Epilepsililer, intiharlarda Türkiye’de ve dünyada birinci sırada, işsizlikte Türkiye’de birinci sıradadır. Dünyada engel derecesi saptanamayan tek hastalık ile ne engelli, ne de engelsiz kategorisine giriyor. 950 bin kişiyi kapsayan Sivil Toplum Kuruluşları (STK) olmasına rağmen, 20 yıllık süreç içerisinde, iş insanları, belediyeler, kamu kurumları, STK’lar tarafından bugüne kadar hiçbir ekonomik destek görmedi.

Epilepsi ve Yaşam Derneği’nin yaptığı açıklamada; “Ülkemizin sosyal, psikolojik, hukuki, ekonomik, sosyolojik, eğitim konularında bilinçlenmesi, epilepsililerin hayata tutunabilmesi, toplumdan dışlanmaması, ilk yardımın öğretilmesi, nöbetleri nedenle epilepsililerin okuldan, işten ve sosyal ortamlardan izole edilmemesini sağlamak için var gücümüzle mücadele edeceğiz. Üniversitelerde seminerler verme, Büyükşehir Belediye Başkanları ile ilk yardım eğitimi çalışması devam ederken,  İç İşleri Bakanımıza sunduğumuz istihdam projemize olumlu yaklaşımının hayata geçmesi ile engellilerde farkındalık yaratılacak. Sağlık Bakanlığı ile kamu spotu hazırlama konusunda bize dönüşler olumlu olursa, çok daha fazla kişiyi bilgilendirebiliriz. Milli Eğitim Bakanımıza rehberlik öğretmenlerimizin bilinçlendirilerek, öğrencilerimizin okul hayatında devamlılığı için başvuruda bulunduk, kendilerinden cevap bekliyoruz. Diğer taraftan annelerin hassasiyetinden dolayı, Emine Erdoğan ve Meral Akşener’den randevu taleplerimize yanıt bekliyoruz.” dedi.

Epilepsi ve Yaşam Derneği, derneği kurarak ertelenen projenin artık gerçekleşeceğini, proje ile sadece epilepsililer için değil, tüm engellileri kapsayan yüzde 85 engelli istihdamıyla ilke imza atacağını ve proje ile halkı bilgilendireceğini ifade etti.

Epilepsi ve Yaşam Derneği; “Sağlık Bakanının yönlendirmesiyle, 4 yılı aşkın süredir bekleyen yönetmelik tasarı önerilerimizden bu hafta tamamlandı, diğerinin de bu yıl içerisinde tamamlanacağı bildirildi. Cumhuriyet tarihinde sadece epilepsililer için çıkarılan ilk yönetmelik. Doğru işi seçmek şartıyla, engellilerin de engelsiz kişilerin yaptığı işleri aynı düzeyde yapabileceğini biliyoruz. Cumhurbaşkanımız daha önce, engellilerin istihdam edilmesini istemişti. Dernek olmadığımız için, projemizi bir süre ötelemek zorunda kalsak da; bugün derneğimizi kurarak; ülkemizde öncü olmak istedik. İç İşleri Bakanına daha önce sunduğumuz proje ile sadece epilepsililer için değil, tüm engellileri kapsayan yüzde 85 engelli istihdamı ile başka bir ilke de imza atacağız.

Birçok engellinin hangi konuda istihdam edileceğinin bilinmesine karşın, epilepsililer konusunda halkımızın bilinçli olduğumuzu söylemeyeceğiz. Epilepsili olduğunu söyleyince işe giremeyen, söylemeyip; senede bir kere nöbet geçirince işten tazminatsız atılan epilepsililer için, engelli fuarlarında İnsan Kaynaklarını, seminerlerde halkımızı, üniversitelerde öğrencilerimizi doğru istihdam alanlarına yönlendirme konusunda, bilgilendirmeye çalışıyoruz. Bunu basın ile taçlandıramadığımız için, sadece o bölgedeki kişilerin bilinçlenmesi ile çok küçük bir gruba dokunabiliyoruz. Oysa birçok engelliden, çok daha geniş iş sahamız var!  Kamu personel alımlarında bile, epilepsililerin istihdam oranı çok az! İşsizlik ve intiharlarda birinci sırada olduğumuz bilindiğine göre, ilk adımın öncü olarak Devlet tarafından atması gerekmez mi?” dedi.

20 yıldır International Bureau For Epilepsy (IBE) davetlerine katılamadığını belirten Epilepsi ve Yaşam Derneği gerekli çalışmaları hayata geçirdiğini ifade etti. Derneğe katılımda herhangi bir ayrım yapılmadığını, toplumsal yararlar dikkate alınarak çalışma yapıldığını belirtti.

Epilepsi ve Yaşam Derneği sözlerine şu şekilde devam etti; “20 yıldır IBE’nin uluslararası hiç bir davetlerine ekonomik nedenlerle, ülkemizi temsilen katılamasak da, uzaktan ülkemizi temsil etmek için gerekli çalışmaları hayata geçirdik. 2019 yılında en başarılı 3 ülke arasında girip; 2021 yılında Müslüman Ülkelerde Epilepsililer grubuna katılım için davet aldık. Önümüzdeki yıl, Türkiye Cumhuriyetleri için de öncü ülke olarak biz bir çalışma yapmayı planlıyoruz.

Yola çıktığımız günden bugüne hiçbir dil, din, mezhep, ırk, parti, cinsiyet, ayırt etmeksizin toplumsal yararları dikkate alarak çalışmalar yaptık. Derneğe katılımdaki tek şartımız, Fetö, Apo gibi kişilerin değil, Atatürk çocuğu olunması...”

Ayrıca; “Bugüne kadar olduğu gibi, bundan sonra da, epilepsililer için çalışmalarımıza devam edeceğiz. Doğru olduğuna inandığımız konularda, önce müzakere ederiz, mücadele ederiz, müdafaa ederiz,  gerekirse müdahale ederiz! Epilepsililerin toplumdan dışlanmadığı, işe alındığı, intiharlarının en aza indirildiği, okullardan epilepsilinin çıkışının istenilmediği bir ülke olmayı hedefliyoruz... Bunun olabilmesi ancak, bizi gören bir basın, epilepsilileri öncelikli olarak işe alan kamu kurumları, derneğimizi ekonomik olarak destekleyen kuruluş ve halkı bilinçlendirmemize destek verecek bakanlık ile olabilecektir. Epilepsiyi kabullenebilen kişilerin, büyüyen güç birliği, bilinçlenen halkımızla, daha iyiye gideceğine inancımız tamdır!

Güzel yarınların olmasını diliyor, tüm halkımıza ve basın mensuplarımıza saygılar sunuyoruz.” sözlerini bitrdi.