Üniversitenin Kültür ve Kongre Merkezi Karavezir Salonunda düzenlenen konferansa;  NEVÜ Rektörü Prof. Dr. Mazhar Bağlı, İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Zülfikar Durmuş, Genel Sekreter ve Yapı İşleri ve Teknik Daire Başkanı Nihat Çavuşoğlu, Eğitim Fakültesi Dekan Yardımcısı Dr. Öğretim Üyesi Vedat Aktepe, üniversitenin akademik ve idari personeli ile öğrenciler katıldı.

Konferansa konuşmacı olarak katılan Başkan Çağlayan İbiş, küresel medya ve reklam sektörünün,  II. Abdülhamid Han döneminden itibaren yurt içinde ve yurt dışında özellikle Türkiye´deki darbeler öncesi ve sonrası ortaya koyduğu kara propagandalara değindi.  İbiş, dünyada söz sahibi olan medya kuruluşları ile reklam sektörleri karşısında Türkiye´nin de bu alanda kendisini güçlendirmesi gerektiğine vurgu yaptı. 

İbiş, “Türkiye´ye karşı yürütülen uluslararası medya operasyonunu anlatmak istiyorum. Bu aslında 100 ila 160 yıllık bir konu. Fakat her 10, 15 ve 20 yılda bir darbelerle karşı karşıya kaldığımız için bu konu gündemde bir türlü olmadı. Çünkü o sırada biz bunun askeri, siyasi, sosyolojik ve ekonomik kanadıyla uğraşıyorduk. Aslında en başından itibaren operasyonlar ilk medyadan duyuruluyor, gazetelerden gösteriliyor, sokak afişlerinden,  sokak yürüyüşlerinin ardından gelen sokak gösterileriyle devam ediyor ve hazırlık aşamaları bitince de darbeler geliyordu.

Birinci Abdülhamid Han döneminde Kahire´den ülkeye üç kişi ilancılık ve reklamcılık için giriş yapıyor. Bu kişiler o dönemki Osmanlı´nın  kriz dönemlerini fırsat bilerek  belli imkanlarla afişler yapmaya başlıyorlar. Uluslararası basın ve dergilerin de destek verdiği bu kişiler, II. Abdulhamid´i kötü gösteren, kızıl sultan diye tanıtan ve kafasını büyük gösteren kapaklar yapıyorlar.  Uluslararası destekle II. Abdülhamid Han´a karşı müthiş bir kara propaganda yürütülüyor. İşte, Türkiye´ye karşı ilk medya ve reklam operasyonları da bu dönemlerde başlıyor. Cumhuriyet dönemine geldiğimizde İngiliz ve Fransızlar tarafından yetiştirilmiş tasarımcılar,  halkı köylü ve şehirli ayırmaya başlayarak Anadolu halkını cahil, şehirliyi Avrupalı olarak lanse ediyor.

Rahmetli Başbakanımız Adnan Menderes döneminden itibaren 27 Mayıs 1960, 12 Mart 1971, 12 Eylül 1980,  28 Şubat 1997 ve 27 Nisan 2007 askeri müdahalelerinin ardından hep birlikte yaşadığımız ve hain feto terör örgütü tarafından gerçekleştirilen15 Temmuz darbe girişimi öncesinde ve sonrasında da yine gerek yazılı ve görsel, gerekse sosyal medya üzerinden Türkiye´ye karşı ulusal ve uluslararası kara propagandalar yürütülmüştür. Bu kara propagandalarda kullanılan yazılara, bu yazılarda kullanılan yazı karakterlerine, kullanılan çizgi tekniklerine, renklere, simgelere,  fotoğraflara,  resimlere ve gösterime sokulan reklam adı altındaki yayınlara baktığımızda bunlar gerçekten de profesyonelce tasarımlardır.  Ve bunlar olaylardan daha önce hazırlanarak günü geldiğinde kullanılmıştır.

Şahsen ben ulusal ve uluslararası düzeyde Türkiye´ye karşı kin ve nefret duygusu içerisinde karalama kampanyası yürüten medya holdinglerini, reklam sektörlerini, kişileri ve destekçilerini deşifre ettim. Bunlar; özellikle sosyal medya üzerinden içerisinde dünyaca ünlü  fotoğrafçıların ve yönetmenlerin de yer aldığı inanılmaz bir organizasyon.  

Bizim Türkiye olarak yapmamız gereken, çok çalışıp bu sektöre artık giriş yapmamız gerekli. Onlarla ancak bu şekilde mücadele edebiliriz. Çünkü onlar, bu ülkenin insanlarına ve Anadolu insanına kin ve kibirle bakıyorlar. Bu ülkenin insanının yetenekli olmadığını söyleyerek bu ülkenin insanlarının parasını alıyorlar” diye konuştu.

Başkan Çağlayan İbiş´e konferans sonunda teşekkür eden Rektör Prof. Dr. Mazhar Bağlı, kendilerine plaket takdiminde bulundu. Başkan İbiş de günün anısına Bağlı´ya Kapadokya manzarasının yer aldığı bir tablo hediye etti.