Suriye´nin kuzeybatısında bulunan Lazkiye kırsalındaki Bayırbucak Türkmen birliklerinden Sultan Abdulhamid Tugayı´nın komutanı Ömer Abdullah, beş yılı aşkın süredir devam eden savaş nedeniyle çok büyük acılar yaşadıklarını ancak topraklarını teslim etmemek için mücadeleyi sürdürdüklerini söyledi.

Çeşitli ziyaret ve görüşmelerde bulunmak üzere Nevşehir´e gelen Abdullah, ülkelerindeki savaşın Suriye´nin tamamında bütün şiddetiyle devam ettiğini anlattı.

Bayırbucak´ta Türkmenlerin elinde kalan Yamadi, Sallur, Çömeren, Zeytincik, Karaman, İsapınarı köylerini koruyabilmek için mücadeleyi sürdürdüklerini aktaran Abdullah, karşılarında rejim güçlerinin yanı sıra İran, Irak, Lübnan ve Afgan Şii milislerinin de bulunduğunu vurguladı.

Rus saldırılarının başlamasıyla bahar aylarında bazı köylerin rejim birliklerinin kontrolüne geçtiğine değinen Abdullah, Türkmen Dağı´ndaki tüm köylerin boşaltıldığını, sivillerin Türkiye´ye geçtiğini kaydetti.

Abdullah, "Son 8 ayda sivil halk kalmadı, çünkü köyler yerle bir oldu. Siviller önce sınıra çekildi ama çadır kent de vuruldu. Çocuklar, kadınlar şehit oldu. Günlerce bombardıman altında yaşadılar ve Türkiye´ye geçmek zorunda kaldılar." dedi.

"Her metrekareye bomba düştü"

Bölgenin yoğun şekilde bombardımana tutulduğunu, muhalif unsurların buradaki evlerde veya çadırda yaşama imkanı bulamadığını dile getiren Abdullah, yer altına sığınak kazarak direnişi sürdürdüklerini söyledi.

Abdullah, "Şu an ne evde ne çadırda yaşama imkanı var. Yer altına sığınaklar yaptık. Ecdadın emanet ettiği toprakları korumak için bir yandan cephelerde mücadele ediyor, bir yandan yeraltı mevzi ve sığınakları yapıyoruz. Gençlerimiz, mevzilere gömülmelerine rağmen düşmana geçit vermedi." diye konuştu.

Hava saldırıları sonrası Yamadi Hastanesinin yerle bir edilmesi nedeniyle yaralılara sağlık hizmetinin de sığınaklarda verilmeye başlandığını anlatan Abdullah, burada gönüllü doktorların kısıtlı imkanlarla çalıştığını ifade etti.

Abdullah, sözlerine şöyle devam etti:

"Bayırbucak´ta köylerimiz, denizden atılan füzeler, uçak, tank ve top atışlarıyla yakıldı, yıkıldı. Hiçbir sağlam köy kalmadı, her metrekareye bomba düştü. Özellikle son bir yıl yoğun geçti, çok şehit verdik, çok yaralımız oldu. Babalarımız ve dedelerimiz, önce Allah sonra ay yıldızlı bayrak sevgisini öğreterek bizi büyüttü. Bayırbucak Türkmenleri üzerine düşeni yapıyor. Canımızı avucumuzun içine koyduk. Yeter ki ecdat topraklarını kaybetmeyelim. Rus saldırılarında hastanemiz yok edildi. Aldığımız esirler bile orada tedavi olurdu ama hastane diye bir şey kalmadı. Yaralılarımıza müdahale edilebilmesi için yer altına hastane kurduk. Yaralılara müdahale buradaki kısıtlı imkanlarla yapılıyor. Çünkü her yaralıyı Türkiye´ye göndermek çok zor oluyor. Bizler, ecdadın torunları olarak, nasıl ki onlar yedi düvele karşı savaşmışsa bizler de kanımızın son damlasına kadar dinimizi, namusumuzu ve toprağımızı düşmana karşı savunmaya devam edeceğiz."

Abdullah, sivil halkın geride kalan evini, malını düşünmemesi ve dönmeyi umut etmemesi için rejim ve beraberindeki güçlerin boş köyleri vurmaya devam ettiğini sözlerine ekledi.