Gülmez; “Kapadokya bölgesinin turizm coğrafyası olması nedeniyle kent ekonomisinde oluşan ve ilerleyen süreçte daha da etkisini gösterecek olan mali krizin etkilerini asgariye çekmek adına; İşsiz kalan Çalışanlarımızın devlet ve yerel yönetim olarak asgari giderlerinin karşılanmasında (Elektrik, Doğalgaz ve Su) faturalarında indirime giderilmesi ya da faturaların devlet tarafından karşılanması gerekmektedir. Bu insanlarımızın asgari geçim giderlerinin karşılanması ayrıca Sosyal Devlet olmanın da asli görevidir, yükümlülüğüdür, bunu da burada hatırlatmamız gerekir. Bugün devletin, vatandaşının yanında olduğunu göstermesi gerektiği gündür. İnsanımızın devletine karşı güvende olduğu duyusu güçlenmeli ve de yaşam endişesi giderilmelidir. CHP'li İlçelerimizin Belediye Başkanlarına, bu krizde mağdur olan insanlarımızın tespit edilerek su faturalarının Belediyece karşılanması gerektiğini Avanos ve Hacıbektaş İlçe Başkanlarımıza ilettim. Tamamen kapanan işletmelerin ve krizde etkilenen diğer hizmet sektörüne bağlı kent esnafımızı yakından takip ediyoruz. Bu işletmelerin mağduriyetlerinin giderilmesi yönlü de ayrıca sözcüleri olacağımızı bilmelerini isterim. Nevşehir’in kent ekonomisi "Kapadokya" yüzde 60'a yakını Turizm ve buna bağlı Balon Sektöründen oluşmaktadır.  Bunun ardından Tarım\hayvancılık  sektörü  gelmektedir. Ancak çiftçilerimizin durumu da malumunuz üzere, Tarımda ve de hayvancılıkta dışa bağımlılık % 60'lar seviyesine ulaşmak üzere hatta hayvancılık demek tamamen dışa bağımlılık demektir. Diğer yanda, kentimizdeki sağlık çalışanlarımızı ve hasta çizelgemizi yakından takip ediyor, ilgili kurumlar ile iletişime geçiyoruz. Ancak, bu konuda gerçek bileğiye ulaşamıyoruz. Kentimizdeki COVİD-19 vakalarının yayılma durumu ve kaç insanımızın enfekte olduğunu bilemiyoruz. Hükümetin bu verileri paylaşmama kararı maalesef bu verilere ulaşmamıza engel olmaktadır. Tabi bu durumun toplumda panik yaratmamak adına olumlu yanını olduğu kaçınılmaz. Bu kriz sürecinde elbette Hükümetin attığı olumlu adımları taktir etmekle birlikte, diğer yanda tatmin edici ve yeterli bulmuyoruz, bulamayız; Neden derseniz?. Gerçekten hükümetin bu yönlü politikası çok absürt çok sığ ve yok seviyesinde, eşitlik prensibine aykırı. Adeta kriz döneminde rant içerikli mali destek programı. Neye öncelik verdiler?. Müteahhitler ve konut kredileri, bunun dünyada bir örneği var mı?. Yok. Biz Ak Parti eşittir rant ekonomisi dediğimizde Tarafgir çevreler ve rantiye grubu“ ya bu bizim bilindik CHP muhalefeti “diyorlar. İşte bugün, bunun böyle olmadığını bütün dünya önünde ifade edip kanıtlamak gibi bir haklı ve de inkar edilemez  realiteyle karşı karşıya kaldığımız aşikar. Diğer yanda uygulanmak istenen program eşitsizlik ilkesi üzerine kurulu mali yardım sağlamak söz konusu. Bu süreçte işsiz kalan insanımıza son üç yıl içinde 600 günden sonra 450/ 500 gün çalışma esasına dayalı işsizlik fon desteği sağlanacağı açıklandı. Peki, ya çalışanın, ifade edilen  takvim sürecinde  Ay\gün eksiği varsa, O kişinin yaşamsal talepleri nasıl karşılanacak?. Bu gibi talebi karşılamaktan yoksun kısır kriz politikalarıyla, bu kriz yönetilemez, yönetiyor gözükürken toplumsal direnç, toplumun kalan kesiminde kırılır. Ülke ve kentimiz olarak bu krizi asgari minimal etkilerle atlatmamızı yürekten temenni ediyorum. Başta Sağlık Çalışanlarımıza teşekkür ediyor, bu süreçte onların çok yönlü desteklememiz gerektiğine, Sağlık Sektörünün her anlamda “başta personel“ desteklenmesi, taleplerinin ivedilikle karşılanması gerektiğine inanıyorum. Enfekte olan insanımıza acil şifalar diliyor kaybettiğimiz insanlarımıza Allah’tan rahmet ve yakınlarına, başsağlığı dileklerimi aracılığınızla ifade etmek isterim” dedi.