Türk Eğitim-Sen’in kuruluşunun 27’inci yılını büyük bir mutluluk ve şerefle kutladıklarını belirten Urgenç, “Türk Eğitim-Sen, memleket sevdasını ekmek kavgasının önüne koymuş bir sendikadır. Bu noktada duruşu, ilkeleri, icraatları ile her daim önder ve örnek olan Türk Eğitim-Sen’in 27’inci kuruluş yıldönümü kutlu olsun” dedi.

Türk Eğitim-Sen’in gücüne güç katan Türkiye geneli 207 bin 500 Nevşehir’de ise 1615 fikri, vicdanı, irfanı hür neferine de teşekkürlerini ileten Urgenç şunları kaydetti: “Üyelerimizden aldığımız güç ile sorumluluklarımızı en iyi şekilde yerine getiriyoruz. Hiçbir zaman makam, mevki peşinde olmadık. Kimsenin önünde el pençe divan durmadık. Denge hesabı gütmeden, ‘Haksızlıklar karşısında susan dilsiz şeytandır’ diyerek, eğitim çalışanlarının hak ve kazanımlarını korumak için mücadele ettik, çalışma barışını önceledik, tehditlere, şantajlara asla boğun eğmedik. Yolumuzu inandığımız ilkeler ve eğitim çalışanlarının talepleri belirledi. Kamu alanını işgal etmiş, sömürmüş, posasını çıkarmış çeteler gibi hareket etmedik. Siyasi konjonktür nedeniyle yaşadığımız olumsuzluklara, baskılara rağmen istikrarlı bir şekilde büyümeye devam ettik. Eğitim çalışanlarının her sorununu gündeme taşıdık, hiçbir konuyu es geçmedik, demokratik eylemlerimizle muhataplarımıza taleplerimizi ilettik, hukuk yolunu kullanarak olumsuz icraatları yargıya taşıdık. Her biri bizim için çok kıymetli üyelerimizin başını hiç ama hiç yere eğdirmedik.

 Vatan, millet söz konusu ise gerisi teferruattır dedik; amasız, fakatsız ve koşulsuz şekilde devletimizin ve milletimizin yanında saf tuttuk, Varlığımızı Türk varlığına armağan ettik. Milli bilincimizi her zaman uyanık tuttuk, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin gücüne inandık, rengi ne olursa olsun devletimizin bekasına kast eden oluşumların uzantılarını ve bölücü aymazları aramızda barındırmadık.

27 yıl önceki mücadele azmimiz hala ilk günkü gibi sürmektedir. Kararlıyız, inançlıyız, cesuruz. Türlü imkânsızlıklarla kurduğumuz sendikamızı daha da yükselterek, büyüterek bugünlere getirmiş olmanın haklı gururunu yaşıyoruz.

Amacımız; şahsiyetimizle, dik duruşumuzla,  hak ve adalete inancımızla gelecek nesillere güzel bir miras bırakmaktır. Tesadüflerin değil, inanç ve ilkelerin ışığında bir araya gelenlerin oluşturduğu Türk Eğitim-Sen şaşmadan, sağa sola sapmadan, eğilip bükülmeden yoluna devam edecektir.

Bu minvalde kuruluşumuzdan yani 1992 yılından bu yana sendikamızı bir bebek gibi büyüten, gözünden sakınan, bugünlere getiren, marka bir kuruluş olmamızı sağlayan tüm yöneticilerimize, sendikamıza üye olarak bizleri şereflendiren üyelerimize ve sendikamızın her bir yapı taşında emeği olan herkese sonsuz teşekkür ediyor, ahirete intikal etmiş tüm emektarlarımızı minnet ve rahmetle anıyoruz. Ruhları şad olsun. Üyelerimiz emin olsun ki; onlardan aldığımız güç, bizleri daha da ileriye taşıyacaktır. Eğitim çalışanları emin olsun ki; Türk Eğitim-Sen varsa umut vardır.”

Türk Eğitim Sen; Avanos’ta Açılan “NEVÜ Kapadokya Yaşayan Miras Müzesi’ni” ziyaret etti

Müzenin kurucusu ve NEVKAM Müdürü Doç. Dr. Adem Öğer’in rehberliğinde Türk Eğitim Sen Nevşehir Şube Başkanı Tayfur Urgenç, Başkan Yardımcıları Memiş Bülbül, Hasan Hüseyin İyilikli, NEVÜ TES Üniversite Temsilcisi Abdullah Çamcı ve Habib İdiz ile Avanos Halk Eğitim Merkezi Müdürü Mustafa Gürbüz NEVÜ Kapadokya Yaşayan Miras Müzesini ziyaret etti.

Nevşehir’in Avanos İlçesinde bulunan ve bölgenin önemli kültür varlıklarından biri olan Dr. Hacı Nuri Bey Konağı,  “Kapadokya Yaşayan Miras Müzesi” olarak hizmet vermeye başladı.  Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi Kapadokya Araştırma ve Uygulama Merkezi (NEVKAM) bünyesinde kurulan müze, 10 Haziran 2019 tarihi itibariyle ziyaretçilerine kapılarını açtı. Müze, UNESCO tarafından 2003 yılında kabul edilen “İnsanlığın Somut Olmayan Kültürel Mirasının Korunması Sözleşmesi”nden hareketle bölgenin kültürel mirasını gelecek kuşaklara aktarmayı amaçlamaktadır. Müze, haftanın her günü 08.30-17.30 arasında ziyaretçilerine hizmet vermekte, giriş ücreti ise 5 TL’dir. Müzeyi tam anlamıyla gezebilmeniz için 1.5 saat vakit ayırmanız gerekmektedir.

Doç.Dr. Adem Öğer Müzenin açılış hikayesini anlattıktan sonra Müzenin faaliyetlerini anlattı. Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesinden Türk Halk Bilimi öğrencilerinin anlatımıyla Karagöz, Meddahlık, Ebru sanatı ve Aşıklık geleneği gibi yaşayan miraslarımızı ve geçmişten günümüze Çocuk oyunları, halı kilim dokuma, çanak çömlek yapımı, düğün merasimleri, Çocuk doğumu ve büyütülmesi, Tafana mutfak kültürü, Tahıl ve tahıl ürünlerini kiler’deki durumları öğütülmesi saklanması ve yörenin kültüründe kullanılan tarımsal aletlerin sergilendiği ve tanıtıldığı bir bölüm yer almaktadır.

Türk Eğitim Sen Nevşehir Şube Başkanı Tayfur Urgenç; "Müze gezintisinden sonra Doç. Dr. Adem Öğer’e bu eseri Nevşehir’e kazandırdığı için şahsına ve öğrencilerine teşekkür ettikten sonra bu müzenin ortaya çıkmasında emeği olan Yerel Yöneticilere ve Üniversitemizin Rektörü Prof. Dr. Mazhar Bağlı hocamıza teşvik ve desteklerinden dolayı ayrıca teşekkür ediyorum." dedi.

Urgenç, konuşmasının devamında; "Burası bir müze değil sosyal yaşam merkezidir. Bazen köyde ilkokul yıllarımızda balkonda annemin değirmende bulgur yaptığı günleri düşündüm. Bazen köyde ev odasında büyüklerimizin sohbetlerini dinlediğimiz günleri anımsadım. Hayatta (avluda) sosyal yaşamın emmioğulları ile şekillendiği günleri hatırladım. Ve kullandığımız her deyim bir hikâyesi olduğunu müzeyi gezince anlayacaksınız. Her şeyiyle mükemmel bir ürün ortaya çıkmış. Bu müzeyi geliştirmek ve yaşatmak tüm Nevşehirlilerin bu şehre bir borcudur. Bugün unutulan çocukluğumuzun oyunları ile tekrar tanıştım. Çocuklarımıza kültürel mirası mutlaka aktarmalıyız." dedi.