Orta Doğu Teknik Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Oktay Tanrısever’in katılımıyla Kapadokya Üniversitesinin tarihi enstitü binasında düzenlenen seminere yüksek lisans ve lisans programı öğrencileri ile akademisyenler katılım sağladı.

Düzenlenen seminerde enerji, çevre ve su konularının günümüzde giderek artan önemi ve uluslararası ilişkiler için ne gibi sorular ortaya attığı hakkındaki görüşlerini paylaşan Prof. Dr. Tanrısever, “Enerji, çevre ve su olarak tanımladığımız bu üçlü kompleks içindeki bağı kuran sudur. Su, hem enerji üretim kaynağı hem de çevremizdeki ekolojik dengenin en temel unsuru, hatta olmazsa olmaz bir değeridir. O halde su kötü kullanılıyorsa çevrede büyük bir tahribat söz konusudur. Sudan elektrik üretiyorsanız çevre etkisini de mecburen düşünmeniz gerekir. Su ve enerji ilişkisini nasıl kurmalıyız ki çevreyi gereksiz yere tahrip etmeyelim sorusuna cevap vermek bu durumda gerçekten çok zor. Çünkü enerji ve su konusunda bazen çevre düşünülmüyor ama bilinmelidir ki çevre bunun tam ortasında. Sonuç olarak biz enerji projeleriyle çevreye zarar verdiğimizi kabul etmeli ve bunu minimumda tutmak için neler yapmamız gerektiğini düşünmeliyiz” şeklinde konuştu.

Enerji fakiri olan ama su kaynakları zengin olan ülkelerin hidroelektriğe yönelmelerinin çok doğal ve ahlaken çok yerinde bir durum olduğunu belirten Prof. Dr. Tanrısever, “Son on yıllarda hidroelektriğe karşı, barajlara karşı çok büyük kampanyalar var. Bunlar doğru ama adil değil. Çünkü bu ülkeler başka kaynaklara sahip değiller ve insanların eğitim almaları, iş bulamaları, ekonomik maliyetleri düşürmeleri için enerji üretmeleri gerekiyor. Şöyle de bir gerçek var ki, tam olarak yenilenebilir diyemesek de sudan üretilen elektrik, kömür ve diğer kaynaklara göre daha çevre dostudur. En masum olarak adlandırılan güneş enerjisi panelleri, rüzgâr enerjisi panelleri ve jeotermal enerjinin çevreye ne kadar zarar verdiğini biliyoruz. Tüm bunlar karşılaştırıldığında sudan elde edilen enerjinin zararlarının abartıldığını görebiliriz” dedi.

Artık eskiden olduğu gibi kazan kaybet tarzı yaklaşımla su, enerji, çevre kompleksinin çözülmesinin mümkün olmadığını çünkü bu yaklaşım izlendiğinde sonucunun kaybet kaybete dönüştüğünü vurgulayan Prof. Dr. Tanrısever, teknoloji ve diplomasinin daha etkili kullanıldığı bir durumda konunun kazan kazana dönüşmesi ve çözülmesinin mümkün olduğunu ifade etti.

Seminer, Tanrısever’in katılımcıların sorularını cevaplamasıyla sona erdi.