NEVÜ Rektörlüğü tarafından yayımlanan mesaj aynen şu şekilde;

“15 Mart 2019 tarihinde Yeni Zelanda'nın Christchurch kentinde iki camiye, cuma namazı esnasında silahlı bir saldırı düzenlendiğini ve 49 Müslümanın bu saldırıda şehit olduğunu büyük bir üzüntüyle öğrendik ve sonrasındaki gelişmelere bütün dünya ile birlikte tanık olduk.

Bu menfur saldırı Batı Dünyasında yaşayan Müslüman veya göçmenlere karşı yoğunlaşan nefret ve ötekileştirmenin bir sonucu olarak artık münferit olmaktan öte sistematik dışlamanın ne denli vahşi biçimde sonuçlanabileceğinin ispatı durumundadır.

İnsan hak ve hürriyetlerinin merkezi olma, insan hakları ve demokrasinin standartlarının belirleyicisi olma iddiasındaki Batı Medeniyeti bir yandan bu standartların bekçisi gibi davranarak sürekli raporlar yayınlayıp, baskı kurmaya, demokrasiyi bir terbiye mekanizması gibi kullanmaya çalışırken, öte yandan bütün dünyanın gözü önünde kendi ülkelerinde yaşayan farklı din ve etnikten insanlara karşı artan nefreti körüklemekte, bu nefreti artık lider seviyesinde dile getirmeye başlamaktadır. Hülasa Batı’nın “Tüm İnsanlık için ortak değerler ürettiği” iddiasının tüm zamanların en büyük ve en etkili “ideolojik yalanı” olduğu da artık müspet bir hakikat olarak belirginleşmektedir.

Christchurch vahşetinin faili Teröristlerin yayınladığı ve “Türklere” başlığı altında yer alan tehditleri ise zehirli düşüncelerinin dışavurumu olarak görüyor, milletimize yöneltilen bu düşmanlığı şairin de belirttiği gibi “Nerede küfre karşı savaşan biri varsa o Türk’tür”, şiarıyla göğüslüyoruz.

Bu düşünceler ışığında Yeni Zelanda ve tüm dünyada sadece ama sadece Müslüman olduğu farklı bir millete mensup olduğu için Şehit edilen din kardeşlerimize Allah’tan rahmet, yaralılara acil şifalar diliyor, bu menfur ve melun saldırıyı düzenleyen ve destekleyen tüm unsurları en güçlü şekilde kınıyoruz. Ülkemizin ve Tüm İslam Aleminin Başı Sağ Olsun.”