Doğum da ölüm de insanların ve toplumların hayatını etkiler. Sözün bittiği yerde olduğunu düşünenler kavga ediyor, ölüyor, öldürüyor. Kendine, ailesine ve çevresine hayatı zehir ediyor. Yapılması gereken iyi bir hayat kurmaya çalışmak olmalıdır. Kendisine kötülükler, adaletsizler yapıldığını düşünen kimseler zor da olsa hayata yeniden başlamalıdırlar. Böyle bir düşünce kadına şiddeti de yok edebilecektir.

    Yanlış olan işlerde oluyor. Doğru olan ne var ki de diyebiliriz. Hayatta doğrular ve yanlışlar daima kesişir. Bir birlerinin zıtlıklarıyla var olurlar. Biri diğerini istemese de. Doğru da çoğu zaman böyle bulunur, görünür, hal yoluna girer.

   Kadına şiddet, taciz, istismar gündemden düşmeyen konulardan.  Çocuklar da öyle! Kötülükten beslenen karakterler zayıf yanlarını zayıf gördükleriyle terapileştirme yoluna gidiyor. Böyle olunca da toplumun insanlık tarafı hep yara alıyor.

    Kadına ve çocuklara her türlü gayri ahlaki davranışları şiddetle yapanlar yakasını kanunun pençesine kaptırdıklarında hep aynı teraneye sarılıyorlar:

    Pişmanız!..

     Evleniyor öldürüyor
    Boşanmak istemiyor öldürüyor.
    Benimle evlenmedi diye öldürüyor. 
    Sonra da yargıca pişman oldum diyor.
    Yerin dibine batsın pişmanlıklarınız!

    Hep maalesef diyoruz Keşke diyoruz. Bu son olsun diyoruz ama olmuyor. İnsan ve kötülük, bencillik, dayatma, baskı, şiddet ve ardından yaralama ve öldürme…

    Sonra da pişmanlık! Neye yaradı hayatın en kesif anlarında hayata veda etmeler, göz yaşları dökmeler, feryatlar, figanlar…

    Muzdaripiz. Merhamet kaybolmaktadır. Yok, olmaktayız kentlerin görünen ve görünmeyen duraklarında, sokaklarında.

     Millet olarak yapmamız gereken eğitime çok fazla önem vermektir. Eğitimli, okuyan toplumlar pek çok sorunu çözebilecektir. Ancak insan önce kendini bilmeli ve gücünü de yaratıcısından; Allah´tan almalıdır. Bir insan inansa da inanmasa da insan olduğunu bilmelidir, insanlığını kaybetmeden.

    Hayatın bu çirkin ve acımasız, yüzünde acı çekiyoruz. Pişmanız. Bir şey de yapamıyoruz. İyi bir toplum yetiştiremediğimiz de ortada.

    Büyüdükçe kaybedilen bir insanlık var. Aramızda merhametini, vicdanını yitirenler yaşıyor. Bilmeden görmeden yan yana yürüyoruz. Bilsek ne olacak? Her şey iyi niyetin, tatlı sözlerin albenisinde buhar oluyor!

   İstismarsız, yapmacıksız en güzel ve en iyi olamasak da kendimiz olarak başkasının penceresinden bakabilmeli acılarlı ve sevinçleri paylaşabilmeliyiz.