Sevgili Dostlar,

“Değirmenden gelenin eline bakarlar” diye bir atasözümüz vardır. Bazen bu söz “Değirmenden gelenin heybesine bakarlar.” Şeklinde de söylenir.

Geçenlerde Kayseri’den gelen bir misafirim KAYSADER(Kayseri Sanatçılar Şairler ve Yazarlar Derneği)’ne uğradığını söyleyince yukardaki atasözü misali şair dostlarımdan ne getirmiş diye eline bakmadı değilim.

Haksız da çıkmadım hani, sağ olsun misafirim şair arkadaşların önce selamlarını ilettikten sonra birde adıma imzanmış kitabı verdi.
Kitap sevgili Köksal Akçalı ve sevgili Yusuf Doğdu şair dostlarımın birlikte yazdıkları şiirlerden oluşan “Damıtılmış Sözler” adında atışma türünde bir kitap.

Kitap “Göl Kitap Yayıncılık” tan çıkmış, 152 sayfa.

Dediğimiz gibi şiirler atışma türünden yazılmış, ancak bu şiirler söz de iki şair dostun birbirine yazdığı şiirler gibi gözükse de, öz de hepimize yazılmış şiirlerdir.

Rahmetli üstat Abdurrahim Karakoç “Hasan’a Mektuplar” diye bir dizi şiirler yazmış, şiirlerini kitaplaştırdığında da ilk girişe şu notu düşmüş:

“Mektup yazdım Hasan’a / Ha Hasan’a ha sana”

İşte “Damıtılmış Sözler” aynı bu türden.

Kitap elinize geçer geçmez tabiri yerinde ise bir solukta bitireceksiniz. Ben öyle yaptım.

Kitapta hemen her konu üzerine atışma yapılmış ancak benim dikkatimi sigara üzerine yazılan şiirler çekti. Neden diyecek olursanız ben Yeşilay gönüllüsü olduğum için Yeşilay adına bir şiir yazmıştım. Sanki yazdığım şiir bu arkadaşlarca okunmuş fakat uygulamaya geçilmemiş gibi geldi.  Önce benim yazdığım şiiri okuyalım sonra ne demek istediğime geçeriz.

BIRAK ARTIK SİGARAYI

Yeşilay'a kulak ver de

Bırak artık sigarayı.

Tek sebeptir bin bir derde

Bırak artık sigarayı.

Güç sembolüydü milletin

Nerde o gücün, kuvvetin?

Sebebi belli illetin

Bırak artık sigarayı.

Bırakamam deme sakın;

Bırakıyorlar akın, akın

Bırakandan var mı farkın?

Bırak artık sigarayı.

Parasını eller alır

Dumanını yeller alır

Sana da zehiri kalır

Bırak artık sigarayı.

Bu can bize emanettir

Sağlık en büyük nimettir

Tüm bedenine şükrettir

Bırak artık sigarayı.

Evet Dostlarım, bu şiirimi sanki “Asabi” ve “Berbati” mahlaslı şair arkadaşlar biliyormuş da biri diğerine neden sigarayı bırakmadığını soruyormuş gibi geldi. Bakın “Asabi” mahlaslı Köksal Akçalı ne yazmış:

BERBATİ’YE

SİGARA – 2

Sigarayı bırak dendi

Niye inat ediyorsun?

Söz duvara mı söylendi?

Niye inat ediyorsun?

Evde yerdeki hasırsın

Sanki püsküllü mısırsın

Yenge hött dese tırsırsın

Niye inat ediyorsun?

Pis pis kokutuyor seni

Pel pel bakıtıyor seni

Tersten okutuyor seni

Niye inat ediyorsun?

Paket paket içip günde

Gitme enayi izinde

Kalmak istiyorsan zinde

Niye inat ediyorsun?

Tısıl tısıl tıslıyorsun

Bak donunu ıslıyorsun

Yiğitlik mi taslıyorsun

Niye inat ediyorsun?

Duman duman tütüyorsun

Düdük gibi ötüyorsun

Nefes nefes bitiyorsun

Niye inat ediyorsun?

ASABİ’yle inatlaşma

Gel BERBATİ berbatlaşma

Yetti bak çizmeyi aşma

Niye inat ediyorsun?

Bu şiir gelir de “Berbati” mahlaslı Yusuf Doğdu şair dostum kendini savunmaz mı? Okuyalım savunmayı:

ASABİ’YE

SİGARA – 2

Nasıl olsa tuzun kuru

Taksin pejo, zihnin duru

Sorma bana böyle soru

Bırakamam sigarayı

Daha gencim güvermeden

Doksanımı devirmeden

Çocukları evermeden

Bırakamam sigarayı

Elinde bir kozun mu var?

Dumanında gözün mü var?

Senin böyle pozun mu var?

Bırakamam sigarayı

Maaşım on bin olmadan

Ceplerim para dolmadan

Memleket huzur bulmadan

Bırakamam sigarayı

Bilirim beni kollarsın

Şairim deyip sollarsın

Hep şiirle nodullarsın

Bırakamam sigarayı

Benden sana nezir olsun

Büyük oğlum vezir olsun

Hele beynim hazır olsun

Bırakamam sigarayı

BERBATİ’yim durum berbat

Ağzımızda kalmadı tat

Edeceksen eğer rahat

Bırakayım sigarayı

Sözün özü, iki şair dost kendilerine söyler gibi atışmışlar kitaplarında, ancak her sözleri “kızım sana söylüyorum, gelinim sen anla” sözü gibi bizlerin anlayışına söylenmiş. Şahsen ben hisseme düşenleri aldım, sizlerde önce kitaptan bir adet alın sonrası bilindiği gibi olacaktır.