Öndegelen, “Zilhicce ayı, Hicri takvimin 12. ayıdır. Bu ay, hem hacca sahiplik etmesi hem de kurban ibadetinin bu ayda ifa edilmesi nedeniyle ayrı bir öneme sahiptir. Aynı zamanda af ve bağışlanma mevsimidir. Kurban Bayramı’nın öncesinde kalbî ve ruhi hazırlığa girebilmemiz için bu günlerin önemini ve özelliğini iyi idrak edip bu günleri hayatımızda fırsat günleri olarak bilmeliyiz. Zilhicce ayının ilk on gününde yapılan ibadetlerin kıymeti pek fazladır. Zilhiccenin ilk on gününün faziletine işaretle, Hz. Peygamber (s.a.s.); “Allah katında şu on günde işlenecek salih amelden daha sevimli bir amel yoktur.” (Buhârî, Îdeyn, 11) buyurmuştur. Başka bir hadisi şerifte Efendimiz (sav): Allah katında zilhiccenin ilk on gününde yapılan amellerden daha değerlisi yoktur; bugünlerde tesbihi çok yapın; tahmîdi, tehlîli ve tekbiri çok söyleyin” buyurmuştur.(Şevkânî, Neylü’l-evṭâr, III, 354) Tesbih “Sübhanallah”; Tahmid “Elhamdülillah”; Tehlil “Lâilâheillallah”;Tekbir ise “Allahu Ekber” demektir. Zilhicce ayının dokuzuncu günü olan kurban bayramının arifesi de dinimizce önemli bir yere sahiptir. Peygamberimiz(sav) arife gününün faziletine ilişkin olarak “Arefe gününden daha çok Allah'ın cehennem ateşinden insanları âzat ettiği bir gün yoktur.” (Müslim, Hac, 436) buyurmuş, özellikle arife günü tutulan orucun da çok faziletli olduğu Allah Resulü (sav) tarafından beyan edilmiş. Bugünü oruçlu geçirme ile ilgili olarak “Arife günü tutulan orucun geçmiş ve gelecek birer yıllık günahları bağışlayacağı Allah’tan umulur.” (Müslim, Sıyâm, 196-197) buyurmuştur. Fakat hacda olanların, yapacakları ibadetleri aksatmamaları, sıkıntı ve hâlsizliğe düşmemeleri gerekçesiyle Arife günü oruç tutmamaları daha uygundur (Ebû Dâvûd, Savm, 64). Zilhicce orucu, Zilhicce ayının başlamasıyla başlar 9. gün dâhil olmak üzere oruç tutulur. Zilhiccenin ilk dokuz günü oruç tutmak müstehap kabul edilmiştir. Bayram günleri ise, oruç tutmanın yasak olduğu günlerin başında gelir. Ramazan bayramının birinci gününde ve kurban bayramının dört gününde oruç tutmak tahrîmen mekruhtur (Mevsılî, el-İhtiyâr, I, 395-396; İbn Âbidîn, Reddü’l-muhtâr, III, 336). Bugünlerde oruç tutmanın hoş karşılanmayıp yasaklanması, bayram günlerinin yeme, içme ve sevinç günleri olmasından dolayıdır.(Din işleri yüksek kurulu fetvası). Hz. Peygamber bir hadisinde “Arife günü, kurban günü ve 'teşrik' günleri biz Müslümanların bayramıdır. Bu günler yeme içme günleridir” (Ebû Dâvud, “Savm”, 50) buyurmaktadır. Dolayısıyla Müslümanlar, bayram günlerini sadece et yeme günleri olarak değil kaynaşma, dayanışma ve yardımlaşma günleri olarak algılamalı ve bu günleri fırsat bilerek Allah’ın rızasını kazanma hususunda O’na daha çok yakınlaşmaya çalışmalıdırlar. Bu mübarek günlerde dua etmeyi de unutmayalım. Zira arife günü yapılan dua reddedilmeyen dualardandır. Kurbanla Allah’a yaklaşırken dua ile de gönüllerde birleşelim” dedi.