AGS-MYO Mimarlık ve Şehir Planlama Bölümü Başkanı Dr. Barış Emre Sönmez’in koordinatörlüğünü yaptığı teknik gezi kapsamında öğrencilere Nevşehir Arkeoloji Müzesi’nin kuruluşu, gelişimi ile ilgili bilgiler verildi. Teknik gezi de ayrıca müzede yer alan mimari, seramik, bronz ve heykel eserlerinin tarihsel süreci anlatılarak, restorasyon kapsamında değerlendirmelerde bulunuldu.

NEVŞEHİR ARKEOLOJİ MÜZESİ

Etnografik teşhir salonunda Anadolu kültürünün bir parçası olan, Nevşehir ve yöresine ait folklorik eserler sergilendiği ‘Nevşehir Arkeoloji Müzesi’, 1967 yılında Damat İbrahim Paşa Külliyesi’nin bir kompleksi olan sıbyan mektebi ve aşevinin düzenlenmesi ile müze haline getirilerek ziyarete açıldı. 20 yıl bu külliyede hizmet verdikten sonra 1987 yılında Nevşehir Kültür Merkezi içinde yer alan yeni binasına taşınan müzede arkeolojik, etnografik ve sikkelerin sergilendiği iki teşhir salonu bulunuyor, Arkeolojik teşhir salonunda; Neolitik, Kalkolitik, Tunç Çağları, Demir Devri eserleri, Arkaik, Hellenistik, Roma, Bizans ve Mezopotamya’dan eserler ile çeşitli dönemlere ait bronz, gümüş ve altından yapılmış sikkeler sergileniyor.

Müzede yer alan Prehistorik eserler, Gülşehir yakınlarındaki Civelek Mağarası’ndan ve Avanos’un Sarılar beldesindeki Zank Höyük’ten ele geçirilirken, Civelek Mağarası buluntuları arasında pişmiş topraktan çömlekler, kâseler, ağırşaklar ve mutfak kapları önemli yer tutmakta. Zank Höyüğü eserleri ise 1992 yılında Nevşehir Müzesi tarafından yapılan kazılar sonucunda açığa çıkarılmıştır. Bu eserler arasında Suriye’den ithal edilmiş silindir mühür dikkat çekicidir. Orta Tunç Dönemi’ne ait pişmiş topraktan yapılmış geometrik motiflerle boyalı çeşitli formdaki kaplar Doğu Anadolu kökenlidir.