Vatan Partisi Nevşehir İl Başkanı Meliha Atalay, Tarık Kesekçi parkının önünde basın açıklaması yaptı.

Partililerin de hazır bulunduğu basın açıklamasında konuşan Atalay, NATO’nun, İkinci Dünya Savaşı sonrası, ABD'nin ekonomik ve askeri üstünlüğünün dorukta olduğu 1949 yılında kurulduğunu hatırlattı.

NATO’nun kuruluş amacından bahseden Atalay, “O dönemde ABD Dolar Saltanatını kurmuştu ve dünya ekonomisinin yarısını üretiyordu. İleri sürülen gerekçeye göre NATO Kuzey Atlantik ülkelerini,(ABD, Kanada, İngiltere, Fransa, Belçika, Danimarka, Portekiz ve diğerleri ) Sovyetler Birliği tehdidine karşı savunmak için kurulmuştu. Ancak iki blok cephe (Atlantik ve Sovyetler Birliği arasında hiç savaş olmadı ve Sovyetler Birliğinin dağılmasından sonra aslında NATO'nun kuruluş gerekçesi de ortadan kalkmış oldu. Ancak işin iç yüzü başkaydı. NATO'nun temel görevi, NATO'ya bağlı ülkelerin güvenliğini savunmak değil, ABD'nin boyunduruğunda tutmaktı. ABD bu amacına, NATO'ya üye ülkeler içine yerleştirilmiş "Derin Devlet" "Gladyo" adı verilen paralel yönetim merkezlerini kurarak ve kullanarak ulaşıyordu.” dedi.

“TÜRKİYE 1952 YILINDAN BERİ NATO’YA ÜYE”

İkinci Dünya Savaşı sonrası Türkiye'nin önünde iki seçenek vardı.1- Atatürk'ün yolundan gitmek ve Kemalist Devrimi sürdürmek, 2-Atlantik Sistemine bağlanmak ve Kemalist Devrimden vazgeçmek olduğunu söyleyen Atalay şöyle devam etti, Ne yazık ki Türkiye ikinci yolu seçmiş ve Atlantik hegemonyası altında bu günlere ulaşılmıştır. Türkiye için bizzat NATO en önemli bir güvenlik sorunuz haline gelmiştir. NATO, Ezilen ve gelişen ülkelere yönelik saldırı örgütüne dönüşmüştür.

Başta FETÖ ve PKK Terör Örgütlerine verdiği destek, PKK'ya gönderdiği binlerce Tır dolusu silah, mühimmat ve lojistik destekle sivil-asker-çocuk-yaşlı her meslek ve kesimden 40 bin insanımızın katledilmesine neden olmasıdır. En son örneği yarın 6.yıl dönümü olan, 15-16 Temmuz 2016 Darbesi kalkışmasıdır. Darbeye katılan ve insanlarımıza bombalar yağdıran uçaklar, üyesi olduğumuz NATO'nun kullandığı İncirlik Hava Üssü'nden kalkmıştır.

NATO bizim için yalnız bir güvenlik sorunu olmayıp, aynı zamanda ülkemize dayattığı, özellikle de 12 Eylül darbesinden sonra Liberal /Küresel Ekonomi modeli ile İMF, Dünya Bankası, Kemal Dervişler marifetiyle içine düşürüldüğümüz borç batağı ekonomisi sorunudur. Atatürk'ün kurduğu fabrikalar ve 1960' lı yıllardaki atılımla gerçekleşen Erdemiz, Tüpraş, Petkim, İskenderun Demir/Çelik gibi büyük devlet kurumlarını özelleştirip, özel sektöre veren, insanımızı üretimden koparan bu ekonomi modeli nedeniyle bugün hepimiz ağır bedeller ödüyoruz.

NATO, Karadeniz'den başlayıp, özellikle Yunanistan'da, Doğu Akdeniz'de, dört tanesi de Ülkemizde olmak üzere Güneydoğu da Suriye sınırında kurduğu ve namlularını üzerimize çevirdiği, üslerle bizim güvenliğimizin ve ekonomimizin en büyük tehdide ve düşmanıdır.

Ülkemizin bağımsızlığı, güvenliği, iç barışın sağlanması, komşularımızla sağlıklı güvenilir işbirliği ve yeniden üreten ve üreticilerin milli hükümetini kurmak için NATO'dan çıkalım. Korkmayalım. Atlantik Sisteminin partisi olmayan, tüm sorunların çözümü için Vatan Partisi var”