İstanbul merkezli 13 ilde düzenlenen ve aralarında Zaman Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ekrem Dumanlı ve Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca?nın da bulunduğu 31 kişinin gözaltına alındığı paralel yapı operasyonu, Nevşehir Adalet Sarayı önünde protesto edildi.

Adalet Sarayı önünde toplanan yaklaşık 200 kişi ?Demokrasi ve medyaya özgürlük, Adalet bir gün sana da lazım olur, Özgür basın susturulamaz, Söz verdik Allah?a, dönmeyeceğiz? şeklinde sloganlar attı.

Kınalı Eller Derneği Yönetim Kurulu üyesi Yasemin Çakmak, Siyasi iktidarın güdümünde bir yargı ile kolluk kuvvetleri, iktidar sahiplerinin haklarını korumakta, vatandaşların özgürlüklerini hiçe saymaktaysa buna karşı ilk ve en güçlü itirazın sivil toplum örgütlerinden gelmesi gerektiğini belirterek şu ifadeleri kullandı:

?Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının en büyük güvencesi, bağımsız ve tarafsız yargının varlığıdır. Ne var ki siyasi iktidarın güdümündeki bir yargı kolluk kuvvetlerinin ve iktidar sahiplerinin haklarını korumakta, vatandaşların özgürlüklerini hiçe saymaktaysa buna karşı ilk ve en güçlü itiraz bizim gibi sivil toplum örgütlerinden gelmelidir.

Biz, önceden olduğu gibi bugün de yaşanan hukuka aykırılıkların ve torba yasalarla kişi özgürlükleri alanında gerçekleştirilmiş hak ihlallerinin karşısında durmayı en büyük vazifemiz olarak göreceğiz. Hukuk herkese lazımdır. Herkes bir gün adalet arayacaktır.

Siyasi iktidarın veya başka herhangi bir yapının etkileme imkânının olmadığı, keyfilikten uzak bir yargı sistemini kurduğumuzda hukuksuzluklar son bulacaktır.

Herkesin adil yargılanma hakkına saygı göstermesi gerektiğine, hiç kimsenin yargısal bağışıklığa sahip olmadığını ve son günlerde gözaltına alınan gazetecilerle basın yayın özgürlüğü ilkesinin ihlal edildiğini görüyoruz.


17-25 Aralık soruşturmalarının yıl dönümünde Türkiye`nin yeni bir operasyon haberiyle güne başladığına şahit olduk. Çağdaş demokrasilerde ayrıcalıklı kişi, sınıf, zümre yoktur. Kanun önünde herkes eşittir. Hiç kimse yargısal bağışıklığa sahip değildir.

Bağımsız, tarafsız, adil yargılama yapabilen yargı; tüm kişi, kurum ve kuruluşların güvencesidir. Haksızlık kimden gelirse gelsin, kime yapılırsa yapılsın karşı çıkmak, her koşulda ve herkes için hukuk ve adalet talep etmek, herkesin adil yargılanma hakkına saygı göstermek, demokrat olmanın ön şartıdır.

Özellikle gazetecileri hedef alan operasyonda basın özgürlüğü ağır bir şekilde ihlal edildi. Bu operasyonların zamanlaması son derece manidar. 17 Aralık operasyonlarını perdelemek için yapıldığını düşünüyoruz.

Şu ana kadar yapılan yargı paketlerinden yargı çıkmadı. Siyaset çıktı. Baskı çıktı, zorbalık çıktı. Biz bütün insanlar için eşitlik istiyoruz, adalet istiyoruz, adil yargılanma istiyoruz. Yargılamalar siyasete alet edilmesin, siyaset gölge etmesin. Yargı siyasetti yolsuzlukları örtmek için kullanılmasın istiyoruz.

Gelinen noktada ülkemizde bağımsız yargıdan bahsetmek mümkün değildir. En son 14 Aralık operasyonu ile yargıya müdahalenin toplum hayatında doğurduğu olumsuzlukları bir kez daha görmekteyiz.

Dört yıl önce çekilen ve yayınlanan bir dizinin yapımcısı, senaristi, yönetmeni ve senarist yardımcısı da gözaltına alınmıştı.


Bu dizi yayınlandığı dönemde iki Bakan tarafından taktir edilmiş ve ailecek izlediklerine dair beyanları da basına yansımıştır. Dört yıl önce taktire mazhar olan bir yapım hakkında iktidar sahiplerinin bakış açısı değiştiğinde soruşturma açılması manidardır.

Bu operasyonun zamanlama açısında bir algıyı yönetme operasyonu, hedef aldığı kişilere bakıldığında bir intikam operasyonu ve ülkeye vermek istediği mesaja bakıldığında ise bir göz ağı operasyonu olduğu görülecektir.

Son olarak şunu söylüyoruz; Başta gazeteciler Ekrem Dumanlı ve Hidayet Karaca`nın sorgulandığı İstanbul Emniyet Müdürlüğü`nde yaşanan hukuksuzluklara tepkimizi gösteriyoruz. Sürecin baştan beri hukuksuz olarak yürüdüğünü görüyoruz.

Özgür basını susturmaya yönelik hiçbir müdahale de hiçbir şekilde kabul edilemez. Özgür basın aynı zamanda bağımsız seçimler, ifade ve toplanma özgürlüğü için temel öneme sahiptir.

Bırakın toplu tutuklamaları tek bir gazetecinin dahi tutuklanması kabul edilemez. Bu ülkemiz adına çok büyük bir gerilemedir. Biz Kınalı Eller Derneği mensupları olarak özgür medyanın susturulmaya çalışmasına karşıyız, bundan sonra da hep karşı olacağız.? HABER: Alpaslan Körükcü