Çocukluk döneminde uzun yıllar Aydın Menderes’in yanında olan Alim Korkmaz, “Benim Gözümden Aydın Menderes” adlı kitapta yer verdiği bazı bilgileri paylaştı.

"Aydın beyin sohbetlerinden, kaleme aldığı makaleler, farklı yıllarda ve mekanlarda yaptığı konuşmalardan yaptığım incelemelerle ortaya çıktı" diyen Alim Korkmaz, şunları söyledi: “27 Mayıs 1960 darbesinin baş mağduru olan Menderes ailesinin önemli isimlerinden ve eski Başbakan Adnan Menderes’in oğlu Aydın Menderes, 2010 yılında düzenlenen 12 Eylül Anayasa Referandumu dolayısıyla, 27 Mayıs’ın getirdiği vesayet rejimini, Türk Milletinin ‘evet’ oyu vererek kaldıracağını söylemişti. Milli İradeyi hakim kılacak anayasanın önemine her zaman inanmıştı. ‘27 Mayıs’ın mağduru yalnızca Adnan Menderes değil aynı zamanda Türk milletidir.’ 1960 ihtilali sonrasında Başbakan Adnan Menderes ile bakanlar Fatin Rüştü Zorlu ve Hasan Polatkan önce Yassıada’ya hapsedildi, arkasından da darağacına gönderildi. Çıkarılan bir kanunla Adnan Menderes ve arkadaşlarının itibarları iade edildi ve naaşları İmralı’dan alınarak devlet töreniyle İstanbul’da kendileri için yapılan anıtmezara taşındı.”

“MİLLETİN DERTLERİYLE DERTLENMİŞ BİR AİLE”

Menderes Ailesi, milletin dertleriyle dertlenmiş bir ailenin olduğunu dile getiren Korkmaz şöyle devam etti, "son dönemde bu dertlerin en ağır yükünü merhum Aydın Menderes ve ona her anında omuz veren kıymetli eşi Ümran Menderes Hanımdı” tespitinde bulunan Korkmaz şöyle devam etti: “Aydın Menderes beyefendi de son dönem entelektüel siyaset adamlarımızdan biridir. Adnan Menderes ve arkadaşlarının idamlarını anlamadan demokrasi içselleştirilemez. Evvela bir ülkenin halkının ezici çoğunlukla seçtiği başbakanını idam etme fikirlerinin önü alınmalıdır. Demokrasi kültürü bir yaşam biçimidir. Halk iradesini alaşağı etmek önlenmelidir. Ders kitaplarımızda demokrasi kültürüne özel yer verilmeli, askeri vesayet, yargı vesayeti, bürokrasi vesayeti, medya vesayeti gibi kavramların demokrasiye inanmış insanların özgürlüklerini ellerinden almasına imkan verilmemeli. Anayasa değişiklerinde temel hak ve hürriyetler hiçbir şekilde başka bir erkin tahakkümüne, ya da sözde korumasına verilmemeli bırakılmamalı.”