Sendika üyelerinin PKK?nın okullara ve kamu binalarına verdiği zararları dövizlerle gösterdiği protestoda gösterisinde konuşan Türk Eğitim Sen Şube Başkanı Uğur, ?Son dönemlerde ülkemiz "alev sarmalı" ve "isyan ateşi" ile anılır hale gelmiştir.
Ülkemizin dört bir yanı yakılıp yıkılmakta, kutsal değerlerimiz yok edilmekte, milli değerlerimize benzin dökülmekte, devletin kolluk kuvvetleri sindirilmekte, ülkenin evlatlarının başı taşla ezilmektedir. Bütün bu olanlar bir kez daha "tarih tekerrürden ibarettir" sözlerini kanıtlamaktadır.
Zira Moğollar Bağdat`ı işgal ettiklerinde de emperyalist ülkeler Anadolu`yu işgal ettiklerinde de ABD askerleri Irak`ı işgal ettiklerinde de yakılıp yıkılan ilk yer kütüphaneler olmuştur.? Dedi.
Uğur, ?Yıl 2014 olmuş fakat çok şey değişmemiştir. Yeni Türkiye`de isyan bayrağı açıp sokağa inen bölücü terör örgütü sempatizanları ilk olarak yine kütüphaneleri ve müzeleri yakıp yıkmış ve tahrip etmiştir.
Diyarbakır`da Ziya Gökalp Müzesi`ni yakıp, yıkan, içindeki değerli eserleri yok edenlere iki çift laf söyleyemeyen Yeni Türkiye`nin iş bilmez mimarları hırsını ve kinini Sinop`da hakkını arayan eğitimcilerden almıştır. Sokaktaki ateşi söndüremeyen yetkililer, haklı olanın yüreğindeki ateşini söndürmek için karar çıkaracaklarına TOMA TOMA su sıkmışlar.
Damat Ferit hükümeti döneminde Nemrut Paşa divanı kurarak haklı olanı ezip dar ağacına gönderenlerin torunları bugün aynı uygulamayı bir kez daha vatanseverlere uygulamayı reva görmüşler, Ülke genelinde görev yapan yedi bin okul müdürünü görevden alarak başta ülkemize ve eğitim camiasına "Yeni" markasıyla kin ve nefreti pompalamışlardır.? Diye konuştu.
Uğur şöyle devam etti: ?Osmanlı`nın başlıca çöküş nedeninin ilmiye teşkilatının diğer ifade ile eğitim sisteminin bozulması olduğunu adı gibi bilen akademisyen başbakan Ahmet Davutoğlu, Yeni Türkiye`yi de ilmiye teşkilatını bozarak mı kurma peşindedir anlamış değiliz.
Yüzyıllarca ilime ve bilime yön veren, ilim ve bilim adamları yetiştiren medreseleri bozarak, ahbap çavuş ilişkilerini ön plana koyanlar, hak etmeyenlere makam verenler, rüşvete göz yumanlar,
beşik uleması yöntemiyle emek vermeyene başının üstünde yer verenler zamanla adalet, eğitim, askeriye ve yerel yönetimlerin bozulmasına sebebiyet verenler nasıl Osmanlı`nın çöküşüne sebep olmuşlarsa AKP yöneticileri de Türkiye Cumhuriyeti Devleti`nin çöküşüne sebep olacak aynı yöntemlerle devleti idare etmeye çalışmaktadır.
Ülkemizdeki tüm bu sosyal gelişmeler toplumda adeta bomba etkisi yaratırken, ülkemiz insanı can güvenliği ve toplumsal kardeşliği adına endişeler duyarken, maddi anlamda da düzeltmeler yapılmaması ve sevindirici haberler verilmemesi Türkiye Cumhuriyeti Devleti`nde var olan yaşanabilirliliği ve mutluluğu yok etmiştir.
Suriye`nin çeşitli bölgelerinden ülkemize getirilen insanlar için başta lüks iaşe temini ve bazen vatandaşlık haklarına varacak kadar kazanımlara imza atan hükümet, aynı bölgede ülkenin güvenliğini sağlayan polisimize kumanya olarak yarım ekmek arası tek dilim kaşarı layık görmektedir.
Eğitimciler için enflasyon farkı vermeyi reddeden, asgari ücretle adeta yaşama savaşı veren vatandaşına sırt çeviren, esnafı için vergi yükünü gitgide artıran, zengini çok zengin fakiri çok fakir yapmak adına politikalar üreten hükümet toplumun huzuru için mücadele vermekten acizdir.
Bulduğu her kürsüde paralel de paralel diyerek adeta kendine bir oyuncak edinen ilgililer, toplumu paralel safsataları ile hipnoz ederek var olan ekonomik ve sosyal çöküşü gizlemenin "yeni" liderliğini yapmaktadırlar.
Bizler paralel diye başlayan cümleler değil "çözüm" odaklı cümleler duymak istiyoruz; PKK`ya cumhurbaşkanlığı seçimi öncesi IŞİD`e karşı savaşması adına silah veren yetkililer şehit ailelerinin yüzüne nasıl bakacaklar? Her vatandaşımızın ortalama 1133 TL kredi kartı ya da 4900 TL kredi borçlanmasına karşı nasıl bir ekonomik politika üretecekler?
%52`si işsiz olan 25 yaş altı üniversite mezunlarına nasıl bir istihdam hamlesi yapabilecekler? OECD Ülkeleri arasında en yüksek enflasyona sahip Türkiye`de alışverişe çıkan vatandaşın yüzünü nasıl güldürecekler? 5.6 milyon olan çiftçimiz 664 bin Avustralya çiftçisi kadar üretim yapabiliyor. Tarım politikasını revize etmeden nasıl kaliteli ve çok üretim bekleyecekler?
1000 kişiye düşen doktor sayısı 1.5 iken nasıl sağlıkta devrim yaptık yalanını sürdürebilecekler? 2009-2012 yıllarında kaçak sigara 10 kat artmış iken, kaçakçılığa ve beraberinde getirdiği bonzai tehlikesine çözüm üretmeden nasıl gençlerin oyuna talibiz diyecekler?
Daha dün bitme noktasına gelen bugün ise devlet kurma noktasında olduklarını iddia eden bölücü unsur mensuplarına "sözde akil adam " takımı kurarak il il dolaştırılıp bölücüleri şımartanlar , bugün ise daha fazlasını isteriz KOBANİ de PKK militanları katlediliyor bahanesi ile bir gecede toplam 212 eğitim kurumumuzu yakıp yıkarken , meslektaşlarımız şehit edilirken ,geçmişten ders almayan hükümet yeniden sözde akil adamlar ile onlara göre çözüm, bize göre yıkım projesine devam kararı almışlardır.
Diğer taraftan hükümet çözüm adına , barış adına af getirerek dağda bir tek terörist bırakmazken 21 Ağustos 2014 tarihinde görevden alınan yedi bin vatan sevdalısı okul müdürü için bir şey yapmamakta ve aylardır eylem yapan sesini duyurmaya çalışan eğitimcilere dönüp bakmamakta ve bu konuda ne oluyor .
bu şekil olmaz biz müdürümüzü istiyoruz diyen veli ve öğrenciye de sırt dönülmektedir. 28 Şubat?tan daha ağır bir dönem geçirdiğimiz bu dönemde başta çıkartılan yanlış kanunlar, yapılan yanlış uygulamalar ve çıkartılmaya çalışılan yanlış kanunlarla Ülkemiz hızla uçuruma sürüklenmektedir.? HABER: Alpaslan Körükcü
