Urgenç; mesajında şu ifadelere yer verdi:

 “İlk emri ‘Oku!’ olan bir dine mensup olan bir millet. ‘İlim Çin’de bile olsa gidip alınız’ hadisi ile ilim ve alim peşinde koşan bir inan. Bir alimin atının ayağından sıçrayan çamur benim için şereftir anlayışıyla dünyaya medeniyet öğreten bir millet. Dünyanın her yerinde, öğretmenler insan topluluğunun en özverili ve saygıdeğer unsurlarıdır, anlayışıyla eğitimciye verilen değer, bugünkü kültür ve medeniyet yapımızın oluşmasında temel anlayış felsefesi olmuştur.

Bugün 24 Kasım haftasında öğretmenler gününü kutluyoruz.

Her türlü olumsuz duruma karşı Milli hassasiyetlerimizi dikkate alarak, manevi değerlerimizi ön plana çıkartarak, Milli birlik ve beraberlik anlayışımız doğrultusunda, okullarımızda birer mütefekkir olarak ülkemizin geleceğine sahip çıkacak çocuklarımızı bir münevver anlayışıyla yetiştirdiğiniz için hepinize müteşekkiriz.

Bir çoğumuz yanlış atama sistemi ile çocuk ve eşlerimizden ayrı düşmek zorunda kaldık, zaman zaman veli, öğrenci şiddetine maruz kaldık.

Kimi zaman çağdaş şikâyet hatlarına ve muhakkiklere maruz kaldık. Kimi zaman mobbing mağduru olduk ama kimselere izah edemedik. Kimi zaman makamlarımız/görevlerimiz elimizden alındı. Bayrağın dalgalandığı her yerde görev yaparız dediniz. Yaptığımız örnek çalışmaların değerlendirilmesini ve/veya ödüllendirilmesini bekledik. Ama kimse bizi görmedi.

Bugün tüm dünyayla birlikte ülkemizde bir salgınla mücadele ediyor. Şartların tüm olumsuzluklarına rağmen eğitim savaşını kazanmak düsturu ile hareket eden eğitimciler kimi zaman hastalık tehlikesine karşı okullarında tahta başında kimi zaman da saatlerce bilgisayar başında çeşitli materyaller geliştirerek çocuklarımıza ulaşmaya çalışmaktadır. Bu hususta öğretmenlerin beklediği bir teşekkür ifadesidir. 

Özlük haklarımızın iyileştirildiği, ek gösterge düzenlemesinin yapıldığı, kariyer basamaklarının düzenlendiği, şiddete karşı tedbirlerin alındığı, teşvik uygulamasının getirildiği, sözleşmeli istihdamın kaldırıldığı sözlerini duyacağımız bir 24 Kasım temenni ediyoruz.

Biz evimizden besmele ile çıktık. Vicdani sorumluluk hissiyatı içerisinde helal ekmeğimize haram lokma katmadık. Yanlışı uyardık, ülkemizin geleceğine sahip çıkmak için tüm çocukları kendi çocuğumuz olarak gördük. Çoğu zaman evimizdeki yavrularımızı ihmal ettik. Ama görevimizi ihmal etmedik. Biz sadece Hakça yaşamak için iade-i itibar istiyoruz. Ayrımcılık değil adalet istiyoruz.

Aslında Öğretmene verdiğimiz değer çocuğumuza verdiğimiz kıymettir. Geleceğimize verdiğimiz değerdir.

Ülkemizi aydınlık yarınlara ulaştırmak için fedakârlık yaparak çalışan emeğini esirgemeyen değerli eğitim emekçilerine saygı ve hürmetlerimizi sunarız. 

Mücadelemiz emeğin ve alın terinin mücadelesidir.

Değerli öğretmenim sizin sayenizde Türkiye’min geleceğine umutla bakıyorum. Sizin varlığınız bizi Atatürk’ün gösterdiği muasır medeniyetler seviyesinin üstüne çıkartacaktır.

Tüm eğitim çalışanlarının, Öğretmenlerimizin öğretmenler gününü kutluyor.

Tüm meslektaşlarımı en kalbi duygularımla selamlıyorum, İyi ki varsınız.”