Merhaba sevgili okurlarımız. Bu hafta sizlere Üç aylar ve Regaib Kandili konusunu işleyeceğiz.

            Üç aylar diye bilinen Recep, Şaban, Ramazan aylarına giriyoruz. 19 Mart Pazartesi günü Receb-i Şerif başlıyor. Bizleri bu mübarek aylara kavuşturan Yüce Rabbimize binlerce hamd-ü senalar olsun.  Bu ayların rahmet, mağfiret ve bereketi hepimizin üzerine olsun. Rabbim cümlemizi devamına erdirsin.

            Üç aylar kameri ayların yedincisi olan Recep ile başlayan, Şaban ayı ile devam eden ve Ramazan ayı ile son bulan ayların toplu adıdır. Bir yılda bulunan beş mübarek kandil gecesinin dört tanesinin bu üç aylarda bulunması, üç ayların ne kadar faziletli ve değerli olduğunu bizlere göstermektedir.

            Recep ayında bulunan iki kandil gecesi de Recep ayına ayrı bir değer ve fazilet katmaktadır. Recep ayının ilk Cuma gecesi, Mübarek Regaip Kandilidir. Bu Kandil ile Müslümanlar üç aylara giriş yapmaktadır. Yirmi yedinci gecesi ise Mübarek Miraç Kandilidir. Bilindiği gibi Miraç Kandili, beş vakit namazın mü´minlere farz kılındığı, Bakara suresini son iki ayetinin indirildiği ve iman ile ölen mü´minlerin Cennete gireceğinin müjdelendiği mübarek bir gecedir.

            Şaban ayının tam ortasında ise çok kıymetli bir gece olan Mübarek Berat Kandili vardır. Bu gece ile ilgili Sevgili Peygamberimiz (sav) şöyle buyurmaktadır. “Şaban ayının yarısı Berat Gecesi gelince; gecesini namazla, gündüzünü oruçla geçiriniz. Şüphesiz ki Allah, o gece güneşin batmasıyla dünya göğüne iner ve şöyle buyurur. “Benden af dileyen yok mu? Onu affedeyim! Rızık isteyen yok mu? Ona rızık vereyim! Şifa dileyen yok mu? Ona şifa vereyim!. (İbni Mace)

     Ramazan ayı ise baştan sona rahmet, mağfiret ve bereket ayıdır. On bir ayın sultanı, mü´minler için bulunmaz, eşsiz bir aydır. Bu ayda da bin aydan daha hayırlı olan Mübarek Kadir Gecesi vardır. Ramazan ayında bu ayla ve Kadir Gecesi ile ilgili çok daha geniş bilgi vermek üzere Ramazan ayına şimdilik fazla değinmiyorum. İnşallah sağlık, sıhhat ve afiyet içerisinde bu aya ve bu geceye de kavuşuruz.

            Regâip, arapça bir kelimedir ve "reğa-be" kökünden gelmektedir. Kelime olarak, herhangi bir şeyi istemek, arzulamak, ona karşı meyletmek ve onu elde etmek için çaba sarf etmek demektir. "Reğîb" kelimesi ise, "reğabe"´den türemiş olan bir isimdir ve kendisine rağbet edilen, arzulanan, talep edilen şey demektir. Regaip gecesi denilince; “Çok lütuf ve ihsanla dolu, kiymetli ve değeri büyük, çok iyi değerlendirilmesi gereken gece” manası anlaşılır. Bu gecede Yüce Allah lütuflarını sağanak sağanak yağdırır.

            Recep ayının ilk cuma gecesine Regaip Gecesi denir. Bu geceye Regaip gecesi ismini melekler vermişlerdir. Her Cuma gecesi başlı başına kıymetli bir gecedir. Bu iki kıymetli gece bir araya gelince, çok daha kıymetli oluyor. Allah Teâlâ, bu gecede, müminlere, birçok ihsanlar ve ikramlar yapar. Bu geceye hürmet ve ihya edenleri affeder. Bu gece yapılan dua kabul olur, namaz, oruç, sadaka gibi ibadetlere sayısız sevaplar verilir. Pazartesi ve perşembe günleri oruç tutup, gecesini de ihya etmek ayrıca çok sevaptır.

            Recep ayında oruç tutmak ise başlı başına faziletlidir. Peygamberimiz (sav) in Ramazan ayından sonra en çok oruç tuttuğu ay, Recep ve Şaban aylarıdır. Bu aylarda oruç tutmanın kişiye kazandıracağı sevapları çoktur.

            İslam âlimlerinin bildirdiğine göre, bu ay ekim ve ziraat ayıdır. Sevaplı işler, oruç tutmak, tövbe etmek vs. güzel şeyler yapılır. Bir mahsulün ekilmesi gibi ziraat ve ekim ayıdır. Şaban ayı bakım ayıdır. Ramazan ayı biçim ayıdır, yani mahsulün alındığı aydır demişler. Demek ki Recep ayı, bizi Ramazan ayına hazırlayan mağfiret mevsimin ilk ayı, Regaip de ilk kandili olmuş oluyor.

Onun için, "Recep ayı tövbe ayıdır." demişler. Yani kul ne yapmalı? "Yâ Rabbi! Ben anlayamamışım, hatâ etmişim, bilememişim, suçluyum, kusurluyum; beni affet..." diyerek hatasını itiraf edip, hatasından dönerek, Cenâb-ı Hakk´ın yoluna girmelidir. Bizi de bu Hakk yola girenlerden eylesin.

Regaip ile ilgili ayet-i Kerimeler:

     Regaip kelimesi Kur´an´da geçmemektedir. Ancak "reğabe"den türemiş olan çeşitli kelimeler, Kur´ân´da sekiz yerde geçmekte ve "reğabe"nin ifâde ettiği mana için kullanılmaktadırlar.
Ayrıca, "Şüphesiz Allah´ın gökleri ve yeri yarattığı günkü yazısına göre ayların sayısı on ikidir. Bunlardan dördü haram aylardır. İşte bu, Allah´ın dosdoğru kanunudur. Öyleyse o aylarda kendinize zulmetmeyin." (Tevbe Suresi, 36) Hz. Peygamber´in (sav) bir hadisinde, ayet-i kerimede işaret buyurulan “ haram ayların, Zilkade, Zilhicce, Muharrem ve Recep ayları olduğu vurgulanmaktadır:

Receb Ayı ve Regaib Gecesi ile İlgili Hadis-i Şerifler:

• Allahü Teâlâ, Recep ayında oruç tutanları mağfiret eder. [Gunye]

• “Receb-i şerifin bir gün başında, bir gün ortasında ve bir gün de sonunda oruç tutana, Recep´in hepsini tutmuş gibi sevap verilir.” [Miftah-ül-cenne]

• Ramazan ayı dışında Allah rızası için bir gün oruç tutan, iyi bir yarış atının bir asırda alacağı mesafe kadar Cehennemden uzaklaşır.) [Ebu Yala]

• Şu beş gecede yapılan duâ kabul edilir, geri çevrilmez. Regaip gecesi, Şabanın 15. gecesi, Cuma geceleri, Ramazan bayramı ve Kurban bayramı geceleri.) [İbn-i Asâkir]

• İbn-i Abbas (ra) hazretleri: “Resulullah (sav) Recep ayında bazen o kadar çok oruç tutardı ki, biz O´nu hiç iftar etmeyecek zannederdik. Bazen de o kadar çok iftar ederdi ki, biz O´nu hiç oruç tutmayacak zannederdik.” buyurmuştur. (Müslim)

• Muhakkak zaman, Allah´ın yarattığı günkü şekliyle akıp gitmektedir. Yıl on iki aydır. Bunlardan dördü haram aylardır. Ve üçü ard arda gelmektedir. Zilkade, Zilhicce, Muharrem bir de Cemaziye´l-âhirle Şaban ayları arasında gelen Recep ayıdır." (Buhârî, Tefsir, Sure, 8,9)

• "Recep ayı Allah´ın ayı, Şaban benim ayım, Ramazan da ümmetimin ayıdır." (Aclûnî, Keşfu´l-Hafâ, 1/423)

• “Receb ayı girdiğinde Hz. Peygamber şöyle derdi: "Allahım! Recep ve Şaban´ı bize mübarek kıl ve bizi Ramazan ayına ulaştır." (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/259)

• Kim Recep ayında, takva üzere bir gün oruç tutarsa, oruç tutulan günler dile gelip “Ya Rabbi! onu mağfiret et” derler. [Ebû Muhammed]

• Hz. Aişe ( r.a ) validemiz, “Resûlullah (sav), pazartesi ve perşembe günleri oruç tutmaya çok önem verirdi.” buyuruyor. Çünkü Hadis-i Şerifte, “Ameller Allahü teâlâya pazartesi ve perşembe günleri arz edilir. Ben de amelimin Allah´a oruçlu iken arz edilmesini istiyorum.” buyururdu. (Tirmizî)

Kandil Gecelerini Nasıl Değerlendirmeliyiz?

 

1. Öncelikle Kur´an-ı Kerim okuyarak, Kur´an okuyanlar dinlenmeli. Kur´an ziyafetleri verilmeldir.

2. Peygamberimiz ( sav) Efendimize çokça salat ü selamlar getirilmeli. O´nun şefaatini ümit edip, ümmetinden olabilme şuuru tazelenmelidir. Sünnetleri ihya edilmelidir.

3. Aile bireyleriyle birlikte bu gecenin mana ve ehemmiyeti hakkında sohbetler edilmelidir.
4. Allah rızası için namaz kılarak, Kaza namazı, nafile namazlar kılınmalı, Kandil gecesi, özü itibariyle ibadetle ve ibadet şuuru ile geçirilmelidir.

5. Hayatımızın geçmiş günleri ve yılları hakkında muhasebe yapılarak, Geçmişin muhasebesi ve murakabesi yapılmalı, geleceğin plan ve programı çizilmelidir.

6. Günahlarımızın bağışlanması için Allah´tan af dileyerek, bol bol tövbe ve istiğfar edilmeli; idrak ettiğimiz bu kandil gecesini son fırsatımız bilerek nedametle çok iyi geçirmeliyiz.

7. Tefekkürde bulunulmalı. “Ben kimim, nerden geldim, nereye gidiyorum, Yüce Allah´ın benden istekleri nelerdir?” gibi konular başta olmak üzere hayati meselelerde derin düşüncelere girilmeli.

8. Dünya ve ahirete ait dileklerimiz için dua ederek, diğer mü´min kardeşlerimize de dualar etmeliyiz.

9. Yoksul, kimsesiz, öksüz yetim, hasta, sakat, yaşlı olanlar ziyaret edilerek, sevgi, şefkat, hediye ve sadakalarla mutlu edilmeli, sevindirilmelidirler.

10. Eş, dost ve yakınlarımızla tebrikleşerek, hayır dualarını almalıyız.

11. Dargın ve küskünleri barıştırarak, bu geceyi değerlendirebiliriz. Gönüller alınmalı, kederli yüzler güldürülmelidir. Dargınlıklarımızı gidermeliyiz.

12. Mü´minlerle helalleşilmeli, onlarla irtibatımız cihetinden rızaları alınmalıdır.

13. Üzerimize hakları olanlar aranıp sorulmalı; vefa ve kadirşinaslık ahlakı yerine getirilmelidir.

14. Kandil gecesinin akşam, yatsı ve sabah namazlarını cemaatle ve camilerde kılınmalıdır.

15. Bu Kandil gecelerinin gündüzlerinde mümkün olduğunca oruç tutulmalıdır.

16. Vefat etmiş yakınlarımızın, dostlarımızın, büyüklerimizin ve bizleri okutan hocalarımızın kabirleri ziyaret edilmeli, aziz ruhları için Yasin ve Mülk süreleri okunup hediye edilmelidir.

17. Sahabe, ulema ve evliya türbeleri ziyaret edilmeli, manevi iklimlerinde Hakk´a niyazda bulunulmalıdır.

18. Hayatta olan manevi büyüklerimizin, anne ve babamızın, dostlarımızın ve diğer yakınlarımızın, arkadaşlarımızın kandilleri bizzat gidilerek tebrik edilmeli veya telefon, e-mail çekerek tebrik edilmeli ve duaları istenmelidir.

19. Dini toplantılar, konferanslar, panel ve sohbetler düzenlenmeli, yapılan vaaz ve nasihatler dinlenmelidir. Bu gibi faaliyetlere iştirak edilmelidir.

20. Bu Kandil gecelerinde sevdiklerimize, çoluk çocuğumuza hediye ve ikramlarda bulunmalıyız.

 Bu günkü yazımızı Peygamber Efendimizin duası ile bitirelim: “ Ya Rabbi! Recep ve Şaban ayını bize mübarek kıl. Bizleri mübarek Ramazan ayına kavuştur”.

       Yüce Rabbim, bizlere rızasına uygun işler yapmayı, Habibine gerçek ümmet olmayı nasip eylesin. Sağlık, sıhhat, afiyetle ve sevdiklerimizle cümlemizi Ramazan ayına ve Ramazan Bayramlarına kavuştursun.

Üç Aylarınız ve Regaip Kandiliniz mübarek olsun.

ALİ ÖZCAN / NEVŞEHİR