EDEBALİCE

ŞİFA CAMİİNDE BİR BAŞKA CUMA

ALİ İHSAN TOSUN

www.edebalice.blogspot.com

           

            Nevşehir; sürekli gelişen, geliştikçe güzelleşen bir ilimiz. Her gelişimizde yeniliklerle şaşırtmaya devam ediyor.

            Şifâ; çok amaçlı bir camii. Alt katı abdesthane, aşevi gibi sosyal amaçlı bir çok hizmet için kullanılmaktadır. Üst kat ise camii.

            Camii; hem Ragıp Üner Mahallesi´ne hem yanındaki İmam Hatip Ortaokulu öğrencilerine hizmet etmektedir. Hastaneye gelen hasta ve hasta yakınları için de rahatça ibadetlerini yapabilecekleri bir mekân Şifâ Camii. Özellikle ramazanda aşevi de iftar ve sahur yemeği vererek önemi bir kat daha artar.

            Önceki gelişimizde mihrabın üzerine kurulan, internet ve tepegöz marifetiyle İstanbul´dan verilen bir vaazın yayını ile karşılaştık Şifâ Camii´nde. Şimdi ise caminin sol arka tarafına mini bir çocuk parkı kurulmuş. Belli ki Kur´ân öğrenmeye gelen çocuklar burada eğleniyorlar! Severek geliyorlar.

            Camiye girdiğimizde cemaat namaz kılarken bir kız çocuğu kaydırağın üzerinde oturuyordu caminin, içindeki ‘mini park´ta.

İmam günün anlam ve önemine uygun; “Yarınlarımızın Ümidi Çocuklarımız!” konusundaki hutbeyi icra ediyordu;

@ @ @  

            “Cumanız Mübarek Olsun Aziz Müminler!

Sevgili Peygamberimiz, kendisine bir hediye takdim edildiğinde onu yanında bulunanlarla paylaşmayı ve ikrama sağdan başlamayı severdi.” dedi. Hutbeye şöyle devam etti:

“Bir gün ashabı ile otururken hediye getirilen içeceği ikram etmek için sağına dönmüştü. Sağında henüz küçük bir çocuk olan amcasının oğlu Abdullah b. Abbas´ın oturduğunu gördü. Solunda ise ashâbın yaşlıları dizilmiş oturmaktaydı. Rahmet Peygamberi (s.a.s) çocuğun hatırını kırmadı, sırasını atlamadı ve “İçeceği önce bu yaşlılara vermeme izin verir misin?” diye sordu. Çocuğun cevabı ise son derece akıllıcaydı. “Hayır! Vallahi senden gelen nasibim için kimseyi kendime tercih edemem.” demişti. Bunun üzerine Peygamberimiz ikrama çocuktan başladı.” [1]

“Aziz Müminler!

“Çocuklara meclisinde ve mescidinde daima yer ayıran Allah Resûlü (s.a.s), onlara değer vermiş, “geleceğin yetişkini” gözüyle bakmış ve haklarını korumuştur. Zira çocuk, Kur´an´ın ifadesiyle “dünya hayatının süsü”[2], Peygamber Efendimizin diliyle de, kişinin amel defterini açık tutacak iyilik kaynağıdır.[3] Çocuk, evin bereketi, ailenin umudu, toplumun geleceğidir. “Rabbim! Bana katından temiz bir nesil ihsan et.”[4] diye edilen duaların cevabı, ilâhî ikramın adıdır.

“Kardeşlerim!

“Hepimizin Rabbimize, birbirimize ve çevremize karşı sorumlulukları vardır. En önemli sorumluluklarımızdan biri de çocuklarımıza karşı olandır. (…)

“Kız ya da erkek olduğuna bakmaksızın, her çocuğun dünyaya gelişini gönül rızası ile kabullenmek, onu sevgiyle ve dualarla karşılamak bizim görevimizdir. (…)

“Yavrularımızı helâl ve sağlıklı gıdalarla büyütmeli, eğitimlerine gereken hassasiyeti göstermeli, sadece maddî ihtiyaçlarını değil, manevî ihtiyaçlarını da karşılamalıyız. (…) Yarınlarımızın ümidi olan hayırlı nesiller, bilinçli anne babaların eseri olacaktır. Unutmayalım ki, hakları ihlal edilerek ezilen çocuk, adaletin değerini bilemez. Şiddete maruz kalarak örselenen çocuk, merhametin anlamını çözemez. Kişiliği yok sayılarak aşağılanan çocuk, geleceğini sağlıklı bir şekilde inşa edemez.”

            Şifâ camiindeki bu güzelliği düşünen, uygulayan herkesten Allah razı olsun!

 [1] Müslim, Eşribe, 127.

[2] Kehf, 18/46.

[3] Müslim, Vasiye, 14.

[4] Âl-i İmrân 3/38.