Konuyla ilgili açıklama yapan Urgenç, “Bir eğitimci olarak yıllarca öğrencilerime Türk vatanının birliğinin ve bütünlüğünün önemini, tarihi ve devleti ile gurur duyması gerektiğini anlattım. Hal böyleyken Nagehan Alçı’nın ulusal ve uluslararası yayın yapan bir kanalda Türk Devletini ve milletini aşağılamasını, etnik köklere ayırarak birbirine düşman edecek açıklamalarda bulunmasını kabul edemiyorum” dedi.

Alçı’nın sözlerinin düşünce özgürlüğü kapsamında değerlendirilemeyeceğini de ifade eden Urgenç, dava dilekçesinde şu ifadelere yer verdi;

“Nagehan Alçı, Türk Milleti’nin binlerce yıldır tarih sahnesinde yer almasını sağlayan devlet anlayışımıza karşı ‘devletin kutsal olmadığını’ sık sık dile getirerek, terihimizin bir döneminde devletimize “Katil Devlet” demesi düşünce ve ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilemez. Katil Devlet ifadesi hukuk ve mantık tarafından korunması mümkün olmayan düşmanca bir kastın ürünü olabilir. Şüpheli tarafından suç konusu ifadelerin ısrarla tekrarlanması, bu ifadelerin bilerek ve isteyerek yani kasten beyan edildiğini göstermektedir. Şüpheli Büyük Türk Milletini ve Türk Devletini -programın diğer katılımcıları tarafından uyarılmasına rağmen- alenen aşağılamaktan vazgeçmeyerek suç konusu ifadeleri tekrarlamaktan çekinmemiştir.

Nagehan Alçı 'Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin 90’lı yıllarda ülkemizin saygın vatandaşları olan bir etnik grubu sistematik ve bilinçli şekilde öldürdüğü ve bunun üstünü bilerek kapattığını’ ima bile değil, açıkça söyleyerek, yine Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne ‘KATİL DEVLET’ demek suretiyle, hem TCK 301 hem de TCK 216 ve nihayet TCK 218 maddelerini aleni şekilde ihlal etmiştir.

‘Halkın sosyal sınıf, ırk, din, mezhep veya bölge bakımından farklı özelliklere sahip bir kesimini, diğer bir kesimi aleyhine kin ve düşmanlığa alenen tahrik eden’ eden bu sözler cezasız kalamaz.”