Ruhumda bir sızı var, adı biz kadınlar…

Tarih boyunca en çok sömürülen ve her yıkımın pençesine atılan kadınlar, ne yazık ki şiddetin bilindik hüzünlü öyküleridir.

Geleneksel ön kabuller, toplumun ve devletin duyarsızlığı ile dünya çapında yaygınlaşmaya devam eden özellikle son yıllarda ülkemizde de sıklıkla gündeme gelen ‘’Kadına yönelik şiddet’’ kuşkusuz bitmiyor.

Ve kadına yönelik şiddet meselesi toplumun sadece bir kesimini ilgilendirmiyor, bireylerin şiddet eğilimleri genel olarak bütün toplumla ilgili bir meseledir. Çünkü kadınlar, değişik biçimlerde şiddete uğramaktadır. Kadına yönelik Şiddet sadece bedenlere zarar vermiyor, kadınların öz saygısını, ihlale direnme ve hak arama arzusunu zayıflatıyor ve yok ediyor. Ruhu, zihni ve bedeni olarak bin bir haksızlık ve ayrımcılıkla karşılaştığı, toplumun en uç kısmını oluşturduğu ve kendi kaderine terk edildiği koşullarda, şiddetin ilk hedefi de doğal olarak(!) en korumasız ve zayıf kesimi biz kadınlarız!

Yönetmen Ramazan YALÇINKAYA, kadına şiddetin başka yönüne dikkat çekerek kısa filminde nokta atışı yapmıştır.  Filmi ilk izlediğim de dedim ki ;

Ruhumda bir sızı oluştu, adı biz kadınlar…   Bir kadında derin izler bırakmış acının tarifini ancak bu kadar hissedilebilirdi.

Yönetmen Ramazan YALÇINKAYA, Kurgu montaj Hacı Emre AYDIN, Oyuncu Elif ÇAPKI’ya başarılarından dolayı teşekkür ederim. Başka projelerinin devamını ve başarılarını dilerim.