EDEBALİCE 

Türkiye, Uzay Ajansı’nı kurarak uzay çalışmalarına başladı. Önce “Ay’a yolculuk” daha sonra da “Mars’ta Yaşam” çalışmalarına başlayacağını umuyoruz.

     Uzay çalışmaları aslında bizde yeni değil!..       

     Şam’da ikamet eden köklü bir Türk ailesinin çocuğu olarak 14 Haziran 1526 dünyaya gelen Takiyyüddin Efendi, Ali el Muvakkit’in vefatından sonra, II. Selim tarafından “müneccimbaşılığa” atandı. (1571)

     III. Murad 1574’te tahta çıkınca gözlem çalışmalarının daha fazla yapılması için “Gözlemevi” kurulmasını fermanla istemiştir. Kendi yaptığı teleskop, halkalı küre, duvar kadranı, azimut (yükseklik ölçer), astronomi saati, yıldızlar arası mesafe ölçer (müşebbehe) gibi aletler geliştirerek 1577’de gözlemevini tamamlamıştır.

     Yıldızlar, gezegenler izlenmeye başlanır. 

     Ne ki bir yıl sonra İstanbul’da “veba salgını” başlar. Padişah III. Murad salgından Takiyüddin Efendi’yi sorumlu tutar. Sorguya çeker.       

     “Gaybı Allah’tan başka kimse bilemez!” Ayetine rağmen veba salgınını öngöremediği için Takiyyüddin Efendi’yi sorumlu tutar.       

     Toplumda da birtakım rahatsızlıklar başlar. Çünkü halk da böyle inanmaktadır. Gökbilimciler (astronom, müneccim), “yıldızlara bakarak gelecekten haber veren kişi” olarak bilinmektedir.        

     Gökbilimciliğin (astronomiyi) “yıldız falcılığı olarak bilinmesi, Ortaçağ'da Hristiyanlara ait” bir anlayıştır.      

     MARS’TA YAŞAM

     Türkiye Uzay Ajansı’nın Ay ile ilgili çalışmalarının sonunda “Mars’ta Yaşam” konusunda çalışmalara başlayacağını bekliyoruz.

     Gerçekte Mars’ta yaşam var mı?

     Bilim adamlarının yaptığı araştırmalara göre Mars’ta yaşam olabilir. 

     Şöyle ki!...

     Uzay araçlarının Mars’tan gönderdiği fotoğraflara baktığımızda, Mars’ın yüzeyinde eskiden su olduğu gözlenmektedir. Akıntının çok olduğu bölümlerde Mars’ın yüzeyinde derin vadiler, çakıl taşı birikintileri oluşmuştur. Bu, bir zamanlar Mars’ta ırmak yataklarının olduğunu göstermektedir. 

     Peki, bu su nereye gitti?

     Bilim adamları bu konuda iki görüş ileri sürmektedirler.

     Ya yüzeydeki sular Mars’ın derinliklerine inmiştir, ya da buharlaşarak çekim gücüyle diğer gezegenlere soğurulmuştur. 

     Mars’ın kutupları da Dünya’nın kutupları gibi buzullarla kaplıdır.  Bu da Mars’ta yaşam olabileceği ümidini güçlendirmektedir. Buzullardaki su; Mars’ın diğer bölümlerinde kullanılabilir.

     ATMOSFER

     Mars’ta en büyük sorun atmosfer… Mars, Dünya’ya göre çok ince bir atmosfere sahiptir. Mars’ta atmosfer kalınlaştırılabilirse yaşama imkânının olacağı düşünülmemektedir. 

     Bu durumda devreye Dünya girmektedir. 

     DÜNYA GERÇEĞİ

     Dünya’da “sanayi devrimi”nden sonra fosil yakıt kullanımının artması sonucu büyük oranda atmosfere “sera gazı” salınımı çoğalmıştır. Bu ise Dünya atmosferinin incelmesine, “ozon tabakası”nın delinmesine neden olmaktadır.  Bu Takiyyüddin Efendi’nin sorun hala devam etmektedir.

     Bilim adamları bu aşamada devreye girerek Dünya atmosferindeki bu zararlı gazların bir şekilde “Mars atmosferi”ne akıtılabileceğini düşünmektedirler. Böylece Mars atmosferi kalınlaşarak yaşanılabilir bir gezegen haline dönüşecektir.  Çünkü; Mars da Dünya gibi Güneş yıldızının yaşanabilir alanında yer almaktadır.

     “Sera” gazlarından kurtularak “küresel ısınma” duracak, Dünya da yaşanabilir olacaktır.

      NİÇİN ÖNEMLİDİR

     Hem Ay’da, hem Mars’ta yapılan uzay çalışmaları, bu gezegenlerde Dünya’da bulunmayan mineral ve metallerin keşfine yarar. Ayrıca Dünya yaşanamaz olduğunda bu gezegenlerde yaşama olanağı ortaya çıkmış olur. Biz de milletler arası yarışta yerimizi alırız. Takiyyüddin Efendi zamanında düştüğümüz duruma düşmemeliyiz. 

    Bu konu hepimizi ilgilendirir. Siyasete kurban etmeden bu çalışmayı gönülden desteklemeliyiz!..    

Ali İhsan TOSUN

[email protected]