelerde çalışmasını sağlayacak hem de öğretmen açığını giderecektir.

Vizyon belgesinde yer alan teşvik uygulamasının Türk Eğitim-Sen’in de talebi olduğuna dikkat çeken Genel Başkan Talip Geylan, “Uygulamanın nasıl yapılacağı henüz açıklanmadı. Sendikamızın talebi mahrumiyet derecesine göre bir brüt asgari ücret ile iki brüt asgari ücret arasında değişen zorunlu hizmet tazminatı ödenmesi yapılmasıdır. Bu uygulama hem öğretmenlerimizin gönüllü olarak o bölgelerde çalışmasını sağlayacak hem de öğretmen açığını giderecektir. Öğretmenler bu şekilde ‘Zor koşullarda görev yapıyorum ancak devletimiz de fedakârlığımı göremezden gelmiyor’ diyecektir.

Benden olan-olmayan, bana biat eden-etmeyen ayrımından çıkılmaz ise, bu devletin bu milletin birlik ve beraberliği sabote edilir ve o kripto fetocüler faaliyetlerine devam eder.

Kamudaki kripto Fetöcülere dikkat çeken Geylan, “Bilindiği gibi ülkemiz 15 Temmuz felaketini yaşadı. Bu felaketin nedenlerinin başında kamu yönetiminin bir gruba mensubiyeti üzerinden tanzim edilmesi gelmektedir. Şükürler olsun ki devletimizin refleksi ve milletimizin devletimizin yanında saf tutması sayesinde felaketin kıyısından dönülmüştür. 15 Temmuz’dan bugüne kadar başta Sayın Cumhurbaşkanı olmak üzere aklı başında herkes; ‘Bu toraklarda varlığımızı idame ettirebilmemizin yegâne teminatı milli birlik ve beraberlik ruhunun toplumun her kesiminde tesis edilmesidir’ diyor. Dolayısıyla benden olan-olmayan, bana biat eden-etmeyen ayrımından çıkılmaz ise, bu devletin bu milletin birlik ve beraberliği sabote edilir ve o kripto fetocüler faaliyetlerine devam eder. Sayın Cumhurbaşkanı’na çağrımız, kamuda hala ayrımcılığa, ötekileştirmeye devam eden ne kadar unsurlar var ise temizlemelilerdir. Artık yeter bu ülkenin ötekileştirilmeye, kutuplaşmaya ayrışmaya tahammülü yoktur. Bir 15 Temmuz felaketi daha yaşamayalım.” dedi. Mülakatın ahlaki ve adaleti öldürdüğünü de belirten Geylan, “Mülakat kamuda tamamen kaldırılmalıdır. Kul hakkı yenilmesine daha fazla göz yumulmamalıdır” diye konuştu.

Öğretmenlere yönelik bir meslek kanununun çıkartılmasını talep ettiklerini ve bunun vizyon belgesinde yer aldığını ifade eden Geylan, “Öğretmenlik Meslek Kanunu, öğretmenlik mesleğinin itibarının, saygınlığının ve statüsünün sağlam bir zeminde olmasına katkı sağlamalıdır” dedi.

Yönetici atamalarının merkezi sınav ile yapılmasını destekliyoruz. Ayrıca mülakat mutlaka kaldırılmalıdır.

Millî Eğitim Bakanlığı’nda yönetici atama usulünün merkezi yazılı sınav atama şekli ile yapılacağının belirtildiğini ifade eden Geylan, “Bu konuyu biz çok önemsiyoruz. Sayın Cumhurbaşkanı sıklıkla eğitimdeki başarısızlığına vurgu yapıyor.  Bunun temel nedenlerinden bir tanesi ilk düğme olan yönetici atamalarının yanlış iliklenmesidir. Bir okulda okul yöneticileri liyakatli değil ise personeli verimli çalıştıramazsınız. Dolayısıyla kendine güveni olan, ehil, bilgili, liyakatli yöneticilerin iş başına gelmesi gerekir. Yönetici atamalarının merkezi sınav ile yapılmasını destekliyoruz. Ayrıca mülakat mutlaka kaldırılmalıdır.” dedi.

Çocuklarımıza değerler eğitimini öğretmenler veremezse, hiç kimse veremez.

Değerler eğitimi aldı altında okullara birtakım vakıf, dernek, cemiyetlerin girdiğini söyleyen Geylan, “Değerler eğitimini önemsiyoruz. Ancak bu eğitimin öğretmenlerimiz tarafından verilmesini istiyoruz. Çocuklarımıza değerler eğitimini öğretmenler veremezse, hiç kimse veremez. Bakanlığa çağrıda bulunuyoruz: Öğretmenlerimiz öğrencilerini vatanına, milletine faydalı olabilecek bireyler olarak yetiştirme konusunda yeteri donanımdadır, niyettedir. Bu nedenle değerler eğitimini okullarda sadece öğretmenlerimiz vermelidir.” dedi.

14 Kasım’da alanlardayız, ek zam talebimizde ısrarcıyız!

Kamu çalışanlarının alacakları enflasyon farkına dikkat çeken Geylan, “Enflasyon oranı yüzde 24’lere ulaştı. Tarihimizde ilk kez aldığımız maaş zammının iki, üç katı enflasyon farkı alacağız. Bu ibretlik bir durumdur. Toplu sözleşmede masaya oturup çalışanların yanında değil de, Hükümetin yanında saf tutan sendikanın beceriksizliği, öngörüsüzlüğü tescil edilmiştir. Kamu çalışanlarını bu zulümden kurtarmak lazım” dedi.

Türkiye Kamu-Sen’in ek zam talebini gündeme getiren Geylan, “Memura ek zam, piyasaya sıcak para girmesi demektir. 14 Kasım’da hem Ankara’da hem de 81 ilde eş zamanlı kitlesel basın açıklaması ile bu talebimizi tekrar gündeme getireceğiz” diye konuştu.

Üniversitelerde Görevde Yükselme Sınavı 2019 yılının ilk çeyreğinde yapılmalıdır.

Millî Eğitim Bakanlığı’nın 9 Aralık tarihinde Görevde Yükselme Sınavı yapacağını hatırlatan Geylan, “TES Akademi Eğitim Portalı online olarak eğitim vermektedir. Bu sınava hazırlık için de son güncel bilgiler, mevzuat ile ilgili hususlar TES Akademi’de bulunmaktadır” dedi.

Geylan, sadece Millî Eğitim Bakanlığı personeli için değil, üniversite çalışanları için de TES Akademi’de eğitimler vereceklerini belirtti. Geylan üniversite personeli için görevde yükselme sınavının 2019 yılının ilk çeyreğinde yapılması için YÖK Başkanı Yekta Saraç’ın talimat verdiğini vurgulayarak, şunları söyledi: “Bilindiği gibi, YÖK mevzuat değişikliği gerekçe gösterilerek üniversitelerimizde görevde yükselme sınavını iptal edilmişti. Geçtiğimiz ay içerisinde YÖK Başkanı Sayın Yekta Saraç’ı ziyaret ettik. Ziyaretimizde bu sınavın ne zaman yapılacağını sorduk. Saraç da 2019 yılı içerisinde yapılacağını kaydetti. Bunun ucu açık bir söylem olduğunu ifade ettik ve tarihin belirlenmesini talep ettik. Daha sonra bizim yanımızda konuyla ilgili personelini aradı ve 2019 yılının ilk çeyreğinde üniversitelerimizde görevde yükselme sınavının yapılması hususunda talimat verdi. Tabi biz o görüşmede Sayın Saraç’a akademik ve idari personelin sorunlarını ve çözüm önerilerimizi de içeren kapsamlı bir raporu dosya halinde ilettik. Üniversite çalışanları için en büyük problem nakildir. Üniversite personeli tayin isteyemediği için eşlerinden ayrı yaşamak zorunda kalmaktadır. Bu sorunun en kısa sürede çözülmesi gerekmektedir. Sayın Yekta Saraç’tan a 2547 Sayılı Kanunun 13/b-4( geçici görevlendirmelerin) maddesinin idari personelin tehdit edilmesi amacıyla kullandırılmaması ya da rektörlere atamalarda keyfiyet kazandırmaması için gerekli düzenlemenin yapılması ve ilgili çalışanların rızasının alınmasının kesinlikle koşul olarak aramasını talep ettik. Görüşmede sendikal tarafsızlığın önemine dikkat çektik.

Ayrıca yabancı dilin öğretim üyeliğine yükseltilmede tamamen kaldırılmasını, doktora yeterlilik için istenilen 55 puanın bütün akademik hayat boyunca geçerli olmasının sağlanmasını, Akademik Teşvik Ödeneği Kanunu’nun gözden geçirilerek, üniversiteler, eğitim sendikaları ve ilgili sivil toplum kuruluşlarının görüşleri alınarak yeniden düzenlenmesini, akademik personelin maaş ve ek ders ücretlerinin iyileştirilmesini ‘50/d kadrosunda doktorasını bitiren araştırma görevlileri, bilimsel çalışmalarını tamamlayabilmeleri için 33. Madde kapmasına alınmasını ve kendilerine ek süre verilmesini istedik. Umuyoruz ki taleplerimiz dikkate alınır.”

Türk Eğitim Sen ODTÜ VE İTÜ’de yetkiyi aldığını da bildiren Geylan; bunun çok önemli bir başarı olduğunun da altını çizerek, emeği geçenlere teşekkür etti.

Genel Başkanın konuşmasının ardından Eğitimci Nihat Aytürk, Kamusal Yaşamda Protokol ve Davranış Kuralları eğitimi verdi.

Toplantının ikinci gününde ise her bir merkez yönetim kurulu üyesi kendi sekreteryalarında görevli şube yönetim kurulu üyeleriyle istişare toplantısı gerçekleştirdi. Toplantı, Genel Başkan Talip Geylan’ın kapanış konuşmasıyla sona erdi.