Kapadokya Alan Başkanlığı'nca yürütülen işlemler ve yapılan incelemeler sonucunda Çavuşin köyünde bulunan Eski Kaya Camisi’nin 'Korunması Gerekli Taşınmaz Kültür Varlığı' özelliği taşıdığı anlaşıldığından söz konusu mimari yapı Kapadokya Alan Komisyonunca '1. Grup Anıtsal Yapı' olarak tescillendi.

1960’lı yıllarda bölgede yaşanan heyelan nedeniyle Eski Kaya Camisinin de içinde bulunan alan 'afet bölgesi' ilan edilerek boşaltıldı.

2011 yılında tekrar restore edilerek ziyarete açılan Eski Kaya Camisi'ni gezen Yakup Dinar yaptığı açıklamada, “Ben buralara daha önce gelmiştim. Ancak ailem hiç gelmemişti. Bölgeyi gezerken bu yapı dikkatimi çekti. Dışarıdan kilise olarak görünüyordu. İçeri girdiğimizde cami olduğunu gördüm. Bu da benim çok hoşuma gitti. Duyduğuma göre burası yeni restore edilmiş. Yakında içinin halıları serilerek tekrar hizmete açılacak olması ve turistlerin buraları gezmesi çok mutluluk verici bir şey” şeklinde konuştu.

13. YÜZYILA KADAR KİLİSE OLARAK KULLANILDI

Doğu cephesi kayadan oyma, batı ve güney cepheleri ise taş malzemeyle inşa edilmiş kârgir bir yapı olan Çavuşin Eski Kaya Camisi'nin, bitki motifli taş süslemeleriyle ve bölgede pek çok camide örneğine rastlanan minare yapısıyla dikkat çektiğini söyleyen Çavuşin köyü Muhtarı Halil Çopur da yaptığı açıklamada, “Eski Kaya Camimiz 13. yüzyıla kadar kilise olarak kullanılmış. 13. yüzyılda Selçukluların bölgeye hakim olmasıyla birlikte camiye çevrilerek, cami olarak kullanılmıştır. 1961 yılında meydana gelen heyelandan sonra köyümüz aşağı taraftaki yeni yerine taşındı. Camimiz de kullanılamaz durumda olduğundan ibadete kapatıldı. 2022 yılında Kapadokya Alan Başkanlığı’nın Korunması Gereken Kültürel Miras Listesine almasından dolayı camimizde tekrar restorasyon işlemleri başlayıp, restorasyon işlemi tamamlandıktan sonra tekrar ibadete açılacağını düşünüyorum” dedi.

SELÇUKLU İZLERİNİ TAŞIYOR

Çavuşin köyünde yer alan caminin ilk imamının Hafız Derviş olduğu sanılmakta. Yapım tarihi bilinmeyen cami, köyün en eski ikinci camisi.

İlk yapıldığında bölgenin özelliklerine uygun şekilde bir kaya kütlesi oyularak oluşturulmuş ve 35 metrekarelik bir alanda yer aldığı tahmin edilmekte.

Zamanla kapasitesi yetersiz kalan caminin giriş ve kıble taraflarından genişletme çalışmaları yapıldı. 1940'lı yıllarda yapılan bu genişletmelerle caminin kapladığı alan 65 metre kareye çıkartıldı. Caminin minaresi bölgede örneğine sık rastlanan Selçuklu tarzında inşa edildi. 1961yılında bir heyelan sonrası köyün caminin de içerisinde yer alan bir kısmı afet bölgesi ilan edilerek boşaltıldı. Bu dönemde kapanan cami 2011 yılında restore edilerek turistlerin ziyaretine açıldı.

'Korunması Gerekli Taşınmaz Kültür Varlığı' özelliği ile '1. Grup Anıtsal Yapı' olarak tescillenen camii ibadete açılacağı günü bekliyor.