“Yüreğimin derdine, hüznüne, sesine ve sevdasına ses veren herkese…”

Böyle başlıyor ve şiirlerini herkese ithaf ediyor şair.

Şair dedik ya, yazdıkları elbette şiir olacak. Ancak şiirini okumaya başlamadan önce şiirin tarifini yaparak başlamış yazmaya

“Gece karanlığına çakılan kibrit, zindana süzülen ışık demeti...” diye tanımlamaya başlıyor şiiri devamında “esrar ülkelerini fethe çıkan ve mucize sözlerle fetheden sırlar ordusu...” diye sürdürüyor tanımını.

Yetersiz buluyor olmalı ki sıralıyor peş peşe:

“Şiir; insanın kendisi, özü, mayası...

Şiir, hayat; gerçek hayat, sahtelerine inat...

Şiir varsa var hayat, huzur, güzellik, merhamet, yemyeşil tabiat, yağan yağmurdaki berraklık ve bereket...

Şiir, gönlün ve yüreğin sesi...”

Kitap Gazi Kitabevinden çıkmış. 244 sahife ve içinde 144 şiir var.

Şair genelde serbest şiirler yazıyor ancak hece ölçülü şiirleri de en az serbest şiirleri kadar güçlü. “Sekizinci Gencin Şiiri” başlıklı serbest şiirinde:

“Gecenin kör karanlığına saplanan

Mısralarım var

Hasreti on ikiden vuran.

Duyar mısın bilmem mısralarla

Haykırdığım sessiz feryadımı?” diye sitem ederken,

“Anlatılmaz Gibi” hece ölçülü şiirinde kendini anlatmakta bizlere.

Bir sevda durmadan büyür içimde

Yârin hasretiyle yanan biriyim

Farklı şekil ve bambaşka biçimde

Dertte dermana kanan biriyim

Bağrım yanık benim hasretten yana

Güfteler bilirim, hüzün tonunda

Bunca gama sazım nasıl dayana

Kerem’i sazıyla anan biriyim

Ölüm kol gezer nefretin elinde

Dağlar engel, su bahane önünde

Kayalar ardından bakar Şirin de

Ferhat’ı içimde sanan biriyim

Leyla’yı okur, Leyla’yı yazarım

Ben gönlümün Leyla’sında gezerim

Canana, ölmeden mezar kazarım

Mecnun’dan da özge yanan biriyim…

Şair şiirlerinde tema olarak hüzün ve sevda konularını işlemiş, bunu neden işlediğini de

“Şiire hüzün yakışır bir de sevda… Biliyorum/Hüzün ve sevdadan başka ne varsa siliyorum” diye belirtmiş.

Elbette şair bizler gibi bir insan, yaşadığı bir çevresi tanıştığı insanlar var. Kişi şair olunca her fırsatı şiire malzeme yapabiliyor. “Eskimeyenlere”  Başlıklı şiiri de buna bir örnek:

Yürekleri kocaman insanlar tanıdım

Takvim yaprakları sayılmadan evvel

Ben okumuş çocuk onlar cahildi güya

Her birinin dilinde mazi adlı kitap vardı

Her biri yüreğinde bir derya saklardı

Yukardan beri tanıtımını yapmaya çalıştığımız “Yan ki Üşümesin Yüreğin” kitabı Şair Sabri Salman’ın ilk şiir kitabı. Kendi ifadesiyle “…görüp ona gönül verişinden itibaren yazdığı şiirlerini topladığı” kitabıdır.

Şairin Yürekleri kocaman insanlar tanıdım dediği gibi, şiirlerini okuyunca sizlerde yüreği kocaman bir şair tanıyacaksınız.

Edebiyat dünyamıza Hoş geldin Sabri Salman