Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, ``vatan sevmenin, vatansever olmanın, milletine sevdalı olmanın, abuk sabuk el kol işareti yapmakla, bir takım değişik bıyık bırakmakla olamayacağını`` söyledi. Bağış, Nevşehir Genç Sanayiciler ve İşadamları Derneği (GESİAD) tarafından Kapadokya Dedeman Otel`de düzenlenen programda, ``Son gelişmelerle AB Yolculuğumuz`` konulu konuşma yaptı. Avrupa Birliği gününün 9 Mayıs olduğunu hatırlatan Bağış, bu çerçevede bugünü kutlamak için Nevşehir`i seçtiklerini belirtti. Ürgüp ve Göreme`nin AB üyesi ülkelerin Büyükelçilerine gösterilmesi gereken önemli bir yer olduğunu dile getiren Bağış, ``Çünkü kendi kültürlerinin buradan çıktığını, kendi medeniyetlerinin doğum noktasının aslında Anadolu olduğunu onlara hatırlatmak için bir vesile olur diye düşünerek buraya geldik`` dedi. Nevşehir`deyken AB sürecine başından beri inanan kişilerin kurduğu GESİAD`ın davetini icabet etmeyi de görev addettiğini belirten Bağış, GESİAD`ı kuran zihniyetin Türkiye`de hoşgörü kavramını yeniden hatırlattığını söyledi. Bağış, ``Vatan sevmek, vatansever olmak milletine sevdalı olmak, abuk sabuk el kol işareti yapmakla, bir takım değişik bıyık bırakmakla olmaz`` dedi. Türkiye`de 9 yıldır iktidarda olduklarını hatırlatan Bağış, normalde bu kadar iktidarda kalan hükümetlerin yıpranmasının doğal olduğunu ancak kendilerinin milletle muhabbet köprülerini daha da derinleştirdiklerini söyledi. İlk iktidara geldiklerinde Türkiye`nin 12 saat sonrasını öngöremediğini ifade eden Bağış, bugün kendilerinin 12 yıl sonrası için detaylı planlar yapabildiklerini kaydetti. AB sürecinde Türkiye`nin pekçok badireler yaşadığına işaret eden Bağış, ancak bu badirelerin Türkiye`yi güçlendirdiğini ve AB yolunun da artık TBMM Genel Kurulundan geçtiğini belirtti. Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, Türkiye`nin AB üyelik sürecini değerlendirirken, ``Daha yükseklere çıkabilmek için vaktin, altına imza konulmuş anlaşmalara, ahde vefaya sahip çıkma vakti olduğunu`` söyledi. Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, ``Türkiye`yi cehenneme döndürmeye kalkmak kimsenin haddi değildir. Kimsenin de gücü yetmez. Türkiye Cumhuriyeti, devlet olma geleneği bin yılı aşmış bir milletin devletidir, cumhuriyetidir. Herkes ayağını denk alsın. Türkiye Cumhuriyeti büyüktür, güçlüdür`` dedi. Avrupa Birliği üyesi ülkelerin büyükelçileri için düzenlenen Kapadokya turu kapsamında Nevşehir`e gelen Bağış, AK Parti İl Başkanı Kazım Sunar`ı ziyaret etti. Sunar, Nevşehir`de geleneği bozmayarak yine 3 milletvekilini de alacaklarını ifade ederek, bu coşkuyla seçim çalışmalarına devam edeceklerini dile getirdi. Sunar, daha sonra ziyaretin anısına Bağış`a, Nevşehir`in Avanos ilçesinde yapılan el işlemeli bir Hitit Anforası hediye etti. Ziyarette bir gazetecinin, ``Bugün çeşitli gazetelerde terör örgütü elebaşının `15 Haziran`a kadar bizle müzakere etmezlerse Türkiye`yi cehenneme çeviririz` açıklamaları yer aldı. Bu konuyla ilgili ne diyorsunuz?`` şeklindeki sorusu üzerine Bağış, ``Türkiye`yi cehenneme döndürmeye kalkmak kimsenin haddi değildir. Kimsenin de gücü yetmez. Türkiye Cumhuriyeti, devlet olma geleneği bin yılı aşmış bir milletin devletidir, cumhuriyetidir. Herkes ayağını denk alsın. Türkiye Cumhuriyeti büyüktür, güçlüdür. Biz bu ülkede milli birliği ve kardeşliği sağlamaya çalışıyoruz. Bu ülkede hiçbir ayrım yapmadan Türküyle, Kürtüyle, Lazıyla, Çerkeziyle, Boşnağıyla, Arnavutuyla, Zazasıyla, Alevisiyle, Sünnisiyle birlikte yaşamak istiyoruz`` diye konuştu. Bağış, sözlerini şöyle sürdürdü: ``Biz Hacıbektaş`ın söylediği gibi aslanla ceylanın aynı kucakta birlikte olabileceğini bütün dünyaya göstermek istiyoruz. Eğer Türkiye`nin huzurundan rahatsız olan varsa, zenginleşmesinden rahatsız olan varsa, kalkınmasından rahatsız olan varsa, artık dünya gücü bir ülke olmasından rahatsız olan varsa, yarattığımız rahatsızlık için özür dilemeyeceğiz. Çünkü bu bizim milletimizin asırlar boyu arzusunu çektiği bir özlemdi, hasretti. Türkiye hak ettiği yeri dünyada alıyor. Bugün AB üyesi ülkelerinin büyükelçileri buraya gelip, (acaba Nevşehir`de ne öğrenebiliriz, bu hoşgörü ortamı nasıl sağlanmış) diye bizim kendi kültürümüzü inceliyorsa, o zaman bizim kendi içimizdeki bir takım at gözlüğü takmış, vizyonsuzların da kendini hizaya çekmesini diliyorum.`` Bağış, Avrupa Birliği üyesi ülkelerin büyükelçileri için düzenlenen Kapadokya turu kapsamında, Nevşehir`deki sivil toplum kuruluşu temsilcileri ile Dedeman Kapadokya Oteli`nde bir araya geldi. ``Avrupa Günü`nü doğa ve tarihin iç içe geçtiği bir güzel ortak medeniyet merkezi olan Kapadokya`da kutlamaya başlamanın kendileri için çok anlamlı olduğunu`` ifade eden Bağış, bu çerçevede, AB Büyükelçilerini burada ağırlamayı tercih ettiklerini söyledi. Tarih kokan Kapadokya havasını biraz yüksekten teneffüs etmek için balon turu yapmak istediklerini ancak havanın rüzgarlı olması dolayısıyla turun iptal edildiğini ifade eden Bağış, ``Balonun sepetine giremediysek de şişmekte olan balona girdik. Hatıra fotoğrafı çektirdik`` dedi. Türkiye`nin, AB üyelik sürecinde siyasi engeller ve çifte standartlarla karşılaştığını vurgulayan Bağış, Türkiye`nin bütün bu engelleri aşacağını dile getirerek, ``Akan suyolunu bulur, hiçbir engel durduramaz`` diye konuştu. Nevşehir`in tarihi önemine işaret eden Bağış, bu topraklarda ayrımcılığın yapılamayacağını, kimsenin kimseye ``bidon kafalı``, ``göbeğini kaşıyor`` diyemeyeceğini kaydetti. AB`nin Türkiye`nin demokratikleşmesi, şeffaflaşması, emin adımlarla geleceğe yürümesi için vazgeçilmez bir hedef olduğunu bildiren Bağış, bunun hükümet politikası olmaktan ziyade bir devlet politikası olduğunu söyledi. Türk milletinin, bin yıldır Batıya doğru ilerlediğine işaret eden Bağış, ancak bunun Batı dışındaki bölgelerin ihmal edileceği anlamına gelmediğini kaydetti. Bağış, 12 Haziran seçimlerinden sonra Türkiye`nin kalkınması amacıyla yeni reformlar yapmak için iktidarı ve muhalefetiyle birlikte ter dökeceklerini söyledi. Türkiye`de AB Günü etkinliklerinin birçok üye ülkeden daha coşkulu kutlandığına dikkati çeken Bağış, Türkiye`nin AB değerlerine sıkı sıkıya bağlı olduğunu her vesilede gösterdiğini belirtti. Türkiye`nin AB üyeliğinden herkesin kazançlı çıkacağını ifade eden Bağış, ``Daha yükseklere çıkabilmek için vakit, altına imza konulmuş anlaşmalara, ahde vefaya sahip çıkma vaktidir`` dedi. Artık Türkiye`nin AB üyelik sürecini sorgulamak için geç kalındığını da belirten Bağış, ``Konu artık Türkiye`nin ne zaman üye olacağıyla alakalıdır`` diye konuştu.
``16 FASLI AÇACAK DURUMDAYIZ``
AB ile müzakere sürecinde 33 faslın 13`ünü tamamladıklarını kaydeden Bağış, kalan 20 faslın 18`i üzerinde ise siyasi engeller bulunduğunu söyleyerek, ``Şu an itibarıyla siyasi engeller kalksa, 16 faslı açacak durumdayız`` dedi. AB reformlarını AB için değil Türk vatandaşlarının yaşam standardını artırmak için yaptıklarına işaret eden Bağış, AB müktesebatında herşeyin bir orta yolunun bulunduğunu, bu sebeple bu standartları Türkiye`ye mutlaka taşıyacaklarını kaydetti. Türkiye`nin Müslüman bir ülke olmasının AB için dezavantaj değil avantaj olduğuna dikkati çeken Bağış, önümüzdeki yıllarda Avrupa`daki Müslüman sayısının artacağını belirtti. Türkiye`de demokrasi kültürü ile İslam kültürünün 200 yılı aşkın süredir bir arada yaşandığına işaret eden Bağış, ``Türkiye, AB`ye `entegrasyon sorununu çözecek anahtar Türkiye`dir` mesajını vermektedir`` dedi. Bağış konuşmasının sonunda, Nevşehir Üniversitesi Rektörünün program öncesinde kendisine ``üniversiteye eğitim fakültesi kurulması izni alındığını, ancak mali kaynağın serbest bırakılmadığını` belirttiğini ve yardım talebinde bulunduğunu söyledi. Bu çerçevede Maliye Bakanı Mehmet Şimşek`i hemen aradığını anlatan Bağış, fakülteyle ilgili mali kaynağın serbest bırakılması sözünü Bakandan aldığını söyledi. Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, Avrupa Birliği üyesi ülkelerin büyükelçileri ile yaptığı Kapadokya gezisinde, balon turunun iptal edilmesi üzerine, "Türkiye`nin AB sürecine benzettim ben bu işi. Sepete almak istemeseler bile, biz balonun içine girebileceğimizi, azmimizi, kararlılığımızı ortaya bir kez daha koymuş olduk" dedi. Bağış ve AB üyesi ülkelerin büyükelçilerinin yaptığı gezide planlanan balon turu, havanın rüzgarlı olması nedeniyle iptal edildi. Bağış ve beraberindekiler, bir miktar şişirilen balonların içine girerek hatıra fotoğrafı çektirdi. Hatıra fotoğrafının ardından basın mensuplarına açıklamada bulanan Bağış, balonlar uçamasalar da balonun içine girdiklerini ifade ederek, "Türkiye`nin AB sürecine benzettim ben bu işi. Sepete almak istemeseler bile, biz balonun içine girebileceğimizi, azmimizi kararlılığımızı ortaya bir kez daha koymuş olduk" dedi. Bir gazetecinin, "AB balonu sönmeye çalışıyor ama Türkiye ısrarlı, girebilir miyiz?" sorusu üzerine Bağış, "AB balonunun bugünlerde sıkıntıları var" dedi. Bağış, AB`nin tarihin en zor dönemini yaşadığını, işsizlikte artış olduğunu belirten Bağış, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül`ün geçen hafta Viyana`da belirttiği gibi gelişmiş ülkelerde bazen milliyetçilik duygularının ırkçılığa dönüşmesinin çok tehlikeli sonuçlar çıkarabileceğini kaydetti. Avrupalıların içinden geçmekte olduğu zor dönemde, Türkiye`nin de ekonomik büyümesini artırması gerektiğini işaret eden Bağış, şunları kaydetti: "Türkiye`nin potansiyelini sonunda anlayacaklar. Türkiye`nin peşine onlar düşecekler. Türkiye`yi, ikna etmek için onlar uğraşacaklar. Onun için bizim, belki de kendi medeniyet yolculuğumuzun, kendi demokratikleşmek sürecimizin, şeffaflaşma sürecimizin en önemli aracı olan AB sürecinde, hiçbir şekilde karamsarlığa düşmememiz gerekir."
"DURMAK YOK, YOLA DEVAM"
Avrupa üyeliği için 1959`da ilk başvuruyu yapan Türkiye ile bugünkü Türkiye arasında çok büyük farklar bulunduğuna dikkati çeken Bağış, Türkiye`nin son dönemde eğitim, ulaşım, adalet, emniyette çok ciddi mesafeler aldığına işaret etti. Geriye dönüp bakıldığında AB reformlarının bu gelişmede çok büyük katkısı bulunduğunun görüldüğünü vurgulayan Bağış, "O yüzden biz, `durmak yok, yola devam` diyoruz. Balonların kimileri sönse de biz onları şişiririz, biz içine gireriz ve Türkiye`nin hak ettiği yeri alması için de azimle çalışırız" dedi. Bir gazetecinin, "Cumhurbaşkanının söylediği gibi, gün geldiğinde Norveç gibi balona binmemeyi de tercih edebilir miyiz?" sorusu üzerine Bağış, "Kararı o gün vermemiz lazım. Belki de öyle bir tercihte bulunacağız" yanıtını verdi. Türkiye`de AB`ye karşı vatandaşın hissiyatında bir değişiklik görüldüğüne dikkati çeken Bağış, Türkiye`de insanların, AB üyesi ülkelerdeki siyasilerin, Türkiye ile ilgili demeçlerinin samimi olmadığını düşünmeye başladığını söyledi. Bağış, "Biz AB reformlarını AB için yapmıyoruz. AB reformları bizim kendi vatandaşımızın yaşam standardını yükseltmek için önemli" diye konuştu. Egemen Bağış, 12 Haziran Genel Seçimlerinden sonra Türkiye`nin aynen 2002 ile 2005 yılları arasında olduğu gibi seçimsiz bir üç yıllık döneme gireceğine işaret ederek, bu dönemde yeni bir yapım sürecinin başlayacağını ümit ettiğini söyledi. Türkiye`nin, AB sürecinde her kilitlenme noktasını kendi gerçekleştirdiği reformlarla açtığına dikkati çeken Bağış, Türkiye`nin AB yolunun TBMM`nin Genel Kurulundan geçtiğini vurguladı. Bağış, "12 Haziran`dan sonra, Türkiye`ye yakışır bir Anayasayı, her bir vatandaşımızın `benim` diyeceği, herkesi kucaklayan bir Anayasayı hep beraber hazırlayacağız, ondan sonra Avrupa`nın önündeki bahaneleri, kozları, teker teker çürütmüş olacağız. Türkiye`nin önündeki engelleri biz yıkacağız" diye konuştu. Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Bağış, Avrupa üyesi ülkelerin büyükelçileriyle Kapadokya`yı neden gezmek istediklerine ilişkin bir soru üzerine de buranın dünya tarihinin en önemli medeniyet merkezlerinden birisi olduğuna dikkati çekerek, büyükelçilerin kendi köklerinin de bulunduğu bu bölgeyi görmelerini istediklerini söyledi. Daha sonra Bağış, bazı büyükelçilerle birlikte, yere bağlı olan bir balona binerek bir miktar havalandı. Bu sırada bir görevlinin, "Avrupa`ya mı gidiyorsunuz Sayın Bakanım" demesi üzerine Bağış, "Allah ne kısmet ederse artık" ifadesini kullandı. Ak Parti seçim bürosunda konuşan Bakan Bağış, Arkadaşlar ben `varız` dediğinizi duydum. Şahitlik ederim. Ama öyle bir `varız` diyorum ki, şu çakma Gandi diye geçinen, kasket takmakla Türkiye`nin sorunlarını çözeceğini zanneden, ama genel müdürlük yaptığında SSK`yı batıran, Kemal Bey`e, Bay Kemal`e de buradan hep beraber duyurmanızı istiyorum. Arkadaşlar burada bir demokrasi rekoru kırmaya var mısınız? Allah aşkına eğer bunu da duymazsa, söylenecek tek bir laf var, kulakları var duymazlar, dilleri var söylemezler, gözleri var görmezler...`` Bağış konuşmasının ardından Nevşehir`den ayrıldı.
``16 FASLI AÇACAK DURUMDAYIZ``
AB ile müzakere sürecinde 33 faslın 13`ünü tamamladıklarını kaydeden Bağış, kalan 20 faslın 18`i üzerinde ise siyasi engeller bulunduğunu söyleyerek, ``Şu an itibarıyla siyasi engeller kalksa, 16 faslı açacak durumdayız`` dedi. AB reformlarını AB için değil Türk vatandaşlarının yaşam standardını artırmak için yaptıklarına işaret eden Bağış, AB müktesebatında herşeyin bir orta yolunun bulunduğunu, bu sebeple bu standartları Türkiye`ye mutlaka taşıyacaklarını kaydetti. Türkiye`nin Müslüman bir ülke olmasının AB için dezavantaj değil avantaj olduğuna dikkati çeken Bağış, önümüzdeki yıllarda Avrupa`daki Müslüman sayısının artacağını belirtti. Türkiye`de demokrasi kültürü ile İslam kültürünün 200 yılı aşkın süredir bir arada yaşandığına işaret eden Bağış, ``Türkiye, AB`ye `entegrasyon sorununu çözecek anahtar Türkiye`dir` mesajını vermektedir`` dedi. Bağış konuşmasının sonunda, Nevşehir Üniversitesi Rektörünün program öncesinde kendisine ``üniversiteye eğitim fakültesi kurulması izni alındığını, ancak mali kaynağın serbest bırakılmadığını` belirttiğini ve yardım talebinde bulunduğunu söyledi. Bu çerçevede Maliye Bakanı Mehmet Şimşek`i hemen aradığını anlatan Bağış, fakülteyle ilgili mali kaynağın serbest bırakılması sözünü Bakandan aldığını söyledi. Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, Avrupa Birliği üyesi ülkelerin büyükelçileri ile yaptığı Kapadokya gezisinde, balon turunun iptal edilmesi üzerine, "Türkiye`nin AB sürecine benzettim ben bu işi. Sepete almak istemeseler bile, biz balonun içine girebileceğimizi, azmimizi, kararlılığımızı ortaya bir kez daha koymuş olduk" dedi. Bağış ve AB üyesi ülkelerin büyükelçilerinin yaptığı gezide planlanan balon turu, havanın rüzgarlı olması nedeniyle iptal edildi. Bağış ve beraberindekiler, bir miktar şişirilen balonların içine girerek hatıra fotoğrafı çektirdi. Hatıra fotoğrafının ardından basın mensuplarına açıklamada bulanan Bağış, balonlar uçamasalar da balonun içine girdiklerini ifade ederek, "Türkiye`nin AB sürecine benzettim ben bu işi. Sepete almak istemeseler bile, biz balonun içine girebileceğimizi, azmimizi kararlılığımızı ortaya bir kez daha koymuş olduk" dedi. Bir gazetecinin, "AB balonu sönmeye çalışıyor ama Türkiye ısrarlı, girebilir miyiz?" sorusu üzerine Bağış, "AB balonunun bugünlerde sıkıntıları var" dedi. Bağış, AB`nin tarihin en zor dönemini yaşadığını, işsizlikte artış olduğunu belirten Bağış, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül`ün geçen hafta Viyana`da belirttiği gibi gelişmiş ülkelerde bazen milliyetçilik duygularının ırkçılığa dönüşmesinin çok tehlikeli sonuçlar çıkarabileceğini kaydetti. Avrupalıların içinden geçmekte olduğu zor dönemde, Türkiye`nin de ekonomik büyümesini artırması gerektiğini işaret eden Bağış, şunları kaydetti: "Türkiye`nin potansiyelini sonunda anlayacaklar. Türkiye`nin peşine onlar düşecekler. Türkiye`yi, ikna etmek için onlar uğraşacaklar. Onun için bizim, belki de kendi medeniyet yolculuğumuzun, kendi demokratikleşmek sürecimizin, şeffaflaşma sürecimizin en önemli aracı olan AB sürecinde, hiçbir şekilde karamsarlığa düşmememiz gerekir."
"DURMAK YOK, YOLA DEVAM"
Avrupa üyeliği için 1959`da ilk başvuruyu yapan Türkiye ile bugünkü Türkiye arasında çok büyük farklar bulunduğuna dikkati çeken Bağış, Türkiye`nin son dönemde eğitim, ulaşım, adalet, emniyette çok ciddi mesafeler aldığına işaret etti. Geriye dönüp bakıldığında AB reformlarının bu gelişmede çok büyük katkısı bulunduğunun görüldüğünü vurgulayan Bağış, "O yüzden biz, `durmak yok, yola devam` diyoruz. Balonların kimileri sönse de biz onları şişiririz, biz içine gireriz ve Türkiye`nin hak ettiği yeri alması için de azimle çalışırız" dedi. Bir gazetecinin, "Cumhurbaşkanının söylediği gibi, gün geldiğinde Norveç gibi balona binmemeyi de tercih edebilir miyiz?" sorusu üzerine Bağış, "Kararı o gün vermemiz lazım. Belki de öyle bir tercihte bulunacağız" yanıtını verdi. Türkiye`de AB`ye karşı vatandaşın hissiyatında bir değişiklik görüldüğüne dikkati çeken Bağış, Türkiye`de insanların, AB üyesi ülkelerdeki siyasilerin, Türkiye ile ilgili demeçlerinin samimi olmadığını düşünmeye başladığını söyledi. Bağış, "Biz AB reformlarını AB için yapmıyoruz. AB reformları bizim kendi vatandaşımızın yaşam standardını yükseltmek için önemli" diye konuştu. Egemen Bağış, 12 Haziran Genel Seçimlerinden sonra Türkiye`nin aynen 2002 ile 2005 yılları arasında olduğu gibi seçimsiz bir üç yıllık döneme gireceğine işaret ederek, bu dönemde yeni bir yapım sürecinin başlayacağını ümit ettiğini söyledi. Türkiye`nin, AB sürecinde her kilitlenme noktasını kendi gerçekleştirdiği reformlarla açtığına dikkati çeken Bağış, Türkiye`nin AB yolunun TBMM`nin Genel Kurulundan geçtiğini vurguladı. Bağış, "12 Haziran`dan sonra, Türkiye`ye yakışır bir Anayasayı, her bir vatandaşımızın `benim` diyeceği, herkesi kucaklayan bir Anayasayı hep beraber hazırlayacağız, ondan sonra Avrupa`nın önündeki bahaneleri, kozları, teker teker çürütmüş olacağız. Türkiye`nin önündeki engelleri biz yıkacağız" diye konuştu. Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Bağış, Avrupa üyesi ülkelerin büyükelçileriyle Kapadokya`yı neden gezmek istediklerine ilişkin bir soru üzerine de buranın dünya tarihinin en önemli medeniyet merkezlerinden birisi olduğuna dikkati çekerek, büyükelçilerin kendi köklerinin de bulunduğu bu bölgeyi görmelerini istediklerini söyledi. Daha sonra Bağış, bazı büyükelçilerle birlikte, yere bağlı olan bir balona binerek bir miktar havalandı. Bu sırada bir görevlinin, "Avrupa`ya mı gidiyorsunuz Sayın Bakanım" demesi üzerine Bağış, "Allah ne kısmet ederse artık" ifadesini kullandı. Ak Parti seçim bürosunda konuşan Bakan Bağış, Arkadaşlar ben `varız` dediğinizi duydum. Şahitlik ederim. Ama öyle bir `varız` diyorum ki, şu çakma Gandi diye geçinen, kasket takmakla Türkiye`nin sorunlarını çözeceğini zanneden, ama genel müdürlük yaptığında SSK`yı batıran, Kemal Bey`e, Bay Kemal`e de buradan hep beraber duyurmanızı istiyorum. Arkadaşlar burada bir demokrasi rekoru kırmaya var mısınız? Allah aşkına eğer bunu da duymazsa, söylenecek tek bir laf var, kulakları var duymazlar, dilleri var söylemezler, gözleri var görmezler...`` Bağış konuşmasının ardından Nevşehir`den ayrıldı.
