Geçtiğimiz günlerde Meclis’e getirilen, sosyal medya ve internet haberciliğine dönük düzenlemeler içeren kanun teklifinin gelecek hafta Meclis Genel Kurulu’nda görüşülmesi bekleniyor.
Gazeteci meslek örgütlerinin “sansür yasası” olarak tepki gösterdiği teklifle "Halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma" suçlaması getirilerek hapis cezası öngörüldü.
Bu yüzden Türkiye Gazeteciler Federasyonu ve Türkiye Gazeteciler Konfederasyonu’nun çağrısıyla 81 ilden Cemiyet Başkanları ve gazeteciler Ankara Ulus Meydanında yasa teklifini protesto için bir araya geldi.
“SESİMİZİ DUYURACAĞIZ”
“Özgür basın özgür toplum”, “Basın susturulamaz” sloganı atan gazetecilere çok sayıda milletvekili ve demokratik kitle örgütü temsilcisi destek verdi. Gazeteciler, “Sansür Yasasına Hayır”, “Sosyal Medyama Dokunma”, “Basın ve İfade Özgürlüğü İstiyoruz” pankartı taşıdı.
TBMM’nin önünde açıklama yapmak istenildiğini hatırlatan Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Nazmi Bilgin, “Bizi Meclis’ten uzaklaştırarak sesimizin çıkmayacağını düşünüyorlar. Basın değil Ulus’a, fizana sürülse sesini duyuracaktır” dedi.
“BU TEKLİF OLUMLU ADIM GETİRMEZ”
Getirilen yasa teklifinin gazetecilere dönük olumlu adım getirmediğini, “sansür” getirdiğini belirten Bilgin, “Sanmayın ki bizler dezenformasyonu önemsemiyoruz. Ancak bunun yolu yasadaki gibi hapis cezasından geçmez. Yasada yazılı basının kapısına kilit vuracak maddeler var. Anadolu’daki gazeteler kapanma tehlikesiyle karşı karşıya kalacaklardır” diye konuştu.
Bilgin, şunları kaydetti: “Bu yasa temel insan haklarına haberleşme özgürlüğüne basın özgürlüğüne aykırıdır. Yani anayasaya aykırıdır. Anayasayla güvence altına alınan haklarımıza aykırıdır. Sadece gazetecilerin özgürlüğünü değil tüm toplumun özgürlüğünü engellemektedir. Bu yasa tüm toplumu yazmaktan, eleştirmekten alı koyacaktır. Toplumsal otosansürü tüm ülkeye yayacaktır. Bu eylem tünelden çıkıştaki son yol ayrımıdır. Bu yasada gazeteciler, gazetecilerin görüşleri, basın özgürlüğü yok. Bu yasada susturma var. Biz gazeteciler bu yasanın geri çekilmesini istiyoruz. Yaşasın özgürlük, kahrolsun kahrolsun kahrolsun sansür.”
Basın açıklamasının ardından gazeteciler kalemlerini Atatürk Anıtı önüne bıraktı.
